En Sıcak Konular

Yaklaşan büyük tehlike

15 Ağustos 2013 08:59 tsi
Yaklaşan büyük tehlike ''Yaşananlar yeni bir Doğu-Batı soğuk savaşını, bir tür medeniyetler çatışmasını hazırlıyor...''

Bölgede ve kürede esen sert rüzgârları doğru okumak gerekir. Suriye’de ve Irak’ta hemen her gün onlarca, bazı günler yüzlerce insan ölüyor. Nijerya’dan Pakistan’a kadar uzanan geniş bir coğrafyada her gün bombalar patlıyor, suikastlar gerçekleşiyor. Müslüman dünyada oluk oluk kan akıyor, iç savaş hazırlıkları yapılıyor, mevcut çatışmalar derinleştiriliyor. Batı ise bu durumdan hiç de rahatsız gibi durmuyor.

Batı’da neo-con ve diğer sağ gruplar başından beri İslam dünyasının kendi kendisine ‘ıslah olamayacağına’ inanıyor ve doğrudan müdahale edilmesi gerektiğini söylüyorlardı. ABD’de Demokratlar, Avrupa’da ise sol gruplar bu tespitten kısmen ayrılıyorlar ve evrensel değerleri savunuyorlardı. Görünen o ki 11 Eylül sonrasının gelişmeleri Batı solunu da etkiledi ve Batı dünyası sağıyla, soluyla şiddetin ve terörün nedeni olarak İslam öğretilerini görür hale geldi. Bu noktada hala yöntem tartışmaları yaşansa da Batı’da Müslümanlara karşı sert bir blok oluşmuş durumda.

Batı’nın ‘yeni’ İslam anlayışı aslında çağlar öncesinden kök alıyor ve kendi anlayışlarına göre İslam’ın ıslah edilemeyeceği düşüncesine dayanıyor. Bu durumda topyekûn mücadele veya hasmı kendi içinde çarpıştırmak tek çare olarak kalıyor. Maalesef Batı dünyası Ortadoğu’da hızla bu anlayışı uygulamaya geçiriyor. Batı, kontrol altına alamadığı İslami hareketleri iktidardan uzak tutmaya çalışıyor... Eğer bunu da yapamazsa iç çatışmalardan çekinmiyor. Bu konuda bölge ülkelerinin iç aktörleri ise çoğu zaman Batı’dan daha hevesli görünüyor.

Mısır’daki katliamlara ve Suriye’ye Batı’nın tavrı bunun açık kanıtıdır. Kısacası, artık Ortadoğu’da Batı için demokrasi, insan hakları gibi evrensel değerler ilk sıralarda söylem düzeyinde bile yer almıyor.

Medeniyetler çatışması mı?

Hepsinden önemlisi, yaşananlar yeni bir Doğu-Batı soğuk savaşını, bir tür medeniyetler çatışmasını hazırlıyor. Türkiye bu ortamda kendine has özellikleriyle şahsına münhasır (biricik) bir ülke. Türkiye’nin Müslüman gruplar arasında ve Doğu-Batı arasında çok özel bir yeri var. Bu özellikleri Türkiye’ye bazı misyonlar da yüklüyor.

Ülke olarak çatışmaların tam göbeğine oturmaktan bilhassa kaçınmamız ve tüm grupları sakinleştirme ve arabulma misyonumuzu yerine getirmemiz tarihi bir sorumluluk aslında. Bu bağlamda gelinen noktada haklı-haksız ayrımının ötesine geçebilecek bir üst akıl oluşturulmasına acilen ihtiyaç var. O akıl ise belki de sadece Türkiye tarafından oluşturulabilir. Aksi halde sürüklenme korkarım ki artarak devam edecektir.

Sedat Laçiner / Star (ilgili kısım)




Bu haber 1,229 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,732 µs