Hamlenin derinliği

22 Ekim 2013 09:50 tsi
''Düğmeye şimdi basılması 'geçmişte yaşandığı iddia edilen olayların hesabını görmek' olamaz...''

Kartların yeniden dağıtıldığı Ortadoğu'da (tabii 2014 sonrası Türkiye'sinde de) Erdoğan-Davutoğlu ve Fidan üçlüsünün söz sahibi olmamasını, olursa bile kolunun kanadının kırılmasını istiyorlar.
 
Düğmeye şimdi basılması ise 'geçmişte yaşandığı iddia edilen olayların hesabını görmek' olamaz.
 
Kanaatimce Türkiye'nin ve bölgenin geleceğini etkilemek istiyorlar.
 
Yoksa İran'a verildiği iddia edilen MOSSAD ajanı İranlılar listesi yeni bir iddia değil. Türkiye'nin izlediği dış politika da bugünün gündemi değil.
 
Daha ilginç olan, Türkiye ile söz konusu ülkeler arasında her türlü iletişim kanalı açık olmasına rağmen, kamuoyu üzerinden böyle bir çalışma yürütülmesi.
 
Karşılıklı temaslar üst düzeyde. Diyalog kanallarının açık ve 'onların da her şeyden haberdar olduğunu' düşünürsek yapılan 'hamlenin derinliği' daha iyi anlaşılabilir.
 
Dertleri Türkiye'yi yönetenlerin uluslararası camiada 'güvenilmez, iş yapılmaz siyasetçiler' ve 'Radikal İslamcılarla iş birliği yapan liderler olduğu' imajı oluşturabilmek.
 
Öte yandan çizdikleri Fidan ve MİT portresi ile de Türkiye'yi 'Ortadoğulu istihbarat devleti' gibi göstermek istiyorlar.
 
Proaktif bir dış politika izleyen Türkiye'nin uluslararası alanda manevra sahasını daraltmak istiyorlar.
 
Türkiye güçlendikçe, bundan rahatsız olan odaklar şu anki hamleler dışında daha değişik operasyonlar da deneyeceklerdir. Bu durum güçlenen ülkelerin kaderidir.
 
Bu yıpratma hamlelerine gereğinden fazla önem vermeyip bölge ve ülkemizdeki sorunlara odaklanmak lazım.
 
Bu süreçte dikkat edilmesi gereken bir diğer konu da komplo teorilerine fazla kapılmamak.
Bölgemizde; devletler, hükümetler, partiler ve aşiretler arasında zaten yeterince ayrılık var.
 
Komplocu mantıklarla yeni ayrılıkların tohumunu ekmek, ayrılık değirmenine su taşımak hepimize kaybettirir.
 
Belki yapılması gereken içeride ve dışarıda yaraları sarmak, ülke enerjisini içeride tüketmek yerine içte ve dışta diyalog kanallarını genişleterek ülkemizi güçlendirecek köprüler kurmak olabilir...
 
Türkiye bu tarz komploları aşabilecek güç ve tecrübededir...

Adem Yavuz Arslan / Bugün (ilgili kısım)
 

Bu haber 1,240 defa okundu.