'Yiğit Bulut, AB ve Almanya'ya yükleniyor'
1 Ekim 2013 20:50 tsi
Alman gazetesi Die Welt, Başbakan Erdoğanın Başdanışmanı Yiğit Bulut, Almanyanın boş vaatlerde bulunduğu ABnin ise çözülme sürecinde olduğu" yönündeki sözlerini sayfalarına taşıdı.
Almanya genelinde yayımlanan siyasi ağırlıklı günlük Die Welt gazetesinin internet sayfasında Türkiye ile ilgili ilginç bir habere yer verildi.
"Türkiye gerçekten AB'ye girmek istiyor mu?" sorusunun yöneltildiği haber yorumda, "Durum öyle göstermiyor. Erdoğanın Başdanışmanı Yiğit Bulut, Almanyanın boş vaatlerde bulunduğu ABnin ise çözülme sürecinde olduğunu iddia ediyor." ifadesi ile soruya cevap verildi.
Haberdeki ayrıntılar şu şekilde:
Egemen Bağışın bir mülakat sırasında Türkiyenin ABye asla giremeyeceğini ilk kez ulu orta dile getirmesi yeterince dikkat çekiciydi. Bağış, bunun nedeni olarak Avrupalıların ön yargılı ve kötü niyetli olmalarını gösteriyordu. Ancak kendisinin temsil ettiği Türkiye'nin AB politikalarının şu yönüne değinmiyor: Bağış her fırsatta AByi adil olmamak, onursuz, antidemokratik, ırkçı ve emperyalist olmakla itham ederken karşısında adaletli, yükselen, demokratik ve dürüst bir Türkiye gösteriyor. Ona göre AB zaten düşüşte.
Bir pot kırma olarak görülen bu sözler, kısa süre sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın Başdanışmanı Yiğit telekinezi Bulut tarafından benzer ifadeler kullanılması üzerine maksatlı bir mesaj olarak anlaşıldı. Bulut, kötü Batılı güçlerin Erdoğanı "telekinezi" yöntemiyle öldürmek istediğine inanıyor. O, Türkiyenin AB üyelik müzakerelerine son vermesi; Orta Doğu, Orta Asya ve Afrikada kendi imparatorluğunu kurması taraftarı.
Çok dalga geçilen ama anlaşılan ve önemsiz biri de olmayan Erdoğanın Başdanışmanı, hükûmete yakın Star gazetesinde yazdığı bir makalede Almanyayı doğrudan hedef aldı. Tıpkı diğer Avrupalılar gibi Almanyanın da Türkiye'yi kullanabilmek için sürekli boş vaatler verdiğini yazdı. Yiğit, geleceğin medeniyetler projesinin, çözülme arifesindeki ABden değil, Türkiyeden çıkacağını belirtti. Kulağa bütün bunlar sanki Türkiye, Avrupa politikasında radikal bir değişimin sözel hazırlığını yapıyormuş gibi geliyor. Fiilî olarak Avrupaya sırt çevirme ise zaten 2009dan bu yana mevcut.
Ancak eş zamanlı olarak Erdoğan ile bir güç mücadelesi içerisinde olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, AB üyeliğinin stratejik öncelik taşımayı sürdürdüğünü açıkladı. Üstelik Erdoğan, 30 Eylül tarihinde Kürt, Alevi ve sivil toplumun hoşuna gidebilecek bir demokratikleşme paketi tanıtacak, AB'nin de öyle. AB ise ekim ayında Türkiye hakkındaki bir sonraki İlerleme Raporunu açıklayacak ve o zaman, yaz aylarında sadece şeklen açılan bir AB üyelik müzakeresi başlığının görüşülüp görüşülmeyeceğine karar verilecek.
TÜRKİYE, YİNE OYUNLARA MI BAŞVURUYOR?
Şu ana dek ulaşılan bilgiler, İlerleme Raporunun epey eleştirel olacağı yönünde. Türk hükûmetinin Gezi Parkı protesto hareketine ve son dönemde futbol sahalarındaki siyasi protestolara karşı aşırı sert tavrı Avrupalıların hoşuna gitmiyor.
Tanıtılacak demokratikleşme paketi İlerleme Raporu'na daha yumuşak bir dil kullanılması olarak yansıyabilir. Belki de ardından çok yavaş ve ihtiyatlı bir şekilde başlık gerçekten müzakere de edilebilir. Peki, ama Bağış ve Bulutun salvoları bu tablonun neresine yerleşiyor? Bununla belki de Avrupalıların korkutulması ve Türkiyeden müzakere masasını terk etmemeyi rica etmesi hedefleniyor. Daha önce bu işe yaramıştı; Türkiye, 2004'te aday ülke olduğunda. O dönem de Erdoğan, bırakıp gitmekle tehdit etmiş, saf olan bir AB ise o dönem bu oyuna kanmış ve Erdoğanın taleplerini yerine getirmişti.
Bu haber 935 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle