En Sıcak Konular

'Türkiye'den sonra en rahat olduğumuz yer Çin'

12 Ağustos 2007 23:00 tsi
'Türkiye'den sonra en rahat olduğumuz yer Çin' Türkiye'nin dışa açılmasıyla birlikte Türk işadamları dünyanın dört bir yanında iş yapmaya başladı. İşadamları daha çok Avrupa Birliği ve komşu ülkelerle işbirliğine giderken, buralarda olumlu veya olumsuz bakış açılarıyla karşı karşıya geliyor.

Türklerin yeni yeni açılmaya başladığı Çin'de ise böyle bir durum söz konusu değil. Çekik gözlüler, çok yakından tanımadığı Türkleri önyargısız karşılıyor. Bazı kişiler Türkiye'yi Avrupalı sayarken, kimileri ise Ortadoğu ülkesi kabul ediyor. Ejderler ülkesinde her şirketin sağladığı başarı, Türkiye'nin imajını müspet şekilde etkiliyor. Uzun yıllardır Çin'e kimyasal maddeler satan Şişecam'ın Şanghay temsilcisi Serdar Dinçer, "En az Türk olarak algılandığımız yer Çin'dir, diğer yabancılara nasıl davranılıyorsa bize de öyle davranılıyor." diyor. Türk firmaları da, her yeni kurulan şirket gibi belli bir süre gözlem altında tutulabiliyor. Uygur bölgesinden birisini çalıştıran firma daha dikkatli bir incelemeye tabi tutuluyor.

Serdar Dinçer, Çin'in bütün bir pazar olarak algılanmasının yanlışlığına dikkat çekiyor. İklimler, alışkanlıklar, kültür, gelişim, gelir seviyeleri eyaletlere göre büyük farklılıklar gösteriyor. Dinçer, "Bu Çin'le başlayan her türlü cümle yanılgıya açıktır." ifadesini kullanıyor. 1,3 milyar nüfuslu dev pazarda bir süre sabreden, ürünü kalitesini ispat eden bir şirketin 3 yıl sonra üretim kapasitelerini zorlayacağını belirtiyor. Dinçer, Şişecam'ın büyümesinde Çin'in önemli etkisine işaret ediyor: "Çin pazarına girildiğinden beri üretim yüzde 25 artırıldı. Son 10 senede 4'e katlandı. 1994'te işe başladığında ihracat bütçesi 14 bin tondu. Geçen sene sırf Çin'e 15 bin ton satıldı."

Dinçer'e göre Çin büyük potansiyelin yanı sıra çok ciddi sosyoekonomik ve demografik sorunları da barındırıyor. İş potansiyelinden dolayı karı kocanın çalışması, çekirdek ailelerin yaygınlaşmasını beraberinde getiriyor. Emeklilik sisteminde çok büyük sıkıntılar yaşanırken, son dönemde maliyetlerde artış gözleniyor. Gayri resmi enflasyon yüzde 4-5 civarında. Üreticilerin karşılaştığı bir diğer sorun da kalifiye eleman konusunda yaşanıyor. Hızla gelişen özel sektör için yetişmiş insan gücü yetersiz. Kaliteli elemanlar, daha yüksek maaş veren şirketlere geçiyor.

Avukat istihdam edinin

İşadamlarının karşılaştığı bir diğer mesele de ağır işleyen bürokrasi. Ülkede bankacılık işlemleri yavaş yürüyor. Hukuki yapıdaki problemler şirketleri zor durumda bırakabiliyor. Merkezin aldığı çerçeve kararlar, farklı eyaletlerde farklı şekillerde uygulanıyor. Uygulamalar eyalet yöneticilerinin önceliklerine göre belirleniyor. Bu yüzden muhtemel hukuki sorunlarla baş edebilmek için şirkette hukukçu istihdam edilmesi elzem.

Türkiye'de cam ürünleri ile bilinen Şişecam'ın Çin'deki ağırlıklı faaliyet alanı kimyasal maddeler. 1980'lerde cam ürünlerine hammadde sağlamak için başlatılan faaliyet, daha sonra ihracata dönüşmüş. Şu anda Çin'de Almanların Bayer grubu ile rekabet ediyor. Şirketin Çin temsilcisi Dinçer, 1988'de Hong Kong'da faaliyetlere başladıklarını, 2000'de Şanghay ofisinin açılmasının ardından üç yıl Hong Kong'daki ofisin Guangzhou'ya taşındığını ifade ediyor.


Gemileri kumsalda inşa edip balonla denize indiriyorlar

Maliyet avantajları yüzünden işlerinin bir kısmını Çin'e taşıyanlardan biri de Akbaşoğlu Denizcilik. Uzakdoğu devi, gemi inşasında tonaj bakımından üçüncü, adet bakımından ise ilk sırada. Çin tersanecilerinin Türkiye'den en büyük farkı çok pratik olmaları. Plajda kumların üzerinde gemi inşa edip balonu şişirerek denize indiriyorlar. En önemli müşteriler ise Singapurlu, Malezyalı, Yunanlı ve Almanlar.

Aynı pratiklik tersane inşasında da gözleniyor. Bir Çinli, tersanede 3 yıl çalışıyor, ayrılıp tersane açıyor. Ancak, tersane diye gidilen yerlerde sadece kamyon ve vinçlerin bulunduğu bir arsa ile karşılaşılıyor. İnşa edilecek gemilerde karşılaşılan küçük değişiklikleri yaptırmak önemli bir problem. Eksikliklerin tamamlanması için ayrıca para talep ediliyor. 2004'ten bugüne kadar 6 gemi inşa ettirdiklerini belirten Akbaşoğlu Denizcilik'in Yönetim Kurulu Başkanı Metin Akbaşoğlu, son dönemde maliyetlerin artmasından şikayetçi: "Burada dere bitti, bu dereden artık balık tutulmaz. Çinliler şimdi uyandı, fiyatları yükseltiyorlar.

Buranın kahrı ancak para ile çekilir. Marjı daralttıkları zaman burada durulmaz." 5 bin DWT ile 10 bin DWT arasında gemiler yaptıran Akbaşoğlu, Çinli gemi inşa sanayiinin kontratlarına uymamasından yakınıyor. İnşa ettirilen bir gemiye kontrata uyulmadığı için 600 bin dolar verilerek siparişi iptal ettiklerini ifade eden Akbaşoğlu, "Aksi halde Hong Kong'da mahkemelere gideceksin, daha fazla sıkıntı yaşayacaksın. Lanet olsun deyip bıraktık." diyor. Akbaşoğlu'nun verdiği bilgilere göre gemi yapımında sistem şöyle işliyor:

10 milyon dolarlık bir gemi inşası için anlaşmanın imzalanmasının ardından ücretin yüzde 20'si yani 2 milyon dolar peşin veriliyor. Ödemeler yüzde 20'lik dilimler halinde yapılıyor. Gemilerin maliyeti büyüklüklerine göre değişiyor. Maliyet Türkiye'ye göre yüzde 15 daha ucuz. Şirketin son yaptırdığı geminin maliyeti 15 milyon dolarmış. İnşa ettirilen gemilerin toplam yatırım miktarı 70 milyon doları aşmış. Çin'de gemi yaptırmanın bir diğer avantajı ise zaman konusunda. İstanbul Tuzla'da bir gemi için 2 yıl süre istenirken, Çin'de yoğun çalışma sonunda bir yılda teslim ediliyor.

Gemi erken bitirilip çalışmaya başladığı için yüzde 5-6 kazanç sağlanıyor. Gemilerin ikisini satan şirket, inşadan başlayıp teslimata kadar geçen sürede artan sayıda insan çalıştırıyor. Çince ve İngilizce konuşan mühendisler, şirket için verimli değil, çünkü hemen daha fazla veren şirkete geçebiliyor. Karşılaştıkları en önemli sorunun dil olduğunu ifade eden Akbaşoğlu, "Taksiye biniyorsun ama anlaşamadığın için havaalanına gidemiyorsun. Hilton Oteli diyorsun başka yere götürüyorlar. Çince yer isimlerini bilmek gerekiyor." diye konuşuyor.

Üretimde maliyet hesabından ziyade piyasa fiyatının dikkate alındığını dile getiren Akbaşoğlu, bir gemiye bedelinin üstünde fiyat istendiğini kaydediyor. Türkiye'de önce sipariş alınıp sonra yapıma başlandığı halde, Çinli, iskeleyi kurup çalışmaya başlıyor, siparişe göre üzerinde değişiklik yapıyor. Kontratta değişiklik yapılınca selamı sabahı kesen Çinli üreticiler, anlaşma sağlanması halinde müşterinin çantasını taşıyıp şemsiye bile tutuyor. Çin yemeklerini ilk başta 'kibarlık' olsun diye yiyen Akbaşoğlu, çekik gözlüleri tanıdıktan sonra randevuların İtalyan veya bir başka Batılı yemeklerin bulunduğu restoranlarda vermeye başlamış. Çin yasalarından kaynaklanan sorunları aşabildiklerini söyleyen Akbaşoğlu, "Ama en önemli sorun insan. İnsanla anlaştığın zaman bütün sorunları aşabiliyorsun. Burada altı gemi yaptık, hepsinde de problem yaşadık. Hepsinde problemi çözdük, nasıl çözüleceğini gösterdik. Hep biz onlara destek olduk, onlara işi öğrettik." diyor.

 


Bunları biliyor muydunuz?

  • Şanghay'da 7 cami var, imamları devlet atıyor. Devlete göre 20 milyon Müslüman yaşıyor, ama Müslümanlara göre bu rakam 200 milyon. Uygurların büyük bir kısmı Müslüman.
  • 1970'lerin sonundan itibaren ülkede azınlıklar ve bazı kırsal kesimdekiler hariç ikinci çocuk yapılması yasak. Ailelerinin tek çocuğu olan çiftler evlendiğinde iki çocuk yapma hakkına sahip oluyor. Yasaklara rağmen çocuk sahibi olanlar ise en az 10 bin yuan ceza ödüyor.
  • Şanghay'da devlet dairelerinde çalışan yöneticiler 5 bin ile 7 bin yuan arasında maaş alıyor. Özel sektörde çalışanlar ise patron Çinli ise 3 bin, patron Japon ise 4 bin yuan kazanıyor. Batılı şirketlerde ise 5 bin yuana kadar çıkıyor. Tepe yöneticilerinin maaşları ise 10 bin yuan.
  • Çin'de alış veriş yaparken en önemli unsur pazarlık.
  • Çince de 8 bin karakter var; bunun kombinasyonları ile birlikte 60 bini buluyor. İlkokuldan itibaren karakterler ve nasıl yazılacakları öğreniliyor. Çincenin nasıl telaffuz edileceğini öğrenmek için dinlemek çok önemli. Çünkü sesin vurgusuna göre anlam değişiyor. 1 yılda konuşma 4 yılda yazma öğrenilir. 300 karakteri 7 yaşında öğrenir, ileriki yaşlarda bu 3 bine kadar çıkar. Çin edebiyatında okuyanlar ise 10 bin karakteri konuşup yazabiliyor.
  • Çinliler işe gitmek için sabah 6'da evden ayrılırlar, akşam 6'da işten çıkarlar.
  • Şanghay'da taksilerin büyük çoğunluğu WV Santana. Hepsinin koltuk arkasında reklamlar var, bazılarında ise küçül LCD ekranlar. Taksiler arabanın temizliğinden şoförün tecrübesine, klimasına kadar sınıflara ayrılıyor ve yıldız veriliyor.
  • Türk damak tadına en uygun yemek yenilen yerlerin başında Uygur restoranları geliyor.
  • Çin'in akla gelen ilk özelliklerinden biri de yeşil çay. Binlerce çeşit çay var. Yarım kilosu 3 bin dolar olan çayları var. En ucuz çay 20-30 yuan civarında. Çinliler sabahleyin evden çıkmadan önce termoslarına koydukları çayı akşama kadar içer.
  • Yemeklerde yerine göre soya sosu kullanılıyor. En fazla tükettikleri bitki ise sarımsak. Bu nedenle belirgin bir koku hissediliyor.
  • Ekmek yerine tuzsuz pilav tüketiliyor. Kahvaltı alışkanlıkları yok. Öğlen tatilleri ise 12-13 arasında. Yemek konusunda çok hassaslar, çünkü en büyük zevkleri yemek. Akşam yemeklerini genellikle 5-6 civarı yiyor ve erkenden yatıyorlar.
  • Türkiye'nin tanınmasını sağlayan ise 2002'deki dünya kupasında Çin'le Türkiye arasındaki maçlar. Hasan Şaş, kelliğiyle tanınırken Hakan Şükür ve Rüştü Reçber de unutulmayan isimler.

Zaman



Bu haber 393 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,582 µs