En Sıcak Konular

Babacan: Avro Bölgesi için en önemli risk rehavet

18 Eylül 2013 12:11 tsi
Başbakan Yardımcısı Babacan, Avrupa Merkez Bankası'nın "gereken ne varsa yaparım" taahhüdünden sonra faizlerin düştüğünü belirterek "Avro Bölgesi için en önemli risk rehavet" dedi.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Anadolu Ajansı'nın (AA) resmi iletişim sponsoru olduğu ve "Kalıcı Büyümenin Finansmanı" temasının işlendiği 4. İstanbul Finans Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, zirvenin artık her yıl gerçekleşen güzel bir gelenek haline geldiğini belirterek, her yıl daha fazla katılımcı ve gündemle yapılmış olmasından memnun olduklarını söyledi.
 
ABD Merkez Bankası'nın gelecek dönemde izleyeceği politikanın henüz netleşmiş olmaması, gelişmelere göre sürekli açıklamaların yön değiştirmesi ve iletişim ile ilgili problemlerin küresel ekonomide ve piyasalarda dalgalanmalara sebep olduğunu anlatan Babacan, "Avrupa Birliği'ne döndüğümüzde son aylarda kısmi bir toparlanmayı görüyoruz. Bu toparlanmanın kalıcı olup olmadığıyla ilgili henüz elimizde somut bir veri yok ama 6 çeyreklik daralmadan sonra 2013'ün ilk çeyreğinde ilk defa Avro Bölgesi'nde 0,3'lük, Avrupa Birliği'nin tümünde ise 0,4'lük büyümeyi görebildik. Çevre ülkelerde de büyüme ile ilgili problemler var" diye konuştu.
 
"Avro Bölgesi için en önemli risk rehavet"
 
Babacan,  Avrupa Merkez Bankası'nın son dönemde uyguladığı "gereken ne varsa yaparım, ve sınırsız bir şekilde müdahale ederim" taahhüdünden sonra pekçok ülkede faizlerin düştüğünü aktararak, "Düşük faiz ortamı bazı ülkelerde rehaveti beraberinde getirdi ve piyasa baskısı azaldı. Piyasa baskısının azaldığı dönemde hükümetlerin reform konusunda istekleri gevşeyebiliyor. Şu anda Avro Bölgesi için en önemli riski rehavet olarak tespit etmekte fayda var" dedi.
 
Babacan, Japon ekonomisinin büyümesiyle ilgili iyi sinyallerin olduğunu, ancak bu büyümenin hangi maliyetlerle gelebileceği konusunun gelecek dönemde görüleceğini ifade ederek, şunları söyledi:
 
"Özellikle 22 Mayıs'tan bu yana tüm gelişmekte olan ekonomileri etkileyen yeni bir döneme girmiş olduk. Gelişmekte olan ekonomilerin büyüme potansiyeline baktığımızda son 10 yılda görülen büyüme oranlarını gelecek 10 yılda pek göremeyeceğiz, ancak gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranları gelişmiş ülkelerin büyüme oranlarının üzerinde olacak. Hangi senaryoda olursa olsun gelişmekte olan ülkelerin dünya ekonomisindeki payı artmaya devam edecek.
 
22 Mayıs'tan bugüne kadar gelişmekte olan ülkelerde sınırlı miktarda bir sermaye çıkışı var. Rakamlara bakıldığında gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere sermaye çıkışının hem milli gelire hem de toplam finansman stokuna oranla çok düşük olduğunu görüyoruz. Biz bu gelişmeyi varlıkların yeniden fiyatlanması olarak görüyoruz."

aa


Bu haber 563 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,726 µs