Büyük 'Sır': NATO'nun gayrı meşru füzeleri
13 Kasım 2013 13:59 tsi
Bu senaryo doğruysa, Türkiye'nin içinde bulunduğu ittifaklarda taşlar yerinden oynar! iyibilgi özel
Türkiye, eylül sonunda Uzun Menzilli Füze Savunma Sistemi ihalesinde, Çinli CPMIEC ile sözleşme görüşmelerine başlayacağını duyurdu. Kısa bir sessizliğin ardından Atlantik ittifakının başkentlerinden yavaş yavaş itirazlar yükseldi, NATO Genel Sekreterliği ve ABD dahil birçok NATO üyesi, Türkiye'yi açık şekilde Çin sistemini almaması yönünde "uyardı". Bu konuda öne çıkan bahane, teknik farklılığa dayandırılıyordu: "Türkiye, alacağı sistemleri kendi olanaklarıyla kullanacaksa sorun yok ama Çin füze sistemleri NATO imkânlarından yararlanamaz."
ABD kongresi, Amerika topraklarında kullanılan Çin menşeili iletişim cihazlarından ciddi ciddi nem kapmışken, Çin yapımı füzelerin LINK 16 adlı NATO erken uyarı sistemine entegre edilme düşüncesi eminiz ki tepkisiz kalmayacaktı. İzmir'deki NATO gücünün komutanı Korgeneral Frederick Ben Hodges, özel bir kanala yaptığı açıklamada bunu en net şekilde ifade eden isim olmuştu: "
Bence NATO Çin yapımı bir savunma sistemini kendi sistemiyle eşleştirmeye hiçbir zaman izin vermez ve vermemelidir."
Peki NATO'nun temel argümanı haline gelmiş bu teknik uyumsuzluk, gerçekten çözülemeyecek teknik bir uyuşmazlığa mı dayanıyor yoksa siyasi bir irade yüzünden mi çözülemiyor. Bize sanki ikinci seçenek daha yakın geliyor. Neden mi?
Teknik olarak FD-2000'nin NATO'nun envanterlerinde bulunan Amerikan yapımı Patriot sisteminin "gayrı meşru evladı" olma ihtimali gayet yüksek de ondan!
Hikaye şu: Çin, 90'lı yılların sonunda silah sanayine yatırım yapar, ulusal savunma sistemleri geliştirirken çeşitli ülkelerden "yardım" almış, hatta
"gelişmiş Batı sistemlerini HQ-9'a (FT-2000'in Çin'deki kod adı) dahil etmiş olabilir". Bu sistemler arasında
Patriot'un adı sıklıkla geçiyor. Yani
bugün Türkiye'nin almayı planladığı ve NATO ile uyumsuz denilen sistem, LINK 16 ile aynı DNA'ya sahip olabilir. Dolayısıyla teknik açıdan "Awacs avcısı" FT-2000'in NATO'nun sistemine dahil edilmesi gayet mümkün. O yüzden sorunun teknik olarak yansıtılmasına pek bakmamak lazım, iş gayet siyasi. Yoksa koskoca Batı ittifakı, Çin'in haberleşme devrelerini "ters mühendislik" ile çözemez mi? (Belki de çözemiyordur!) Ancak yukarıdaki iddiaları doğru olarak kabul edersek ilginç bir soru çıkıyor karşımıza:
Çin, bu iddialara göre gelişmiş batı sistemlerini nereden bulmuş?
Amerikan Patriotlarına Körfez Savaşı sırasında ev sahipliği yapmış
İsrail'den...
Batı'nın kabul etmek istemediği sistem, kendisinden "çalınmış" ve Çin'de büyütülmüş. Ve şimdi yıllar sonra geri dönmek istediğinde, düşman muamelesi görüyor. Ne kadar trajik.
Şaka bir yana, Türkiye'nin alacağı füze sisteminin "anahtarlarının" Çin dışında İsrail'de olması mümkün. Olur da Çin üretimi sistemde karar kılınırsa ve yukarıdaki iddialar doğruysa, bu gerçek Türkiye'nin Ortadoğu ve Akdeniz projeksiyonunu nasıl etkiler?
www.iyibilgi.com özel
Bu haber 5,716 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle