Alevi-Sünni kardeşlik iftarı
24 Temmuz 2013 21:54 tsi
Alevi-Bektaşi dernekleri Polat Otel Residance'ta iftar yemeği düzenledi. Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Yardımcısı Arınç da iftara katıldı.
Alevi-Bektaşi derneklerinin Polat Otel Residance'ta düzenlediği iftar yemeği verildi.
Yemeğe, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, İstanbul Müftüsü Rahmi Yaran, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, eski Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, sanatçı Ajda Pekkan, eski milli futbolcu Arif Erdem ile çok sayıda davetli katıldı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yaptığı konuşmada, etkinliğin düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Ramazan ayının insanlara huzurlu olmayı, saygıyı, sevgiyi, hürmeti, güzel konuşmayı hatırlatan, herkesin birbirini daha iyi anlamasını teşvik eden bir iklimi olduğunu aktaran Gül, burada yapılan konuşmaların da bu çerçevede gerçekleştiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Gül, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin buna ihtiyacı var. Özellikle çevremize baktığımızda, bütün İslam dünyasında olup bitenler hepimizi derinden üzüyor. İslam dünyasının çok büyük bunalımlar içinde olduğu, çok büyük ayrışmalar içinde olduğu, sıkıntılı bir dönemden geçtiği, kendi birikimini ve enerjisini adeta kendi içinde harcadığı böyle bir dönemden geçerken, Türkiye olarak bizlerin, daha büyük bir dayanışma içinde, daha büyük bir birlik içinde olmamız, hepimizin fark ettiği bir husus. Onun için burada yapılan bütün konuşmalarda hep altını çizip, dikkati çektiğimiz konu bu. Ben de doğrusu Cumhurbaşkanınız olarak yaptığım konuşmalarda özellikle bunun altını çiziyorum. Birbirimizi ne kadar çok anlarsak, kendimizi başkasının yerine ne kadar çok koyarsak, ne kadar çok empati yaparsak, o kadar çok bu ülke içinde dayanışmayı gerçekleştiririz. Nihayette, sözün nereye gittiğini bazen bilmiyoruz. Söz, laf o kadar güçlü ki. Bununla ilgili çok güzel sözler var. Bu sözleri, dayanışmayı, birliği, beraberliği, birbirimize saygı yönünde kullanırsak, o zaman ülkemizdeki huzuru da pekiştirmiş oluruz."
Gül, şöyle devam etti:
"Şunu unutmayalım ki, bu ülke hepimizindir. Hepimiz de eşit vatandaşlarız, hiç kimsenin üstünlüğü yoktur. Memlekete sahip çıkmanın, ülkeye sahip çıkmanın ve ülkede huzurlu bir ortamın sağlanmasında da hepimizin eşit sorumluluğu vardır. Daha yapacak çok iş var bu ülkede. Her ne kadar son yıllarda Türkiye hızlı bir kalkınma süreci içine girse de, büyüme süreci içinde olsa da gelişmiş ülkelerle, Avrupa ülkeleriyle mukayese ettiğimizde hala ne kadar mesafe almamız gerektiğinin herkes farkındadır. Bu açıkların kapatılması için ülkede huzurun, istikrarın olması da şarttır. Bunun için de birbirimize saygı ve sevgi yine birinci şarttır. Onun için bu buluşmaları çok önemsiyorum."
Başbakan Yardımcısı Arınç
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yaptığı konuşmada, bir ramazan gününde dostlar sofrasında, Alevi Bektaşi Federasyonu ve Dernekleri tarafından ağırlanmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, ramazanın bereketi, muharremin muhabbeti kadar herkesin üzerinde bir dostluk ve kardeşlik nişanesi gördüğünü söyledi.
Arınç, bir Alevi kardeşinin, Alevi Bektaşi dostunun, Hazreti Ali'yi, Peygambere damat olma şerefini kazanmış ilim şehrinin beldesi, kapısı, evliyaların, asfiyaların hocasını çok sevmesinin ancak imrenilecek ve şeref duyulacak bir şey olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
Biliyorum ki aynen Hazreti Ali gibi Alevi Bektaşi dostlarımız da, kardeşlerimiz de Peygamberimizi bu kadar çok seviyorlar ve hatta Hazreti Ali'nin yattığı gibi ölüm döşeğine yatıyor, canlarını feda etmek istiyorlar. O gün o döşeğe yatan Haydar-ı Kerrar, İslam için, İslam Peygamberi için dünyaya meydan okumuştu. Bu cesaret ve yiğitlik ne kadar Hazreti Ali'ye yakışıyorsa, kendisini büyüten Peygamberimize olan sevgisini de ifade ediyor."
Arınç, bu topraklar üzerinde geçmişten bu yana çok kırılgan noktalar olduğunu ve çok büyük travmaların yaşandığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu anda da içinde bulunduğumuz şartlarda da bunun izlerini görmek mümkün. Esasen sadece Aleviler veya Sünniler konusu değil, İslam toplumunda bazen çok büyük çatışmalara yol açan fikir ayrılıkları, düşünce farklılıkları oluştu. En yakın coğrafyamızda cereyan eden bazı olaylarda bunların hala çok güçlü olduklarını, yaşıyor olduklarını görmek mümkündür. Sadece bir misal vermek istiyorum. Bugün bu iftara ben büyük bir gönülle, büyük bir hoşlukla katılarak geldim. Beni davet ettikleri için ayrıca teşekkür ediyorum. Ancak ajans notlarını şöyle gözden geçirirken, isimlerini ve cisimlerini sizlerin de bildiği veya tahmin edebileceği birtakım kuruluşların bu akşam bu güzel iftarı reddettiklerini ve iftara katılanlar hakkında nahoş şeyler söylediklerini okudum. İsimler vermeyeceğim, onlar zannediyorum geçen yıl da aynı şeyleri söylemiş olmalı, bu yılda aynı şeyleri tekrarlıyorlar. Pek çok şey söylemişler ama bir cümle çok dikkatimi çekti. 'Bu iftar gecesinde Alevi ve Sünni kardeşliğini göstermek istiyorlarmış' diye devam ediyor."
Bir hükümet olarak talepler konusunda neler yapabileceklerini çok düşündüklerini vurgulayan Arınç, bu taleplere mutlaka olumlu karşılık da vermek istediklerini belirterek, "Ama bunları verirken veya bu konuda karar verirken, daha doğrusu çünkü temel hak ve özgürlükler birisinin cebinden çıkarıp da vereceği bir bahşiş değil, kesinlikle bunu reddederim. Siz isteyeceksiniz haklı olarak elbette, bir hükümet, ülkeyi yöneten bir iktidar bunları mutlaka yerine getirecektir" diye konuştu.
aa
Bu haber 601 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle