En Sıcak Konular

Erdoğan'dan AB'ye "vize" eleştirisi

6 Kasım 2013 17:26 tsi
Erdoğan'dan AB'ye Başbakan Erdoğan, AB ile alakası olmayan Latin Amerika ülkelerine vize muafiyeti tanınırken müzakereci ülke olan Türkiye'ye vize uygulamasının kendilerini üzdüğünü söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye vize uygulamasını eleştirerek, "Bizim, bir derdimiz var, bu derdimiz Finlandiya ile ilgili değil. Finlandiya, Avrupa Birliği sürecinde her zaman yanımızda oldu, bizi destekledi fakat vize muafiyeti konusunda Avrupa Birliği hala o engeli ortadan kaldırmış değil" dedi.

Erdoğan, Finlandiya, İsveç ve Polonya'yı kapsayan Avrupa ziyaretinin ilk durağı Finlandiya'da, Türk-Fin İş Forumu'nda, iki ülke iş adamlarına hitap etti. 

Finlandiya'ya 3 yıl aradan sonra ikinci ziyaretini gerçekleştirdiğini, 1,5 yıl önce de Finlandiyalı iş adamlarıyla Türkiye'de düzenlenen iş forumunda bir araya geldiklerini hatırlatan Erdoğan, ilk iş forumunun düzenlendiği tarihten bugüne iki ülke ilişkilerinin geliştiğini ancak bu seviyeyi de kendisinin yeterli bulmadığını söyledi. 

İki ülke arasındaki ticaret hacmini şu anda ulaşılan rakamların çok ötesine taşımak istediklerini belirten Erdoğan, iş forumunun yapıldığı salondaki iş adamları ve siyasilerde bu iradeyi gördüğünü vurguladı. 

Erdoğan, 196 iş adamıyla Finlandiya'ya geldiklerine dikkati çekerek, beraberindeki iş adamlarının yıllık cirolarının 100 milyar dolar, istihdamlarının da 300 bin kişi olduğunu, beraberindeki iş adamlarının Finlandiya'da muhataplarıyla başarılı işler yapacaklarına inandığını belirtti.

Türkiye ile Finlandiya arasındaki ilişkilerin, sağlam dostluk bağlarının geçmişe dayandığını, gelecek yıl da iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin 90. yıl dönümünün kutlanacağını ifade eden Erdoğan, "Aslında işin mazisi çok daha geriye gidiyor, ilişkilerimizi daha ileri taşımayı arzu ediyoruz. Bunları el ele vermek suretiyle geleceğe el birliğiyle taşıyalım istiyoruz" dedi.

İki ülke arasındaki karşılıklı üst düzey ziyaretler ve halklar arasındaki yakınlaşmadan son derece memnun olduğunu dile getiren Erdoğan, Türkiye ve Finlandiya arasında büyük bir turizm potansiyeli olduğunu, 2012 yılında yaklaşık 200 bin Finlandiyalının Türkiye'ye geldiğini, bundan dolayı da Finlandiyalılara teşekkür ettiğini bildirdi.

Başbakan Erdoğan, 2013 yılında artan turist sayısına paralel olarak geçen yıl erişilen rakamın aşılmasını temenni ederek, "Bu halklar arasındaki kaynaşma açısından da önemli. Bizim, bir derdimiz var, bu derdimiz Finlandiya ile ilgili değil. Finlandiya, Avrupa Birliği sürecinde her zaman yanımızda oldu, bizi destekledi fakat vize muafiyeti konusunda Avrupa Birliği hala o engeli ortadan kaldırmış değil" dedi.

"Venezuela'nın AB ile ne alakası var"

AB ile müzakere sürecinde olmasına rağmen Türkiye'ye vize uygulanmasını eleştiren Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Yeni yeni bazı gelişmeler var fakat bizi üzen şu, Latin Amerika ülkelerine vize muafiyeti uygulanıyor, oraların AB ile yakın uzak bir ilişkisi, alakası yok. Venezuela'nın AB ile ne alakası var, ama buna rağmen onlara vize muafiyeti... Türkiye müzakereci ülke, ama Türkiye'ye hala vize... Bu bizi üzüyor. Şu anda biz 6-7 milyon vatandaşımızla aslında AB'ye girmişiz. Sadece Almanya'da 3 milyon Türk var, Fransa'da 600 bin Türk var, Hollanda'da, İsveç'te, İsviçre'de, burada da az olmak kaydıyla Türk var. Burada alınacak olan sadece bir karar var, 50 yıldır bu kapıda Türkiye bekletiliyor.

