iyibilgi Ankara
Gezi Parkı "aklı"nın devam ettiği ama Gezi eylemlerinin fiilen bittiği bir dönemde, The Times Gazetesi'ne verilen ve Başbakan Erdoğan'a hitaben yazılmış "mektup-ilan", hayli ağır ifadelerin altında Oscar'lı ve tanınmış 30 ünlü ismin imzasını taşıyordu.
Sadece bir lideri eleştirmekten öte bir ülkenin imajını yaralayan bu uygulamanın hedef kitlesi sadece Türkiye değil. Hatta daha çok, Türkiye'nin küresel imajına yönelik bir hamle.
İlan, Türkiye'de büyük büyük tartışmalara yol açmadı. Elbette fark edildi ve eleştirildi. Tabii bir kısım tarafından da desteklendi.
Ancak kesif halde burunlara gelen bir kokudan bahsetmemek eksiklik yaratır; "Bu ilanlar neden veriliyor?" gibi yalın bir soru, "Gezi Parkı'nda emniyet güçlerinin uyguladığı şiddet yüzünden" gayet insan hakları ve demokrasi estetiğine sahip bir incelikle, ama aynı zamanda "politik kurşun geçirmez" mazeretle karşılanıyor.
O halde, hepsinin ayrı ayrı yüksek sanat estetiğine sahip olduğunu varsaydığımız bol ödüllü bu insanların kaleminden, ""Beş masum gencin ölümüne neden olan emirleriniz, Strasbourg'da bir davaya dayanak teşkil edebilir" cümlesi nasıl dökülüyor?
Çünkü içeriği bir tarafa "kuruluş aklı" ile bir ülke liderine diplomatik, uluslararası hukuk, küresel baskı sopalarını alttan gösteren hayli "kaba" hatlara sahip bir metin bu.
Salt insan hakları kaygısı yüzünden verildiği söylenen bu ilanlar neden açık ideolojik göndermeler içeriyor?
Neden çoğu aslen ABD vatandaşı bu insanlar ülkelerinin Mısır'daki gelişmelere "darbe" dememesi konusunda "Hürriyet"e ilan vermiyor?
Türkiye'de olanlar, elbette hem Türkiye'nin içinden hem de dışından eleştiriye, ağır eleştiriye açık. Ancak "saflığı" konusunda hassasiyet gösterilmesi de şart.
Büyük, detaylı, ağdalı tartışmalara gerek yok; Bu kadar önemli ismi organize eden, yani bu akla üreten kim?..
Bunu bilmekte bir zarar var mı?
Türkiye'den bu imzaları alkışlayanlar da, kısa süre önce Türkiye'ye sığınan Suriyelileri ziyaret eden Angelina Jolie yüzünden, "Batı'nın propagandalarına ait olunmasın" demiyorlar mıydı?
Gezi olaylarının "masum çekirdeği" Türk siyasi hayatında daha çok tartışılabilir. Ama saatler süren küresel yayınlar ile bu tür ilanlara bakışın biraz daha zeki olması gerekiyor.
İlanı eleştirenler içinde yanlış yapanlar da var! Örneğin AKP sözcüsü Hüseyin Çelik, "İsterse 500 Oscar alsınlar. Oscar'lı olmaları kendilerine her şeyi konuşma, istedikleri gibi ahkam kesme hakkı vermez. Oscar'lı diye bize hakaret mi edecekler?" dedi.
Tam da sır burada.. Yani Hollywood'da!
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle