En Sıcak Konular

Bahçeli'den Erdoğan'a uyarı

25 Haziran 2013 14:22 tsi
"Başbakan Erdoğan’a bildirmek isterim ki üç hilalin altında kendisine ve emellerine asla yer yoktur ve olmayacaktır"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli,  Başbakan Erdoğan'ın "milli iradeye saygı" mitinglerindeki bazı ifadelerini eleştirerek, "Başbakan kimin iyi kimin kötü Müslüman, kimin mümin kimin münkir olduğuna karar verecek ehliyeti kendisinde nasıl görebilmektedir? Başbakan ulema mıdır, allame midir? Samimi din alimlerimiz, kamil ve Allah dostu velilerimiz, üniversitelerin ilahiyat fakültelerinde görev yapan muhterem öğretim üyelerimiz Başbakan’ın İslam'la aldatmasına, ahkam kesmesine, fetvalar vermesine nereye kadar suskun kalacaklardır?" diye sordu.

Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, gündemdeki siyasi gelişmeleri değerlendirdi.

Başbakan Erdoğan'ın çelişkili açıklamalar yaptığını savunan Bahçeli, "Türk milletini kafasında 36’ya bölmeye çalışırken, meğerse yüzünü, karakterini dilimlemiş ve kişiliğini de ayrı ayrı kafeslere yerleştirmiştir. Canı hangisini isterse, işine hangisi geliyorsa onu almış ve kullanmış, böylece siyasette köşesi olmayan, kenarları silik, sınırları kalkmış birisine dönüşmüştür. Geçmişte 'Biz herkes için demokrasi istedik, herkes için daha fazla özgürlük istiyoruz' diyen kişiyle, demokratik beklentilerini şimdilerde dile getirenlere gazlı, coplu, tomalı saldırı emrini bizzat veren, vandallar, şiddetseverler, barbarlar diyerek savaş açan aynı kişidir. İleri demokrasi diyen kişiyle, 'Taksim'e çıkanlar işgal kuvvetidir' diyen kişi aynıdır" ifadelerini kullandı.

Bu durumun normal görülecek ve makul bulunacak bir şey olmadığını ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti:

"Sayın Başbakan gerçek işgalcilerle düşüp kalkan, onlara yakayı kaptıran ve Türkiye’yi ikram eden birisi varsa, bil ki bu senden başkası değildir. İstanbul’un doğal ve tarihi güzelliği seninle darbe üstüne darbe almıştır. Yabancılar seninle İstanbul’a konmuş, Arap şeyhleri senin yardım ve ön açmanla Boğaz'ı parsellemişlerdir. Şimdi kalkıp da masum vatandaşlarımızı ve gençlerimizi işgalcilerle bir görmen, aynı kategoriye sokman ayıptır, iftiradır. Ayrıca Başbakan Erdoğan’a göre genç kardeşlerim çok kötü oyuna gelmiştir. Birileri gençlerimizi çevre diye aldatmış, yeşil diye aldatmış ve tezgahın içine düşürmüş ve kullanmıştır. Başbakan Erdoğan bilmelidir ki masumane ve şiddete varmayan taleplerle kendilerini ifade eden gençlerimizi azarlamak, aldatıldıklarını iddia etmek, küçümsemek kendisine bir şey kazandırmayacaktır. Sayın Başbakan unutma ki Türk gençliği aldanmaz, aldatmaz ve kimsenin oyununa da bile bile kapılmaz. Sen aldatmanın manifestosunu yazmaya devam et, Türk gençliği de seni kara kalemle not etmeyi sürdürecektir. İnanıyorum ki, Başbakan’ın böylesine aşağılayıcı ve hafife alıcı sözlerine en kat’i cevabı da bizzat Türk gençliği sandıkta verecek, bu zihniyeti silkeleyip, sallayıp koltuğundan yüz üstü düşürecektir."

 

-Başbaka'ın Samsun mitingi

 

Başbakan Erdoğan'ın "milli iradeye saygı" mitinglerinde kullandığı dilin "ayırıcı, istismarcı ve tehdit yüklü" olduğunu iddia eden Bahçeli, manevi değerlerin siyasi malzeme yapıldığını öne sürdü. "Sanki yüce dinimizi kendi tekeline almış gibi hezeyan içinde açıklamalarda bulunmaktadır" diyen Bahçeli, şunları söyledi:

"Başbakan Erdoğan kendisini ne zannetmektedir? Besmele çekmesini bir tek şahsı mı bilmektedir? Yüce dinimizi yalanlarına, riyakarlıklarına, aslı astarı olmayan ifadelerine payanda yapmaktan dolayı hiç mi yüzü kızarmamaktadır? Bu kafa yapısıyla Türk milleti nereye kadar gidecektir? Başbakan kimin iyi kimin kötü Müslüman, kimin mümin kimin münkir olduğuna karar verecek ehliyeti kendisinde nasıl görebilmektedir? Başbakan ulema mıdır, allame midir? Samimi din alimlerimiz, kamil ve Allah dostu velilerimiz, üniversitelerin ilahiyat fakültelerinde görev yapan muhterem öğretim üyelerimiz Başbakan’ın İslamla aldatmasına, ahkam kesmesine, fetvalar vermesine nereye kadar suskun kalacaklardır? Besmele çekerek oyunları bozduklarını söyleyen Başbakan, Amerikan askerlerine dua ettiği, küresel kanlı projelere eşbaşkanlık yaptığı zamanları ne çabuk unutmuştur. İşgalcilere kapılanmak, Müslüman kanını oluk oluk akıtanlara, bölünmemizi ve parçalanmamızı gözleyenlere sarılmak ve dalkavukluk yapmak İslam’ın neresinde yazılıdır?

Bununla birlikte merhamet ve hoşgörü abidesi kutlu dinimizi bölücülüğe bahane bulmak amacıyla insafsızca malzeme yapan Başbakan; akıl, zeka ve gönülle arasındaki bağı koparmış atmıştır. Bu ayıptır, bu günahtır ve bu kesinlikle şeytani bir eğilimdir. Teröristbaşına peygamber diyenlerle aynı safta, aynı hedefte ve aynı amaçta bir araya gelen bu zihniyet, yüce dinimizin kutlu mirasına, vahdet çağrısına ve fitneyi def eden yüksek faziletine saygısızca davranmaktadır. Geçtiğimiz Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinin maneviyat yüklü atmosferini, bölücülüğü mazur ve meşru göstermek için kirletme teşebbüsü de hatırımızdadır. Şu şımarıklığa ve sıskalığa bakınız ki Başbakan Erdoğan kimin insani, kimin İslami ve kimin Muhammedi yolda olduğunu tespit ve tayin etme mezuniyetini kendisinde görmektedir. AKP’ye oy veren muhterem ve mütedeyyin kardeşlerim bunları görmeli, art niyetlilerin gerçek yüzünü deşifre ederek hadlerini bildirmelidir. Bu inançlarımıza sadakatin ve imanımıza hürmetin bir gereğidir."

 

-"Camilerde içki içenler kimdir?"

 

Başbakan açısından, süreç denilen ihanetin karşısında olanların, PKK’ya verilen tavizleri şiddetle eleştirenlerin hak ve hakikat yolunda olmadığını, Türk milletinin varlık ve birlik haklarına sahip çıkma konusunda azim ve inanç dolu olanların İslami davranmadığını iddia eden Bahçeli, "Başbakan için İmralı canisiyle masaya oturmak, PKK’nın taleplerini aşama aşama cevaplamak ve PKK’nın sözde asayiş birlikleri oluşturmasını sessizce izlemek yerinde olup insani ve itikatlarımıza da uygundur" diye konuştu.

Bunun, şirkin kendisi ve günahın karesi olduğunu öne süren Bahçeli, "Başbakan Erdoğan, papaz cübbeleri giydiğini, Papa heykelleri altında imzalar attığını, kiliseleri onardığını, misyonerlere ortam açtığını Türk milletinin unuttuğunu mu sanmaktadır?" ifadelerini kullandı.

Bahçeli, Başbakan'ın bu aralar sıklıkla dile getirdiği "camilerde içki içildiği, ayakkabıyla girildiği ve başörtülü kızlara saldırıldığı" iddialarının da geçiştirilecek türden olmadığını belirterek, camilerden içki içenlerin ve başörtülü kızlara saldıranların kimler olduğunu sordu. Bahçeli, "Seni uyarıyorum, Müslüman Türk milletini tahrik etme. Müslüman Türk milletini birbirine düşürmeye çalışma. Bilmelisin ki izlediğin bu siyaset toplumsal bölünmeleri, düşmanlıkları, inanan-inanmayan kamplaşmasını geri dönülemeyecek noktalara taşıyacaktır" şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan’ın yönetiminde Türkiye'nin belirsizliğe doğru hızla mesafe aldığını savunan Bahçeli, Türkiye'nin bu bunalımdan ve kısır döngüden çıkması ve çıkarılması gerektiğini ifade etti.

Çarenin demokrasi içinde aranması, yöntemin demokratik mekanizmaların harekete geçirilmesinde bulunması ve sandık seçeneği üzerinde ısrarla durulması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, Taksim'i belirli saatlerde ablukaya alan Başbakan'ın, ülkenin diğer yörelerini de burası gibi sanmaması gerektiğini kaydetti.