Şu anda ekonomik olarak, temel hak ve özgürlükler olarak hangi konuyu masaya yatırırsanız yatırın AB üyesi bazı ülkelerden Türkiye'nin AB müktesabatına çok daha uygun olduğunu göreceksiniz. AB üyesi ülkeler içerisinde Türkiye Dostları Grubu, Finlandiya bunlardan birisi, her zaman Finlandiya'yı yanımızda gördük. Bütün bunlara rağmen şu anda bazı gelişmeler olmasına rağmen Güney Kıbrıs şu anda AB üyesidir, fakat Kıbrıs olarak, Güney Kıbrıs'ın kuzeyinde KKTC var. KKTC ile Rum yönetimi arasında Birleşmiş Milletler'in yeşil hattı var, müktesebatta bu tür güvenlik sorunu olan bir ülke AB'ye üye olamaz, ama siyasi nedenlerle Güney Kıbrıs AB'ye üye." 

Erdoğan, gerek Almanya'nın önceki şansölyesi gerekse şu andaki Şansölye Angela Merkel'in, AB'nin Türkiye'ye karşı tavrını eleştirdiğini ve yapılanların "Türklere karşı ahlaki olmadığı" yorumlarını yaptıklarını anlatarak, bütün bu yaşananlara rağmen Türkiye'nin dersini çalıştığını, Avrupa Birliği Bakanlığı kurarak, işleri daha yakından takip etmeyi amaçladıklarını söyledi. 

"Ben, Finlandiya'ya yabancı değilim" diyen Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı döneminde ilk kez Helsinki'ye geldiğini, daha sonra da AK Parti Genel Başkanıyken bir kez, Başbakan olarak da 2. kez Finlandiya'ya geldiğini belirtti. 

Türkiye ve Finlandiya arasındaki ticaret hacminin 2011 yılında 1,6 milyar dolar, 2012 yılında, küresel ekonomik kriz nedeniyle bir miktar düşerek 1,4 milyar dolar olarak gerçekleştiğini vurgulayan Erdoğan, "Şimdi yeniden bir tırmanma sürecine girdiğini zannediyorum, küresel ekonomik kriz ve avro bölgesindeki durum ticari hacmimize yansıyor. Bu salondaki tüm girişimcilerimiz eğer bu kararı verirse inanıyorum ki kalan kısa süre içinde geçen yılı aşabiliriz. Ekonomi Bakanım Zafer Çağlayan ile Finlandiya AB ve Dış Ticaret Bakanı Alexi Stabb elele vermek suretiyle bu iş forumunu geleceğe iyi taşırlarsa, çok güzel neticeler alacaklarına inanıyorum" diye konuştu. 

"Disiplinden ve para politikalarından asla taviz vermiyoruz"

Erdoğan, Türkiye'nin küresel kriz karşısında gösterdiği sağlam ve güçlü duruş sayesinde ekonomik ve sosyal gelişmesini yüksek bir tempoyla devam ettirdiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Küresel kriz döneminde Avrupa'dakiler dahil bir çok ülke IMF ile stand-by anlaşması yaparken, Türkiye olarak biz tam tersine IMF'ye olan borcumuzu 14 Mayıs'ta kapattık. 10 yıl önce IMF'ye olan borcumuz 23,5 milyar dolar seviyesindeyken, mayıs ayı itibarıyla bu borcumuzu tamamen sıfırlamış durumdayız. Artık bizim IMF'ye borcumuz yok. Şimdi IMF'yle anlaşma yaptık ve yaptığımız anlaşmaya göre de biz IMF'e 5 milyar dolar borç verme durumundayız, istediği zaman IMF bizden bu borcu tahsil edebilecek. Böyle bir noktaya geldik. Tabii ki bunları gerçekleştirirken mali disiplinden ve para politikalarından asla taviz vermiyoruz. Türkiye'yi istikrarla, güvenle geleceğe taşıyor, sağlam adımlarla ilerliyoruz. Avrupa'daki vizyon sahibi lider dostlarımız Türkiye'nin bu istikrarlı büyüyüşünü görüyor ve ciddi anlamda da destek oluyorlar."

