Suriye müdahalesinde biz nerede duracağız?
28 Ağustos 2013 09:43 tsi
''Bir kişinin iktidarda kalması için bir ülkenin ödediği bedele bak. Peki biz nerede duracağız?..''
Bizler, coğrafyanın insanları, kendi kötülüklerimize karşı durmayı bilemedik. Onları kendi elimizle yok etmeyi öğrenemedik.
Mısır'da, darbeyi, ardından gelen kıyımı, yeniden inşa edilen zorbalığı durduramadık.
Şimdi işgal geliyor. Aslında işgal değil, sınırlı bir hava saldırısı başlamak üzere.
Bir müdahale koalisyonu şekillendi gibi. Gece-gündüz neler olabileceğini takip etmek için nöbette olacağız.
Nereler vurulacak, hangi üsler kullanılacak, ne tür silahlar denenecek, hangi ülke saldırıya ne ölçüde katılacak, saldırı ne kadar sürecek, siviller ne kadar korunabilecek, bunları konuşacağız.
Savaş Lübnan'a sıçrar mı, bölgeye etkileri nasıl olur, kestirmeye çalışacağız.
Ama bölgede bir rejimin daha son zamanlarına tanık oluyoruz.
Müdahale sınırlı kalır, Şam yönetimi devrilmezse, iç savaş çok daha kanlı hale gelebilir. Suriye'den Lübnan'a kadar yeni bir kaos dalgası başlar, Lübnan iç savaşı benzeri çatışmalar yaşanır.
Resim çok kötü. İç savaşın bütün çirkinliklerini yaşadık, gördük, acı duyduk. Şimdi ABD-Batı müdahalesi göreceğiz. Bu da acı veriyor.
Keşke bölge ülkeleri kendileri bu müdahaleyi yapabilselerdi. Ama böyle bir şeyin imkansız olduğunu, bu imkansızlıklar içinde Suriye halkının ölmeye devam edeceğini biliyoruz.
Bölgedeki bütün rejimlerin karakteri aynı. Bu bölgenin bütün diktatörlerinin zihin yapısı aynı. Ülkelerini de kendilerini de yokoluşa sürüklemekten kaçınmıyorlar.
Bugün Suriye'ye dış müdahale yapılacaksa, yarın bu ülke işgal edilecekse bunun tek sorumlusu Şam'daki zorbalardır.
Yüz bin insanı öldürdükleri, onlarca yerleşim birimini yok ettikleri, milyonlarca insanın ülkeden kaçmasına yol açtıkları yetmedi, giderayak müdahaleyi de, işgali de ülkeye çağırdılar.
Müdahaleye zemin hazırladılar. Bunu zorunlu hale getirdiler.
Bir kişinin iktidarda kalması için bir ülkenin ödediği bedele bak.
Peki biz nerede duracağız?
Kabul edelim, seçeneksiz bırakıldık. Öyle zulümler yapıldı ki, müdahaleye hayır deme mecalimiz bile kalmadı.
Şam'daki zorbaların bize ödettiği bedel de bu.
İbrahim Karagül /
Yeni Şafak (ilgili kısım)
Bu haber 723 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle