En Sıcak Konular

Nasıl sakınacağız?

13 Temmuz 2013 10:00 tsi
Nasıl sakınacağız? "Teknolojinin imkânlarını kullanarak sürekli temas halindeyiz ama bu sürekli temas, birbirimizle kavga etmeye, nifak saçmaya, fitne çoğaltmaya hizmet ediyor. "

Yol ayrımları derinleşiyor. Gündelik hayatın dili giderek hırçınlaşırken... Yaptığınız eleştiriler size kişisel hakaret olarak geri dönüyor. Katılmadığınız fikirler size yaftalama ve iftiralar olarak geri dönüyor. Düştüğünüz şerhler çarpıtılarak örgütlü taarruzlar halinde geri dönüyor. Bütün bu geri dönüşler karşısında ne iyiniyetin, ne sahici olma çabalarının, ne anlama gayretlerinin, ne buluşma noktalarında direnmenin anlamı kalıyor. Kimileri cemaatlerine çekiliyor doğallıkla, kimileri ise ‘tek kişilik cemaat’ olarak yapmaya yazgılı kendi seyr-ü sülukunu. Aynı fikirde olmamak, olaylara aynı pencereden bakmamak karşındakini düşmanlaştırmaya ve şeytanlaştırmaya yeterli bir gerekçe olup çıkıyor kolayca. Teknolojinin imkânlarını kullanarak sürekli temas halindeyiz ama bu sürekli temas, birbirimizle kavga etmeye, nifak saçmaya, fitne çoğaltmaya hizmet ediyor.

İftar sofraları üzerinden dahi birbirine giriyor insanlar. Gösterişsiz sofra talep edenler, iftar sofralarının siyasi bir içerik halini almasına göz yumdukları için eleştiriliyorlar. Ve yine ekranlarda bitip tükenmeyen Ramazan’da sağlıklı beslenme kuralları... İftar sofralarıyla, kişisel beslenme yöntemlerine indirgenen farz ibadet, özünden koparılarak bize geri dönüyor. Ne kalıyor elimizde bu Ramazan? Tutulamayan yaslar, buruk hayaller, kelimesi kalmamış ilişkiler... Birlikte çalıştığımız, direndiğimiz, mücadele ettiğimiz dostlarla aramızdaki kalp dili yerini giderek ideolojiyle örülmüş aygıtsal bir dile bırakıyor. Nasıl devam edeceğiz? Dilin, kalbin, elin, gözün, kulağın afetlerinden nasıl sakınacağız kendimizi? Birbirimizi?

Nasıl hakkını vereceğiz hayatımızdaki nimetlerin? Sadece belalara kızarak, sabırsız davranarak, isyan ederek mi devam edeceğiz barışı istemeye? Büyük savaşa dönmenin zamanı şimdi değilse ne vakit? Sükun ve inanç, sadelik ve bağlılık, tahammül ve tevazu, merhamet ve dayanışma, sabır ve rıza... Şimdi değilse ne vakit? 

Leyla İpekçi / Zaman (İlgili kısım)



Bu haber 773 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,324 µs