iyibilgi Ankara
Mısır darbesinin ardından İsrailin bölge politikalarındaki sıkışıklığının daha rahatladığı görülüyor. Keza, Suriye konusunda da manevra alanının genişlediği ve tabii en önemlisi Kahire-Ankara aksının bozulmasından mutlu olduğu da bir reel-politik gerçek.
Kısaca, ABDdeki Obama yönetiminin ikinci döneminde Tel Avivin daha rahat nefes aldığı söylenebilir!
Washingtonun Suriye ve Mısır meselelerine bakışı en azından bölgenin diğer ülkeleri tarafından artık daha anlaşılır ise de, Ortadoğunun kökleşmiş ve diğer sorunlarını da besleyen İsrail-Filistin sorununa ABDnin yaklaşımı, İsrail açısından yeni bir çatışma alanı yaratıyor gibi.
Amerikan yönetimi bu sorunun aşılmasında ağırlığını özellikle Dışişleri Bakanı John Kerry eliyle koyuyor ve Başkan Obamanın yüksek arzularını da bölgeye taşıyor ama bu işin iyi polis tarafı.
İsraili ikna etmek için bir de kötü polis gerekiyor. Son 24 saat içinde iki minik haber Türk kamuoyunun hiç ilgisini çekmeden kayıp gitti.
Bunlardan biri; Amerikan parlamentosu Kongrenin her iki kanadında da ciddi destek toplayan birer yasa taslağı, İsraili ülkenin tek büyük stratejik ortağı ilan etmeyi hedefliyor spotunu taşıyordu.
İsrail ve İngiltere, ABDnin dünya üzerinde en öncelikle arkadaşlarını oluşturuyor ve bunu bilmeyen yok. Ancak bu tasarı İsraili tamamen başka bir yere ve tek başına oturtuyor.. Tek büyük stratejik ortak!
Bu yasa iki meclisli ABD Kongresinin çoğunlunu arıyor şu sıralar ve ilerleme de kaydetmiş durumda. Beyaz Sarayın bu konudaki tutumu, politik algısı dünyaya tam yansımış değil. Ama konu önemli.
İkinci haber ise tam tersi: Avrupa Birliği, İsrailin 1967de işgal ettiği Batı Şeria, Doğu Kudüs, Gazze ve Golan Tepelerinde Avrupa fonlarının kullanılmasını yasakladı.
Hemen önümüzdeki yıl hayata geçecek yasak, İsrail tarafından deprem olarak nitelendiriliyor. Üstelik, meşhur İsrail lobisi uğraşmasına rağmen bu kararı engelleyebilmiş değil. Bu da ABD desteğinin olmadığı anlamına geliyor!
Böylece İsrail, 2014ten itibaren AB ya da herhangi bir üye ülke ile anlaşma imzalamak durumunda kaldığında işgal toprakları ile işgal topraklarında inşa edilen yerleşim birimlerinin İsrailin parçası olmadığını yazılı olarak ifade etmek mecburiyetinde kalacak. Fonlardan faydalanacak İsrailli kurumlar, paranın işgal topraklarında kullanılmayacağına dair bir anlaşma imzalayacak.
Çok açık ki bu Avrupa Birliği kararı, ABDnin Filistin-İsrail sorununda elini güçlendirmek için dizayn edilmiş bir hukuku aba. Ancak bu durum, ABD meclislerinde ilerleyen diğer kanunun dengeleri konusuna nasıl bakılacağını baştan düşünmeyi gerektiriyor! Özellikle Obama açısından.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle