En Sıcak Konular

'Diyarbakır'da tarihi süreç yaşanacak'

14 Kasım 2013 12:29 tsi
'Diyarbakır'da tarihi süreç yaşanacak' Altı çizilen mesaj ne?

Trt Haber kanalında yayınlanan Açı programının bu haftaki bölümünde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Kritik Irak Ziyareti masaya yatırıldı.. Prof. Dr. Çağrı Erhan'ın moderatörlüğünde, Prof. Dr. Sedat Laçiner ve Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan o ziyaretin önemini değerlendirdi.Programdan satır başları şöyle:

Sedat Laçiner:

Irak, Suriye veya İran'la hangisiyle başlarsanız başlayın, bunlar bir bütünün bir parçası. Daha da fazla bu bölge bir bütün haline gelmeye başladı. Olumsuz anlamda, o kötü tabii. Hepsi biribirini etkiliyor. Davutoğlu'nun Irak ziyareti bizim Suriye politikamız açısından önemli. Çünkü Irak, İran ve Suriye'nin hepsini kaybettiğiniz zaman Ortadoğu ile bağlantınız kesiliyor. Türkiye içerisinde bir barış süreci gerçekleştiriyorsunuz, Irak da bunun bir parçası. Türkiye'nin içerisindeki Kürt meselesi artık Suriye ve Irakla içiçe bir meseledir. Aynı şekilde mezhepler arasındaki gerilim, Türkiye'nin iç huzurunu sıkıntıya sokan bir mesele olmuştur. Hiçbir mesele salt bir iç veya dış mesele olarak değerlendiremiyorsunuz.

Bu yıl Irak'ta ölü sayısı, savaştan bu yana en yüksek rakkam, en fazla bu yıl ölüm gerçekleşmiş. Suriye'de Esad'ın El Kaidecileri hapishanelerden bıraktığını biliyoruz. "Suriye halkı ile devleti arasında bir mesele değil, ben teröristler ile savaşıyorum" intibaanı oluşturabilmek için her şeyi yaptı. İran da Suriye'deki etkisini koruyabilmek için sürekli çatışmacı bir anlayışa yatırım yaptı. Irak'da da bunu yaptılar. İsrail çatışmaların sürmesini istiyor. İran ve Suudi Arabistan'da da aynı anlayışı görüyoruz. Çünkü meselelere kendi dar pencerelerinden bakıyorlar. Bir mezhebi veya etnik grubu aşağı çekebilmek için çatışmalara benzin döküyorlar. Türkiye'nin farkı şu: Mezheplerin ve etnik ayrılıkların üzerinde çözümler sunabiliyor. Kimi zaman yeterli olamıyor, pazarlaması zayıf kalabiliyor ama şunu söylüyor: Biz Ortadoğulular olarak sorunlarımızı kendi aramızda konuşalım, çözelim. Bu inanılmaz bir moral üstünlük veriyor. Bununla ne İsrail ne İran başa çıkabilir.

Türkiye iki sıkıntı ile karşılaştı. Bir tanesi, İran'ın Irakla, Suriye ve Lübnan ile birlikte hareket etmesi, Şii aksı oluşturma gayreti. Mezhep üzerinden bölgeyi kurgulamak Türkiye'yi rahatsız etti. Bu bahsettiğimiz kurgu tamamen Türkiye'nin aleyhine! Böyle olunca Türkiye Kuzey Irak Kürtlerine yaklaştı. O dönemde Bağdat'ın Türkiye'ye karşı çok hasmane açıklamaları oldu. Suriye'de Türkiye'yi yalnız bırakınca bunun karşısında Türkiye bocaladı. Bunu kırmaya çalışıyoruz şimdi. Türkiye gibi bir katalizör ancak buraları toparlar. Bir diğer konu da Türkiye'nin yürüttüğü çözüm süreci. Meseleye Irak'tan bağımsız olarak, Kuzey Irak, Bağdat'tan daha önemli. Sınır güvenliği, petrol, Kürt meselesi, hepsi orada. Çatışmanın olmadığı ortamı tercih edersiniz. Türkiye Barzani'yi çözüm sürecinin bir aktörü haline getiriyor. Dost-düşman çatlatılacak. Burada çok farklı bir şey olacak. Türkiye tarihinde ilk kez bu kadar net bir şekilde altı çizilecek. Türkiye'ye Bağdat'a şunu söylüyor: Bunu senin aleyhine yapmıyorum. Türkiye ile Kürtlerin arasını açmaya çalışan üç tane aktör var. Bunların en coşkun olanı, ABD. Bunu alenen yaptılar. Türkiye'ye neredeyse ültimatom verircesine, Kuzey Irak'la petrol anlaşması yapmayın diye deklare etti. Türkiye, Kuzey Irak'ta etkili olmasın diye uğraştı. En çok rahatsız olan ikinci ülke İran oldu. PKK'ya gitti, sakın sınır dışına çıkmayın dedi. Barzani'yi uyardılar, Türkiye ile yakınlaşmasın diye. Bir de görünmeyen aktör var, o da İsrail. İsrail buradaki Kürtleri stratejik ortağı olarak görüyor. Herkese karşı Kürtleri kullanabilme hedefleri olan bir ülke. Başından beri, yani 60'lı yıllardan beri, mevzunun içinde oldu. Şurada şu soruyu sormak lazım: Türkiye, Iraklı Kürtler ile ayrı petrol anlaşması yapıyor, imtiyazlar almaya çalışıyor. Amerikalılar bunu yapmıyor mu? Yapıyorlar. Türkiye yapınca neden suç oluyor?

Çağrı Erhan:

Davutoğlu'nun bu ziyareti yapmasında Amerika'nın tutumunun etkin olduğunu düşünüyorum. ABD'nin Kürtler ile bu kadar ilişki geliştirme "Maliki'yi bu kadar göz ardı etmeyin. Onu da çok rahatsız edecek işler yapmayın" mesajını Bağdat'tan alarak Türkiye'ye ilettiklerini düşünüyorum. Aksi takdirde Irak Şiilerini ve Maliki'yi tamamen İran'a emanet etmek gibi bir durum ortaya çıkacaktı, dolayısıyla Amerika Türkiye'nin bütün ısrarlarına rağmen "hayır, gözden çıkartmayacağız" mesajını verdi.


Deniz Ülke Arıboğan:


Türkiye Barzani ve Kuzey Irakla olan ilişkisini tamamen farklı bir formata oturttu. Irak merkezinin tarihsel olarak Türkiye ile olan ilişkilerinde önemli bir dayanak olarak tercih ettiği husumeti bozdu.

Türkiye'nin El-Kaide ile olan ilişkisi şu anda çok gündemde olan bir konu. Ben bir ilişkisi olduğunu düşünmüyorum ama Türkiye'nin üzerine bir imaj boca ediliyor. El Kaide ile irtibatınızın olduğu inancı yerleşirse, istediğiniz kadar desteklemeyin, o gerçek haline dönüşür. Bazı tartışmaların Türkiye'ye dair olduğu düşünülüyor ama bunlar dışarıda Türkiye'ye dair bir imaj oluşturulma çabası. Dış yatırım gelmesi açısından, rol model olmanız açısından çok ciddi bir engel haline geliyor. Bu imajı bambaşka noktaya taşırsanız, o zaman Türkiye'nin dış politik gücünü kırıyorsunuz. İslamileşme intibaanın oluşturulması, Türkiye'nin dış politik gücünü kırar. Çok sistematik olarak Türkiye'yi böyle bir pozisyonlama arayışı var. Mezhep politikaları güttüğüne dair başından beri bunun bir uzantısı. Siz dışarıdaki imajınızı doğru kontrol edemiyorsanız, siz müslümanlığı sahiplenirken, sizi El Kaide ile iş tutan bir ülke haline getirebilirler. Çok dikkatli iletişim politikaları uygulamak lazım. 



Bu haber 1,175 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,511 µs