İsrail'in Kıbrıs planı: Lobi devrede

22 Ekim 2013 09:29 tsi
Tel Aviv'i rahatsız eden 'çözüm' türü ne?

Rum gazetesi Fileleftheros gazetesinin haberinde "Enerji İsrail'in Kıbrıs Sorununa İlgisini Çekiyor" başlıklı haberinde ise doğal gaz alanındaki gelişmeler ile Güney Kıbrıs'ın İsrail'le işbirliğinin Tel Aviv'in Kıbrıs sorununa ilgisini çektiğini yazdı. Yabancı diplomatik kaynakların, bölgede çıkarları olan diğer ülkeler (ABD) gibi İsrail'in de şimdi Kıbrıs sorununa, öncelikle de yer alacak düzenlemelerin içeriğine özel bir ilgisi olduğunu vurguladıklarını yazan gazete özetle şunları yazdı:

"İsrail, Kıbrıs sorununa kötü bir çözüm bulunması fikriyle yaşayamaz çünkü bu, Ankara'nın Ada'yı jeostratejik ve jeopolitik açıdan denetleyeceği anlamına gelir. Bu da Ankara'nın bölgedeki rolünü artırması ve İsrail'in planlamalarını olumsuz etkilemesi demek olur. İlk hareketler, nüfuzunu kullanarak çabalarına yardımcı olmak için Kıbrıs Cumhuriyeti ile işbirliğine hazır görünen ABD'deki Yahudi Lobisi'nden yapılıyor. İsrail hükümetinin ilgisi de Lefkoşa tarafından aynı ölçüde önemli bulunuyor. Amerikalılar için olduğu gibi İsrailliler için de Kıbrıs'ın istikrar unsuru olması menfaattedir. Ancak bu, bölgede gerilim ve anomali üretecek kötü bir çözümün bertaraf edilmesini gerektirir."

Aynı makalede BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksander Downer'ın, ortak açıklama metninde mutabakata varmaları için iki müzakereciye düşünce malzemesi olarak sunduğu gayrı resmî belgesinden, müzakere prosedürünün birkaç ayda tamamlanmasını istediğinin anlaşıldığı haber verildi.
Fileleftheros "Birkaç Ayda Tamamlayın... Downer Ortak Açıklamayla İlgili Gayrı Resmi Belgeye Takvim Koydu" başlıklı haberinde daha sonra yapılandeğişikliklere karşın, Downer'ın niyetini ve prosedürde izlenmesini isteyeceği usulü gösterdiğini yazdı.

Downer'ın, Türk tarafının alenen açıkladıklarına, yani ocak ayına kadar müzakere, martta referandum fikrine uygun bir takvim koymak istediğini belirten gazete, Rum yönetiminin takvim belirlenmesi konusunu tartışmadığını ve bu meselenin kapanmasını istediğini kaydetti, özetle şu detayları aktardı:
"Kıbrıs sorunundaki görevini 'part time' olarak yerine getiren Downer, bir kez daha köprü kurucu rolü oynamaya çalıştı. Bu nedenle adada bulunduğu kısa süre içerisinde, gayrı resmî belge şeklinde olsa da, 'altın kesit' bulunması için fikirler ortaya koydu.

İlgi çekici olan, Downer'ın ortak açıklama konusundaki gayrı resmi fikirlerinde öncelikle Yönetim Başlığı, yani yetkiler (artık yetkilerin federal birimlere/oluşturucu devletlere geçeceğini ifade etti) üzerinde durmayı tercih etmesidir. Türklerin tepkisini çekeceği aşikâr olan diğer başlıca başlık ve yönlerle ilgilenilmedi.
Downer'ın hareketlerinin ötesinde, Eroğlu ve Anstasiadis'in ilk görüşmesinin ardından yapılacak ortak açıklama hazırlıkları mutabakat sağlanmasından uzaktır. Bu nedenle Başkan Anastasiadis'in işgal lideriyle görüşme tarihi halen belirlenmedi. Yarın (Pazartesi) iki müzakereci Andreas Mavroyannis ve Osman Ertuğ yeniden bir araya gelerek mutabakat formülü bulmaya çalışacak.

Edindiğimiz bilgilere göre ana engel konusu egemenliktir. Aslında Türk tarafı tek egemenliği kabul etmiyor. Bu konunun daha sonra görüşülmesini istiyor ve esasen prosedürde büyük bir delik açıyor. Bu mesele netleşmeze, prosedür başladığında müzakereler tek devlet veya iki devlet arasında gidip gelecek. Türk tarafının, egemenlik meselesindeki tavrı elbette vatandaşlık meselesine yaklaşımını da etkiliyor. Türk tarafı, oluşturucu devletin vatandaşlıklar dağıtmasıyla ilgili malum oyununu oynuyor."

Mavroyannis ortak açıklamanın tamamlanmasına çok yakın olunduğunu açıkladı

Politis "Müzakereler Neredeyse Hazır Ancak İki Taraf Söylemlere Yapıştı" başlıklı haberinde, Rum tarafının müzakerecisi Andreas Mavroyannis'in dün RİK'e yaptığı açıklamada iki tarafın, müzakerelerin ortak zeminini de belirleyecek olan ortak açıklamayı tamamlamaya çok yakın olduğunu söylediğini yazdı, özetle şunları aktardı:

Metinde yer alanlar...

"Şu anda anlaşmazlıklar söylem ve öz arasında bir yerde görünüyor. İki taraf, iç cephelerini de tatmin etmek için, daha önce ilan ettiklerinin asgarisini elde etmeye çalışıyor. Edindiğimiz bilgilere göre Aleksander Downer'ın köprü kurucu fikrinde yer alan 'artık yetkiler oluşturucu birimlere aktarılacak' ifadesi ortak açıklamada Güvenlik Konseyi kararlarıyla paket olarak yer aldı.
İyi bilgili bir kaynak gazetemize, metinde Federal Kıbrıs Cumhuriyeti'nin AB üyesi olacağı, Avrupa'nın Kıbrıslı Türklerle Rumların ortak evi olacağı açıkça belirtiliyor. Bu ifade, kabul edilir ve ortak açıklamaya girerse Kıbrıs Türk tarafının Avrupa 'iklimine' girmeye başladığının işareti olacak.
Buna paralel olarak metne artık Kıbrıs Rum tarafının, bütün başlıkların eşzamanlı görüşülmesiyle kapsamlı müzakere talebi de girmiş görünüyor. 'bütünsel' kelimesi ifade edilmese bile artık, başlıkların birleştirilmesinin mümkün olduğu ortadadır."

Anastasiadis AB üyesi ülke büyükelçilerine bilgi verecek

Fileleftheros "Başkan AB Büyükelçilerini Bilgilendirecek" başlığıyla ayırdığı bölümünde Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis'in yarın (Pazartesi) AB üyesi ülkelerin Rum tarafındaki büyükelçilerine Kıbrıs sorunundaki gelişmeler hakkında "bilgi vereceğini" yazdı.
Hem ortak açıklama metninin hazırlanması hem de Anastasiadis'in Çarşamba günü Brüksel'e gidecek olması ışığında yapılacak bilgilendirmede Anastasiadis'in büyükelçilere, AB'nin Kıbrıs sorununa müdahil olmasıyla ilgili tezini anlatacağı haber verildi.

Kıbrıs Gazetesi

Bu haber 1,659 defa okundu.