Şevket Kazan'dan bomba açıklama
21 Ekim 2013 09:06 tsi
28 Şubat döneminin Adalet Bakanı Şevket Kazan, dönemin bilinmeyenlerini anlattı.
REFAHYOL Hükümetinin Adalet Bakanı Şevket Kazan, Davada müşteki olarak yer alıyorum. Darbenin medya ve sermaye ayağını da hatırlatınca, savcılardan onlara da sıranın geleceğini öğrendim, zaten bu olmazsa olmaz dedi.
28 Şubat döneminin Adalet Bakanı Şevket Kazan, Neler oluyor kaygısı yaratan 28 Davası ile dönemin bilinmeyenlerini
Stara anlattı. Kazan, darbenin sermaye ve medya ayağının da mutlaka yargılanması gerektiğini belirterek, dönemin medya patronlarının manşetlerden çıkar ilişkisi nedeniyle sorumlu olduğunu söyledi. Kazan, O zaman Bir askeri yetkili dedi ki muhalefeti yaptılar. Patronlar, haberim yoktu diyemez mahkemede dedi. REFAH-YOL Hükümetinin Adalet Bakanı Şeveket Kazan şunları anlattı:
BÇG sayfasıyla, başladılar
Şu anda, açılmış olan dava çerçevesinde olanlar dışında sermaye ayağı var, bir de rantiyeci medya ayağı var. 28 Şubat davasını ele aldığı zaman Ankara Savcılığını ziyarete gittim. Elimde Refah Gerçeği 3üncü cilt kitabı vardı. Savcıya, Siz 28 Şubatın tahkikatına başlayacaksınız da nereden başlayacaksınız? dedim. Kitabın Batı Çalışma Grubu sayfasını açtım, Tahkikata buradan başlayacaksınız dedim. Ayrıldım. Bir ay sonra idi, 28 Şubat içinde ön planda ifade vermesi gereken kişilerden biri olarak tayin edilen günde gittim. Savcılar bir araya gelmişler, benim kitabı getirdiler. Kitabın her tarafı püskül. Sayın bakanım size minnettarız, bu kitap olmasa idi, bu davanın içinden kolay kolay çıkamazdık dediler.
Savunanlar da okuyor
Bir anlamda iddianameyi yazmış gibi oldum. (Darbeyi) Savunanlar bile o kitabı alıyorlar. Şimdi o kitabı okuyorlar, savunmalarını yapıyorlar. Zabıtları önceki gün getirdiler ve orada dikkatimi çekti. O kitap ile iddianame hazırlandı. 28 Şubat davası, Balyoz ve Ergenekon davlarından tutuklamalar itibariyle, davanın başlaması, hızla yürümesi itibariyle bir farklılık arz eder. Her türlü hazırlığı tamamdır. Şimdi savunmaların aşağı yukarı sonuna doğru geliniyor. Tabii bu davada Tansu Çilleri, beni, Meral Akşeneri müşteki durumuna koymuşlar. Görüşmelerimde savcıların ifadeleri hem medya hem de sermaye açısından mutlaka davalar açılacak.O dönemki isimlerin tamamı dosyada yer almaz, davalar açılmazsa eğer, 28 Şubat eksik soruşturulmuş olur. Eksik bir hesaplaşma yaşanmış olur. O dönemde medya olmasaydı asker ne yapacaktı?
Patronlar talimatı biliyordu
O dönemin gazete sahiplerinin Haberim yoktu. Yazı işleri bilir sözleri sahici değil. Olur mu öyle? Sen gazetenin sahibisin. Kendi gazetendeki pozisyonunu bir yere bırak. Yazı işleri müdürü var. Gazete bağımsız yayın yapar diye yazıyorsun. Ne oluyor, ondan bundan talimat aldılar. Çünkü menfaat bağlarını kurmuşlardı. Uzan ve diğerleri yarın bir gün dava açıldığında Haberim yoktu mu diyecek. O yayınları gören patronlar neden müdahale etmedi? O bir gün yazılmadı ki, bir süreçti. Neden Ne oluyor diye sormadılar.
Kamuda başörtü için karar almıştık
Koalisyon hükümetini kurarken, müzakerelere hoca adına katılan kişiyim ben. Başörtüsü konusu geldi. Ancak başörtüsü konusunda Tansu Hanımdan bir rica geldi. Denildi ki Tamam itiraz etmiyoruz. Ama biz başörtüsü konusunu protokole yazmayalım. Gürültü çıkar. Hükümeti kuralım, sessizce devlet memurlarının, kılık kıyafet kanununda buna imkan tanıyan bir hüküm koyalım dedi. Bu söz üzerine bunu ne koalisyon protokolüne koyduk ne de hükümet programına koyduk. Koymadık ama prensip kararı aldık. Demokratikleşme Paketi ile hayata geçen uygulamayı normalleşme olarak görürüm.
Bu haber 1,299 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle