En Sıcak Konular

''İkinci bir Türkiye istemediler''

18 Ağustos 2013 10:40 tsi
''İkinci bir Türkiye istemediler'' ''Açıkçası Mısır'dan ikinci bir Türkiye çıkması olasılığı Batılı devletleri rahatsız etti...''

Dünyaca ünlü Mısırlı bilim adamı Prof. Dr. Farouk El-Baz ülkesindeki darbeyi ABD ve İsrail'in birlikte planladığını, bölgede ikinci bir Türkiye olma ihtimalinin Batı'yı rahatsız ettiğini söyledi.

El Baz uzun yıllar NASA'da çalışmış Mısırlı bilim adamı El Baz'ın Yeni Şafak'ta yer alan röportajından ilgili bölüm:

Sizce bu noktaya nasıl gelindi?

Esasında her şey Cumhurbaşkanı Muhamed Mursi'nin seçimle başa gelmesiyle başladı. Mursi'nin Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından ülkede yıllarca ezilen, dışlanan, marjinalleşen İslami kesim siyaset sahnesinde kendine yeniden yer buldu. Sosyal anlamda da Mısır'da bir aktör olarak kabul edilme şansını yakaladı. Müslüman Kardeşler yönetimi hem eski rejim aktörlerini, hem de uluslararası ve bölgesel aktörleri ciddi olarak rahatsız etti.

WASHİNGTON VE TEL AVİV KAYNAKLI

Uluslar arası ve bölgesel aktörler tam olarak neden rahatsız oldular?


Birincisi eski rejimin bürokrasi, yargı, medya ve iş dünyası başta olmak üzere birçok alana nüfuz eden aktörleri İslami siyasetin iktidar olması ile Mübarek dönemi boyunca ele geçirdikleri tüm ayrıcalıkların 'ellerinden kayıp gidecek' olmasından korkarak İhvan yönetimini kabullenemediler. Washington ve Tel Aviv ise Mursi'nin seçilişinden sonraki süreçte, içerideki İhvan karşıtlarını da kullanmak suretiyle rejimden bir şekilde kurtulmanın hesaplarını yaptılar. Bunlara Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt gibi Müslüman Kardeşler'e geleneksel olarak mesafeli Körfez ülkelerinin de eklenmesi ve aynı şekilde Mısır'daki iç muhalefete fonlar aktarılması Mursi'ye karşı eski rejimin elinin önemli ölçüde güçlenmesini sağladı. Ve İhvan'ı olası bir istikrarsızlık karşısında kırılgan duruma düşürdü.

Mısır medyası birincil aktör

Mısır medyasının Müslüman Kardeşler'i desteklemediği söyleniyor…


Kesinlikle öyle. Mısır medyası, Türkiye'de tıpkı 28 Şubat sürecinde olduğu gibi bu planlanmış sürecin birincil aktörlerinden oldu. Medya kurmaca haber ve belirli bir plan çerçevesinde sürdürülen yorumlarla Mursi yönetimini sorunsallaştırmakta önemli bir araç olarak kullandı. Ülkede son bir yıldır İhvan karşıtı kanallarda ve yayın organlarında öylesine muhalif bir tutum vardı ki mevcut yönetime karşı en küçük pozitif bir analizi görmek mümkün değildi.

Mesela?

Örneğin bu süreçte Piramitlerin ve Süveyş Kanalı'nın Katar'a satılacağı haberleri haftalarca Mısır medyasından tartışılabilmekteydi. Buna karşın İslami medya kanalları ise adeta var olabilme mücadelesi ve- rerek neredeyse hiç reklam almadan yayınlarını zor şartlarda sürdürmeye çalışıyorlardı. Nitekim iş dünyasının en zengin aktörleri Mübarek döneminin zenginleştirdiği işadamlarından oluşuyordu ve bu kişiler sadece İhvan karşıtı kanallara reklam veriyorlardı. Bu aktörler Necip Saviris gibi sahip oldukları medya organları ile de rejimin yıpranması için ellerinden geleni yapmışlardı.

Neden özellikle Necip Saviris'i söylediniz?

Saviris, medya patronu olarak, Mursi'ye karşı yayın yapanların başından yer alıyor. Darbeye giden son aylarda Saviris, birçok Mursi karşıtı grubu maddi olarak desteklemiş, darbe yanlısı klipler bile çektirmişti. Mısır medyasını El Sisi'nin aynası olarak düşünün. Sadece El Sisi'nin-ve pek tabii onu kullananların- görmek, duymak istediklerini yayınlayan bir organ. Tabii para akışı da ona göre oluyor. Para için insanlığını satan bir medya grubunun yayınladığı haberlere kaç kişi itibar eder?

Türkiye'den rahatsızlar

'ABD ve İsrail bu darbeyi planlayan ortaklardır' diyorsunuz. Mursi yönetimindeki Mısır neden korkuttu onları?


Seçim kazanan, taban desteği alan, demokratik yöntemlerle siyasette yer alıp meşru aktörlüğe terfi eden siyasal İslam'ın temsilcilerinin varlığı; bölgede kurulu düzenin Batıdan hiç de hoşlanmayan aktörlerle sorgulanacağı anlamına gelmekteydi. Açıkçası Mısır'dan ikinci bir Türkiye çıkması olasılığı Batılı devletleri rahatsız etti. Bu gerek Washington'da gerekse İsrail'de bölgeye dair birçok politikanın revize edilmesi anlamına geliyordu. Yani ekonomik olarak ayakları üzerinde durabilen, bağımsız bir dış politika yürütmekte ısrarcı olan ve her şeyden önemlisi bölgesinde kurulu düzeni sorgulayan bir Mısır, Batı için bir kâbus anlamına gelmekteydi. Bu yüzden demokrasi söylemini dilinden düşürmeyen Batılı aktörler, çıkarları tehlikeye düştüğünde hiç çekinmeden darbeyi desteklediler.




Bu haber 1,181 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,423 µs