"Yapay engellere rağmen yürüyüşümüze devam ediyoruz"

Göreve geldikleri dönemde Merkez Bankası döviz rezervinin 27,5 milyar dolar olduğunu, şimdi ise 134 milyara yükseldiğini anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tabii ki bunlar ekonomide bizim çok daha istikrarlı bir şekilde rahat adım atmamızı da sağlıyor. Buna rağmen Avrupa Birliği'yle ilişkilerimizi maalesef arzu ettiğimiz hızda ilerletemiyoruz. Bu vesileyle ülkemizin Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinde Finli dostlarımızın en başından bu yana sergilediği ilkeli desteğe bir kez daha hepinizin huzurunda teşekkür etmek istiyorum.

Avrupa Birliği içerisinde Türkiye'nin bu büyümesini faydaya çevirmek yerine, önüne engeller çıkarmayı tercih eden bir kesim olduğunu da görüyoruz, biliyoruz. Ancak kimlerin gerçekte AB'ye yük olduğu ya da olmaya başladığı artık açıkça ortaya çıkmaya başladı. Biz önümüze çıkarılan tüm yapay engellere rağmen yürüyüşümüze devam ediyoruz. Avrupa Birliği Türkiye'nin bu birikiminden istifade etmek isterse biz buna her zaman hazırız." 

Erdoğan, dinamik bir ekonomiye sahip olan Türkiye'nin zengin tabi kaynakları, coğrafi konumu ve eğitimli iş gücüyle uluslararası yatırımcılara geniş imkanlar sunduğunu bildirdi. Türkiye ekonomisinin gösterdiği ekonomik performansın, ülkedeki yatırım ortamını olumlu yönde etkilediğini anlatan Erdoğan, "Ülkemizi biz şu anda 6'ya böldük. Bu bir teşvik politikasıdır ve bu teşvik politikasında özellikle 6. 5. 4. bölgelerde arazi tahsisinden, arsa tahsisinden tutunuz, vergi muafiyetlerine varıncaya kadar, ucuz enerjiye varıncaya kadar her türlü destekleri verir noktaya geldik ki bu yatırımlar olsun" değerlendirmesinde bulundu. 

Stratejik yatırımlar noktasında da yine birinci ve ikinci bölgelerde de bu tür destekleri sağladıklarını anlatan Erdoğan, "Uluslararası küresel sermaye gelsin buralarda bu yatırımlarını rahatlıkla yapabilsin. Fin firmalarının ülkemize özellikle enerji, çevre, ormancılık ve bilişim teknolojileri alanlarında yatırım yapması ekonomik ve ticari ilişkilerimizin daha ileri bir noktaya ulaşmasına inanıyorum ki önemli katkıda bulunacaktır" diye konuştu. 

"Londra'yı Pekin'e bağladık"

Marmaray'la çok önemli bir deneyim geçirdiklerini dile getiren Erdoğan, "Yaklaşık 14 kilometrelik, denizin altından bu tünelle biliyorsunuz, Londra'yı Pekin'e bağladık. Asya ve Avrupa kıtasını birbirine bağlaması anlamında bu proje tabii gerçekten asrın projesiydi. Aslında bunun geçmişi 153 yıllık bir proje" diye konuştu.  

Finlandiya'nın da yeni hazırlıkları olduğunu, Cumhurbaşkanı, Parlamento Başkanı ve Belediye Başkanıyla yaptığı görüşmelerde bu tür hedeflerinin olduğunu kendilerinin söylediğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bizler Türkiye olarak bu konuda da her türlü işbirliğine varız. Her türle elimizden gelen desteği vermeye hazırız. Bildiğiniz gibi inşaat sektöründe Türkiye, Çin'den sonra dünyada 2. sıraya yerleşmiş olan bir ülkedir.  Ciddi bir deneyimimiz var, tecrübemiz var. Dolayısıyla bu tecrübemizi seve seve Finli dostlarımızla paylaşmaya hazırız. Gerek Ekonomi Bakanımız gerek Yatırım destek Ajansı'mız Türkiye'de yapılacak yatırımlar noktasında gerekse Finlandiya'da yapılacak yatırımlar noktasında sizlere yardımcı olmaya hazırdır. Türkiye'de yapacağımız veya yapacağınız yatırımların, Balkanlara özellikle de Asya ve Ortadoğu'ya erişimde sizlere çok büyük katkılar sağlayacağını vurgulamak isterim." 

"Birbirimize yakınız"

Başbakan Erdoğan, Ankara'dan Helsinki'nin 2 saat 55 dakika sürdüğünü belirterek, "Bu kadar birbirimize yakınız. Eğer olayı İstanbul olarak düşünürsek ortalama 2,5 saat. Bu kadar yakınız. Yani bir hafta sonunu rahatlıkla İstanbul'da veya ülkemizin herhangi bir vilayetinde geçirmek zor bir iş değil. Çok rahat. Bu gerek Finli dostlarımız gerekse Türkiye'deki vatandaşlarım için rahat adımların atılmasına fırsat veriyor. AB üyesi ülkelerin hepsi için ortalama bu 3 saattir. Bu kadar yakınız. Onun için değişen çehresi ile büyüyen ekonomisi ve standartları yükselen demokrasisi ile Türkiye inanıyorum ki sizler için büyük fırsatlar sunuyor. Bunları değerlendirmenizi de doğrusu umuyorum" değerlendirmesinde bulundu. 

Türkiye'nin G-20 ülkeleri içerisinde yerini aldığına işaret eden Erdoğan, "Oradaki çalışmalarla yoğun bir şekilde hizmete devam ediyoruz. Ve 2015'te de G-20'ye ev sahipliği yapacağız. Şimdi önümüzde Avusturalya'nın ev sahipliği var. Ardından Türkiye'nin ev sahipliği geliyor. Dolayısıyla bu çalışmalarımızla dünya ekonomisinde de dünyanın diğer sosyal meselelerinde de nereden nereye geldik, nereye gidiyoruz. Bunları değerlendirme fırsatımız, imkanımız olacak. Şu anda dünyada en büyük 17. ekonomi ve Avrupa'da 6. en büyük ekonomi olması hasebiyle Türkiye'nin konumu ortada, bellidir" diye konuştu.

Erdoğan, ziyaretine eşlik eden her iki bakanın geniş katılımlı iş forumuna ilişkin attıkları adımlar ile Türkiye ve Finlandiya tarafından sınırlı katılımlı CEO toplantılarını çok önemsediğinin altını çizerek, bunun takibinin çok önemli olduğunu, atılan ilk adımdan çok bunun devam etmesinin isabetli olacağına vurgu yaptı. Erdoğan, özellikle THY'nin Helsinki'ye olan seferlerinin daha da artırılmasının mümkün olduğunu ve çok ciddi adımlar atılabileceğini ifade ederek, "Türkiye'nin şu andaki havayolu taşımacılığındaki yeri hakikaten dünyada saygın, bu noktada az önce değerli dostumun da ifade ettiği gibi her türlü imkanları ile yolcularını rahatlatacak bir noktaya geldi" dedi. 

Rovio firmasını gezdiklerini ve brifing aldıklarını anlatan Erdoğan, "Kendilerine teşekkür ediyorum. Burada da ortak bazı adımlar atmamız mümkün. Helsinki Üniversitesi ile bizim üniversitelerimizden birisi ile ortak bazı adımlar atmalarını sağlamak için döner dönmez, ben de ilgili bakan arkadaşlarıma talimatı vereceğim. Tabi hayat boyu eğitim, doğumdan ölüme kadar, bizim de medeniyet değerlerimizin içerisinde yer alan bir ilke. Bunu hakikaten başarmamız lazım ve bunun önünü açmamız lazım. İlim, bilgi asla sınır tanımaz, tanımamalıdır. Bunun önünü açarak buradaki dayanışmayı çok daha ileri standartlara taşımamız gerekiyor diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı. 

Başbakan Erdoğan'ın konuşması sırasında, 20 yıldır Helsinki'de yaşadığı öğrenilen Türk uyruklu bir kadın, yüksek sesle Erdoğan'ın konuşmasını bölmek istedi. Bu kişi, görevliler tarafından salondan çıkarıldı. Bu sırada salonda bulunan Türk iş adamları, Erdoğan'ı protesto etmek isteyen kişiye tepki göstererek Başbakan Erdoğan'ı alkışladı.

"Güneş olmasa da sizler buradasınız"

Finlandiya Başbakanı Jyrki Katainen de Türkiye'yi 1,5 yıl önce ziyaret ettiğini hatırlatarak, bu seyahatinden aldığı geri dönüşlerin mükemmel düzeyde olduğunu söyledi. 

Türk heyetinin de Finlandiya ziyaretinden aynı hislerle dönmesini dileyen Katainen, Türkiye ziyareti sırasında gösterilen misafirperverlikten dolayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür etti. 

Katainen, yaklaşık 200 Türk işadamı ile gerçekleşen ziyaretten büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, "Bu çok büyük bir rakam, bu görüşmelerden, toplantılardan bir sonuç çıkmaması mucize olur. Yeni iş ilişkileri geliştirmeliyiz, bu anlamda size güvenimiz tam" dedi.

Katainen, Türkiye'nin geçen hafta 29 Ekim'de Cumhuriyetin 90. yıl dönümünü kutladığını anımsatarak, "Geçen hafta kutladığınız bağımsızlığınızın 90. yılını ben de kutlamak istiyorum. Önümüzdeki sene bir 90. yıl kutlaması daha var Finlandiya-Türkiye arasındaki dostluk anlaşmasının 90. yılını kutlayacağız, artık ilişkilerimiz olgunlaşmıştır" diye konuştu.

Cumhuriyet Bayramında açılışı yapılan Marmaray için de Türkiye'yi kutlayan Katainen, "Türkiye'yi dünyanın en derin demiryolu tünelini açtığı için Asya'yı, Avrupa ile birleştirdiği için ayrıca tebrik ediyorum. İpek Yolu gibi eski ticaret yollarını, Doğu Asya ile Avrupa arasındaki ticareti bugün yine canlandırmaktasınız" değerlendirmesinde bulundu. 

Katainen, "Kuşların bile Finlandiya'yı terk ettiği bu mevsimde siz buraya geldiniz. Şu an Finlandiya'nın eksikliğini hissettiği şey güneşti, ama güneş olmasa da sizler buradasınız" dedi. 

Geçen yıl, 200 bin Finlandiyalının Türkiye'yi ziyaret ettiğini, vatandaşlarının en çok tercih ettiği üç ülkeden birinin Türkiye olduğunu anlatan Katainen, Türkiye'nin ne kadar misafirperver ve sıcak bir ülke olduğunu kendi ziyaretlerinden bildiğini belirterek, vatandaşlarına Türkiye'yi her fırsata iyi anlattığını söyledi. 

Türkiye ile Finlandiya arasındaki dostluğun çok eskilere dayandığına dikkati çeken Katainen, "Finceye baktığımızda dil olarak da bir yakınlık olduğunu görüyoruz. Fince bile bazen hizmet alabiliyor turistler Türkiye'de. Güneydeki turizm merkezleri, İstanbul Finlilerin çok iyi bildiği yerlerdir. Sizlerin de iş adamları olarak Finlandiya'yı keşfetmenizi istiyorum. Geçen sene 1 milyon 400 bin vize verdik, bunların çoğu çoklu giriş vizeleriydi. Her yıl 1,3 milyon Rusya'ya verdiğimiz vizeye bakınca, size verdiğimiz desteği, önemi anlayabilirsiniz" dedi.



Bu haber 1,014 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,601 µs