Şikayet ve itirazların gittikçe yoğunlaştığını, Başbakan Erdoğan'ın "sosyal, ekonomik ve siyasal bir afet olmayı başardığını" iddia eden Bahçeli, "Dövizi yükselten, borsayı indiren, insanlarımızı ekonomik kayba uğratan bizzat kendisi ve çatışmacı dilidir" dedi.

Bu gelişmelerin aslında Türkiye ekonomisindeki dengelerin pamuk ipliğine bağlı olduğunu kanıtladığını ileri süren Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın "kendisini ve yaptığı görevini, yeterlilik düzeyini, kapsayıcılığını ve samimiyetini gözden geçirmesi gerektiğini" kaydetti.

Bahçeli, Başbakan'ın "Arap baharı" tipi "toplumsal ve siyasal keşmekeşe" Türkiye’yi düşürmekten sakınması, sorumlu ve hassas davranacak basireti göstermesi, "şahsına yönelen tepki ve nefretin kaynağına inmesi" ve süratle, zaman geç olmadan özeleştiri yaparak demokrasinin önünü açması, etrafındakilerin de Başbakan’a doğru bilgi vermesi ve uyarması gerektiğini vurguladı. Bahçeli, "Aziz milletim bilmelidir ki Başbakan Erdoğan’a Türkiye mecbur değildir. Yapamıyorsa gitmeli, yapacak olan, derleyici, toplayıcı, bütünleştirici ve herkese hitap eden ve kucaklayan bir siyasi iktidar gelmelidir. Bu iktidarı da inşallah Milliyetçi Hareket’ten başkası olmayacaktır" ifadelerini kullandı.

 

-"Başbakan'ın üç hilal hayranlığı dikkat çekicidir"

 

Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın "bayrak asma kampanyasının sözcülüğüne soyunduğunu, birden bayrak sevdalısı kesildiğini, açık hava toplantılarında sürekli bu konuya vurgu yaptığını" iddia etti. Ay yıldızlı al bayrağın itibarıyla oynayanın belli olduğunu belirten Bahçeli, "Bayrağı provokasyon aracı olarak gören kişi de hepimizin malumu olup Başbakan’dan başkası değildir" ifadesini kullandı.

20 Nisan 2013 tarihinde İzmir’de "bayrak" temalı açık hava toplantısı yaptıklarını anımsatan Bahçeli, şunları söyledi:

"Şimdilerde Başbakan Erdoğan sanki rüyasında görmüş gibi, sanki aklı başına yeni gelmiş gibi bayrağa sahip çıkmaya çalışmaktadır. Sayın Başbakan, İmralı canisiyle pazarlık yapan, PKK paçavralarının meydanlarda sallanmasına onay veren birisinin Türk bayrağını övmesi ve evlere asılmasını hararetle tavsiye etmesi iki yüzlülüktür. Sen 'oyun bozuyorum, tarih yazıyorum' derken en büyük oyunun sayfalarını bölücü teröristlerle, küresel destekçilerinle kanlı mürekkep eşliğinde yazdığını görmeli ve kabullenmelisin. Hem süreç ihaneti kapsamında sözde Kuzey Kürdistan beyanlarına sessiz kalacaksın, hem de bayrak diyeceksin. Hem İmralı canisiyle Türk milletini müzakere edecek, ev hapsi için fırsat kollayacak, Türkiye’yi bölmek için PKK’ya kucak açacaksın; hem de Türk bayrağına sahip çıkacaksın. Hem milliyetçiliği ayaklar altına alacak, Türklüğü silmeye kalkışacak, kimliğimizi sabote etmeye yelteneceksin, hem de bayrak asın diyerek yaygara koparacaksın. Sen git de İmralı canisinin posterlerini, PKK’nın kanlı paçavralarını sokaklara, meydanlara ve evlere asanlara huşu ve hayranlık içinde bak. Sana bundan başkası yakışmaz, sana bundan başkası şık düşmez."

Başbakan Erdoğan'ın Erzurum’da üç hilalli bayrağın asılmasını önerdiğini ve "gururumuz" diyerek övdüğünü kaydeden Bahçeli, "Başbakan’ın bugünlerde üç hilal hayranlığı dikkat çekicidir. Bundan sonra, ırkçı, kafatasçı, kovboy, Fatiha bilmeyenler, hayvanlar, morg bekçileri dediği aziz dava arkadaşlarıma iltifatlar yağdırırsa kimse şaşırmamalıdır. Başbakan Erdoğan’a bildirmek isterim ki Üç Hilal’in altında kendisine ve emellerine asla yer yoktur ve olmayacaktır" şeklinde konuştu.

AA



Bu haber 928 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    15,642 µs