PKK dağdan indi diyelim, peki ya sonra?

0 0 0000 00:00 tsi
Hafta sonu Sabah Gazetesi’nin manşetten verdiği haber bir hayli dikkat çekici. Ankara temsilcisi Aslı Aydıntaşbaş’ın kaleme aldığı habere göre ‘Devletin tepe noktalarının PKK’yı dağdan indirme planı’ hazır. Planın ayrıntılarına göz atıldığında ise projeni

Çankaya ve MGK onaylı

Önce planın ayrıntılarına değinelim. İddiaya göre plan yaklaşık bir yıldır konuşuluyor. Zira Radikal Gazetesi yazarı İsmet Berkan’ın hafta başında konu ile ilgili yaptığı değerlendirme de paralel bir iddiada bulunuyor. Berkan benzer bir planı ‘önemli bir güvenlik yetkilisi’nden aylar önce dinlediğini belirtiyor. Aydıntaşbaş’ın iddiasına göre gizli plan ‘PKK’yı silah bırakmaya zorlayarak akan kanı durdurmayı’ hedefliyor. Dahası Çankaya ve MGK’nın da onayı ile plan, devletin çeşitli kurumları tarafından sessiz sedasız uygulamaya konmuş. Haberde plan ile ilgili önemli bir vurgu ise şu: Maksat ‘PKK ile pazarlık değil, teröre son vermek için Kuzey Iraklı grupların aracılığıyla PKK’yı silah bırakmaya zorlamak.’

PKK nasıl silah bırakır?

Plan içerisinde ‘Kürt aydınlar’, Barzani ve Talabani ve Washington’un etkin katılımını öngörüyor. Buna göre bölgeye giden ‘Kürt aydınlar’ Talabani ve Barzani’ye Türkiye'deki Kürt sorununun silahlı yöntemlerle çözülemeyeceğini, PKK'nın Kürt kökenli vatandaşları temsil etmediğini iletti. Ayrıca Kuzey Iraklı Kürt liderler üzerinden, Kandil ve Hakurk'taki örgüt yöneticilerine güçlü bir dille, PKK'nın artık kendini tasfiye etmesi gerektiği, aksi halde Kuzey Irak'ta ‘tecrit’ edilecekleri mesajı veriliyor.  Habere göre ‘PKK kamplarının olduğu bölgelere peşmerge güçler kaydırılırken, PKK'ya kampların peşmergeler tarafından sarılacağı, civar köylerden erzak alımı ve ticarete izin verilmeyeceği, yaralanan PKK'lıların geçmişte olduğu gibi Süleymaniye, Selahaddin ve diğer şehirlerde tedavi göremeyeceği, şehirlerdeki PKK irtibat büroları ve partilerinin kapatılacağı bildirildi.’ Amaç şu anda Kuzey Irak’ta eli silahlı dolaşan binlerce teröristi silah bırakmaları halinde topluma kazandırmak. ‘Genel aftan’ açıkça bahsedilmese de ‘Kısmi genel af’ olarak adlandırılabilir. 

Tüm bunlar ‘normalmiş’ gibi gözüküyor. Fakat dananın kuyruğunun koptuğu yer, 450 PKK yöneticisinin akıbeti. Habere göre Talabani ‘Uluslararası toplumun yardımını isteyerek bu yöneticileri İsveç ya da Danimarka gibi bir Avrupa ülkesine gönderebiliriz’ önerisinde bulundu.

Bu plan kimin?

Acaba planın şimdi yayınlanmasında birkaç haftadır Türkiye’de dolaşan ve dünya basınına da yansıyan sınır ötesi operasyon söylentileri etkili oldu mu? Türkiye’nin sert çıkışının ardından Washington’dan sürekli ‘Bu kez kararlıyız’ mesajları geldi.

Kuzey Irak ve Anadolu’da dolaşan PKK’lıları topluma kazandırma amaçlı af fikri kime ait? Zira adı ‘Genel af’ olsun olmasın, plan örgüt yöneticileri haricinde ‘affı’ içeriyor. Dahası, örgüt yöneticileri Türkiye’ye iade edilmeyecek, fakat Kuzey Avrupa ülkelerine gönderilecek. Bu ‘teröristleri’ de PKK’yı ‘terör listesine’ almış Avrupa ülkeleri barındırabilecek. Dahası İmralı’dan bölgeye müdahale edebilen bir kişi varken, 450 kişi Avrupa’dan bölgeye müdahale edemeyecek.

Plan bu kadar mı?

PKK’yı bitirmek yani Türkiye’nin terörle mücadele savaşını kazanması, silahların susması ile mi sınırlı. Hayır, elbette değil. Kangrene dönüşmekte olan bir ‘Kürt sorunu’muz var. O halde ‘daha fazla hak’ konularına şimdiden kendimizi hazırlamalıyız. Zaten plan bunu da öngörüyor. Habere göre PKK'nın Kürt kökenli vatandaşları temsil etmediği ve demokratikleşmenin önünü kesmek istediği değerlendirmesi yapılarak, bölge halkının kazanılması için Kürt kimliği ve bölgesel kalkınma yolundaki adımların devam etmesi gerektiği belirtildi. Plan uygulamaya konulup da başarı elde edildiği takdirde yeni söylemler ile karşılaşabiliriz. Bunun ilk örneğini Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Lagendijk vermişti. Lagendijk bölgesel yönetimlere ağırlık verilmesini istemiş ve federasyonu ima etmişti.   

Bu haber 336 defa okundu.