Kara Şahin düşüyor...

11 Kasım 2013 14:30 tsi
Ankara, yaklaşan fırtınaya hazır mı?

Bundan iki sene önce, Sabah Gazetesi yazarı Erdal Şafak, Obama'nın ikinci kez kazanacağı genel seçimler öncesi Başbakan Erdoğan ile Obama arasında geçen bir diyaloğu köşesine taşımıştı. 'Siz seçim sınavını bir kez daha başarıyla atlattınız. Ne mutlu. Benim işim sizin kadar kolay değil' diyen Obama'ya Erdoğan'ın cevabı 'İsterseniz, gelip seçim mitinglerinizden birinde konuşayım!' olmuştu. Kendisine bu anektodu anlatan başbakanlık danışmanı Şafak'ın "Peki, Obama 'Gel' dese, Erdoğan kalkıp gelir mi?" sorusuna da şu iddialı yanıtı vermişti: "Vallahi de gelir, billahi de gelir ve Obama'ya destek için çatır çatır miting yapar." Görünen o ki, Obama'nın esas şimdi afilli bir desteğe ihtiyacı var.

Son iki ayda Beyaz Saray'ın iç ve dış politikada aldığı 'yenilgilere' baktığımızda, Obama'nın çok hızlı şekilde irtifa kaybettiğini görüyoruz. Kronolojik olarak belli başlı olaylar şunlar:


* Obama, başkanlığının alamet-i farikası sayılacak sağlık projesini bir türlü beceremedi.  Tüm ABD vatandaşlarını kapsayacak sağlık sigortası projesi hakkında, geçtiğimiz hafta NBC televizyonuna mülakatında yasadaki bazı sorunlardan dolayı Amerikan halkından özür diledi ve "Açıkçası yasayı hazırlarken yeterince iyi bir iş çıkaramadık" dedi. Obama, Obamacare diye adlandırılan sağlık sigortasının şart koştuğu teminatları içermediğinden poliçeleri iptal edilen Amerikalılar için şunları söyledi: "Benden aldıkları güvence sonrası kendilerini böyle bir durumda bulmalarından dolayı üzgünüm. Kendilerini güç durumda bulanların sorunlarını halletmek için her şeyi yapacağımızı ve onları dinlediğimizi bilmelerini sağlamak için çok çalışmak zorundayız."

* ABD Ulusal Güvenlik Kurumu'nun (NSA) eski çalışanı Edward Snowden'ın dünya basınına sızdırdığı belgeler yüzünden en yakın müttefikleri ile arası açıldı.  Obama'nın NSA'e müttefik ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarına yönelik dinleme programlarını sonlandırma emri vermeyi planladığı bildirildi. Almanya, İtalya ve İspanya gibi eski müttefikleri ile yaşanan güvenlik bunalımının nasıl çözüleceği meçhul.

* ABD'de federal hükümetin kapanması ve borç tavanı krizinin çözülmesinin ardından Beyaz Saray'da kameraların karşısına geçen Barack Obama, Amerikan halkının yaşadığı hayal kırıklığını şu sözlerle açıkladı: "Şunu biliyoruz ki Amerikan halkının bu şehirde (Washington'da) yaşananlardan duyduğu hayal kırıklığı hiç bu kadar yüksek olmamıştı. Amerikan halkının Washington'dan tamamıyla bıkmış olması bir sürpriz değil"

* Suriye'de kimyasal silahların uluslar arası kontrole devredilmesi ile ilgili olarak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in inisiyatifi almasına "göz yumdu", hem kendisine bel bağlayan Suriye muhalefetini hem de bir an önce yaşanan kendi iç politikalarını da etkilemeye başlayan rejim krizini bitirmek için askeri müdahaleye sıcak bakan Türkiye gibi müttefiklerini yalnız bıraktı.

Tüm Ortadoğu barışını etkileyecek İran ile pazarlık ve Filistin-İsrail meselelerinde de Washington'un istediği kartlar pek açılmıyor. Özellikle İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun İran karşıtı propagandası, Obama'nın sahnesine çalıyor. Bu konuda sanki son sözü İsrail söyleyecekmiş gibi bir hava esiyor. Obama topallarken, onun karşısındakiler iktidarlarını pekiştiriyor.

Bugün geldiğimiz noktada, üst üste aldığı onca darbeden sonra Ankara, Obama'nın sözüne itimat edebilir mi? Edemezse yüzünü kimden yana dönmeli?

www.iyibilgi.com özel

Bu haber 6,005 defa okundu.