MOSSAD'ın Türkiye takvimi

21 Ekim 2013 20:47 tsi
"İsrail 28 Şubat sürecinde ciddi anlamda MOSSAD MİT içerisine sızdı."

A Haber canlı yayınına katılan Emniyet İstihbarat Dairesi Eski Başkanvekili Bülent Orakoğlu "Fidan olayı yeni Türkiye ile eski Türkiye arasındaki farkı gösteriyor. Türkiye Hakan Fidan döneminde demokrasiyi öne çıkardı. Türkiye 2005 yılından sonra eski soğuk savaş dönemindeki paradikmaları ortadan kaldırdı ve insanı öne çıkaran bireyi ve insan haklıarını ortaya çıkaran yeni bir iktidar anlayışı yeni bir Türkiye anlayışına doğru gitti. Bunun ilgili birçok demokratik reformlar yapıldı ve halen de yapılmaya devam ediliyor. Dolayısıyla MİT de bu değişime ayak uydurdu. Türkiye'de geçmiş dönemde kaos yaratacak ciddi şekilde istikrarı bozacak şekilde at oynatanlar bu sefer MİT'in duvarlarına tosladılar. Bu nedenle Hakan Fidan ciddi anlamda batılı istihbarat tarafından hedef alındı. Fidan üzerinden Dışişleri Bakanı Davutoğlu'na oradan Sayın Başbakan'a ve Ortadoğu politikalarına küresel ve bölgesel güç olma yolundaki adımları yani güçlü bir Türkiye istenmiyor." dedi.

Orakoğlu "Türkiye şu anda çok ciddi bir şekilde İsrail ABD medyası ve basını marifetiyle küresel bir operasyona tabi tutulmak isteniyor. Öyle bir pisikolojik harp ki bu... Burada MİT tartışmaya açılıyor. İstihbarat ve gizli servislerin en önemli görevlerinden bir tanesi kendi ülkelerine yönelik yabancı ülkeler tarafından pisikolojik harp dediğimiz unsurları ya da bunların ajanlarının faaliyetlerini önlemektir. Yani bu istihbarat terminolojisinde İKK olarak adlandırılır. Geçmiş yıllarda Türkiye'de en zayıf bırakılan şey İstihbarata karşı koyma bölümüydü. Bu bölümün çok önemli olduğu bugün ortaya çıktı. Bakın Fidan'ın göreve başlamasından sonra bu birim çok ciddi güçlendirildi. Hükümet tarafından da MİT'e dışa açılma yetkisi verildi. İsrail ve NEO-CON'ların etkisi altındaki ABD medyası gezi olaylarını farklı yansıtmışlardır. İsrail ile Türkiye arasında çok ciddi sorunlar olduğu belli. 28 Şubat süreci bize İsrail'in arka kafasındaki herşeyi ortaya koydu. Seçimle gelmiş bir iktidar darbeciler tarafından yıkıldı. Bunun arkasındaki destek İsrail'i görüyosunuz ve ABD NEO-CON zihniyetini görüyorsunuz. İsrail'in MİT'i karalamasının arkasında İsrail lobileri ile ilgili sivil ayağı henüz bir operasyon yapılmadığı için bunlara bir destek vermeye çalışılıyor. İSrail yine MİT'i karalayarak Türkiye'nin yumuşak güç ortadoğudaki ve dünyadaki hem Dışişleri Bakanı'nın hem Başbakan'ın imajını itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Bunu yaparken de olup olmadığı belli olmayan bir şeyle... Diyelim ki böyle bir olay oldu şimdi bu MİT'in görevleri arasındadır. MİT ülkenin aleyhine çalışan bütün ajanları İKK faaliyetleri içerisinde tespit eder. Bunlar rutin görevler arasındadır.

İsrail 28 Şubat sürecinde ciddi anlamda MOSSAD MİT içerisine sızdı. İsrail gizli servisinin şöyle bir özelliği var; dünyada gizli servislere çokrahat sızabilen bir yapıya sahip. En büyük özelliklerinden biri budur. 28 Şubat sürecinde MİT'e sızdığı hatta meshepçi bir yapıya destek verdiği bunun dışında da sızmanın ötesinde MİT'in kozmik odalarına girdiği şeklinde çok ciddi iddia ve algılar Türkiye'nin kamuoyuna yerleşmiş durumda. Bu lobiler kimdir diye bakınca ABD'deki MOSSAD'ın etkisindeki bir takım medya unsurlarının Hakan Fidan üzerinden yapmış oldukları kara propagandaya bakınca bu medyanın kullanılmasıdır. Zaten en önemli özelliği MOSSAD'ın medyayı kullanabilmesidir. İsrail'le 28 Şubat sürecinde stratejik istihbarat anlaşmaları yapılmıştır. Hatta İsrail'e Türkiye'de belki de operasyonel yetki, bunların tam detaylarını bilmiyorum... İsrail bu süreçteki Türkiye'yi arıyor. İsrail askeri vesayet dönemindeki süreci arıyor. O süreçte Türkiye'nin iç ve dış tehditlerini değerlendirme ve bunlara etki etme sürecinde çok rahat hareket etmişler. Bu süreci arıyorlar. Bu şundan anlaşılıyor. Çünkü bu bir skandaldır. Türkiye'nin MİT başındaki insanı gidip ABD'ye şikayet etmenizdeki anlam nedir. Bu bile çözüyor. Aradan 9-10 ay geçtikten sonra bu gündeme getiriliyor. Bunun zamanlama ayarlı bir şekilde gündemegetiriliyor. Yani bu Türkiye'deki iç gelişmelere ve dünyadaki dış gelişmelere bağlı olarak İsrail böyle bir şeye başvuruyor. Türkiye'nin dış tehdit tespitlerine müdahale etme hakkı ne İsrail'in ne başka ülkenin yoktur." dedi.

Bu haber 1,498 defa okundu.