Birleşmiş Milletler'in yapısı tartışılıyor
27 Eylül 2013 12:17 tsi
Birleşmiş Milletler sistemi, güncel küresel tehdit ve krizlere müdahalede etkisiz kaldığı, yeterince kapsayıcı ve adil olmadığı için eleştiriliyor.
Bağımsızlıklarını kazandıktan sonra Birleşmiş Milletler'in (BM) en büyük bloğu haline gelen Afrika ülkeleri, Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) hala sömürge dönemi şartlarını yansıttığını düşünüyor. En fazla şans tanınan ülkeler Güney Afrika ve Nijerya olsa da kıta genel anlamda, siyasi istikrar ve insan hakları sicili gibi konularda yeterince olumlu imaja sahip değil.
Afrika ülkeleri, kurulduğu İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemin uluslararası güç dengesini yansıtan yapısını muhafaza eden BMGK'nın reforme edilmesinin en şiddetli savunucularından. 54 ülke ile Genel Kurul'un en büyük bloğu olan ancak BMGK'da yalnızca 3 geçici sandalye ile temsil edilen Afrika kıtasının oluşturduğu Afrika Birliği Örgütü'nün (ABÖ) talebi, Konsey'e bölgelerinden iki daimi ve iki geçici üye girmesi ve yeni üyelerin de veto hakkına sahip olması.
Küresel Diyalog Enstitüsü Uzmanı Lesley Masters, ABÖ'nün reform gereksinimini, "Afrika, dünyada, özellikle kendilerini de ilgilendiren barış ve güvenliğe ilişkin konularda sesinin duyulmadığını hissetmeye başladı ifadesiyle özetledi.
Hangi iki ülkenin BMGK daimi üyesi olacağı konusundaki belirsizlik, en muhtemel adaylar Güney Afrika ve Nijerya arasında rekabete yol açarken, kıtasal yaklaşımın zayıflamasına sebep oldu.
Nijerya'daki Ahmadu Bello Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü'nden Atelhe George Atelhe, Güney Afrika'nın siyasi yaşamının daha istikrarlı, ekonomik gelişmişliği ve milli gelirinin daha iyi düzeyde olması nedeniyle Nijerya karşısında avantajlı olduğunu söyledi.
Küresel Diyalog Enstitüsü Uzmanı Masters, Ezulwini Oydaşması'nın faydalı olmadığı görüşünde. Girişimi özellikle veto yetkisi talebi konusunda müzakereye açık olmadığı için eleştiren Masters'a göre diğer bir sorun da hangi ülkenin üye olacağını netleştirmediği için Afrika devletleri arasında yüksek tansiyona neden olması.
Güney Afrikadaki Kuzeybatı Üniversitesi'nden Amusan, Afrika ülkelerinin daimi üyelik elde edememeleri konusunda özeleştiri yapmaları gerektiğini şu sözlerle ifade etti:
Ekonomik az gelişmişlikleri, gelişmiş ülkere ekonomik bağımlılıkları, siyasi istikrarsızlıkları ve yolsuzluk nedeniyle hiçbir Afrika ülkesi daimi üye olacak durumda değil. Daimi üyelik için heveslenmeden once getirdiği sorumlulukları düşünmek lazım.
ABD'deki Afrika Barış ve Demokrasi Merkezi Başkanı Gabriel Odima ise Afrika ülkelerine tanınan şansı, "Yüzde 90'ı demokrasi, adil yönetim, hukukun üstünlüğü, barış ve istikrardan yoksun olduğu için Afrika'nın BM'deki pozisyonu zayıf" ifadeleriyle değerlendirdi.
aa
Bu haber 696 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle