En Sıcak Konular

Reflüyü hafife almayın!

14 Haziran 2013 11:24 tsi
Reflüyü hafife almayın! Vücudun diğer bölgelerini etkileyerek ciddi sorunlara zemin hazırlayabiliyor.

Açken ya da tokken mide asidi ve sindirimle ilgili diğer mide sıvılarının yemek borusuna ve boğaza doğru geri gelmesine “reflü” adı veriliyor. Kişide haftada en az bir kez göğüs kemiği arkasında yanma hissi ( kalp yangısı) veya ağzında ekşi-acı su tadı olması durumunda reflü hastalığından söz ediliyor. Göğüs kemiği arkasında yanma hissinin veya ağızda ekşi bir tat olmasının, reflüde en sık görülen temel yakınmalar olduğunu belirten Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Ömer Necip Aytuğ, “Bu iki şikayetten bir veya ikisinin aynı kişide bulunması o kişinin reflüsü olduğunu ortaya koymaktadır” dedi.
 
Reflü hastalığının yemek borusu dışındaki organları ilgilendiren yakınma ve hastalıklara da yol açtığını söyleyen Prof. Aytuğ, “Kalp dışı göğüs ağrısı, ses de kalınlaşma, ses kalitesinde bozulma, yutma güçlüğü, astım, boğaz seviyesinde yumru hissetme, sinüzit, farenjit, larenjit, diş çürükleri, müzmin öksürük reflünün yol açtığı hastalıklar arasında yer almaktadır. Bir kısım pnömoniler (zatürre), akciğer dokusunda nedbe dokusu artışı, bazı gırtlak kanserleri vakaları reflü hastalığı ile ilişkilendirilmektedir” diye konuştu.
 
ASİT BRONŞLARI DA ETKİLİYOR

Yemek borusu ile bronşların anne karnında gelişim evresinde aynı dokudan farklılaşarak oluşmaları, bu organların sinir sistemlerinin de aynı sinirden kaynaklanması sonucunu doğuruyor. Bu nedenle; yemek borusundaki sinirlerin reflü sonucu asit veya safra kaçağı ile uyarılması, hava yollarında refleks kasılmaya neden olarak astıma veya hava yollarının aşırı duyarlılığına yol açtığı düşünülüyor.
 
Astım belirtilerinin reflüye işaret edebileceğini belirten Uzmanı Prof. Dr. Ömer Necip Aytuğ, tedaviyi kolaylaştırmak için yaşam tarzı değişikliğinin şart olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Hastanın yaşam tarzındaki düzenleyici önlemler ve diyet, tedavinin temelini oluşturmaktadır. Şişman hastalar zayıflamalı, öğünler sık aralıklı ve az miktarda tüketilmeli, akşam yemeği ile yatış arasındaki süre en az 2-3 saat olmalı, yatmadan önce atıştırma alışkanlığından vazgeçilmeli ve reflüsü olanlarda yatak baş tarafı yükseltilmelidir. Diyet ve yaşam biçimi değişiklikleri, reflü hastalığında tedaviye yardımcıdır ancak sıklıkla tek başına yeterli değildir.”
 
Prof. Aytuğ, tedavide mide asit salgısının baskılanmasına yönelik ilaçların büyük çoğunluğunda etkili olduğunu, ilaçların yetersiz kaldığı durumlarda ise cerrahi müdahale yapıldığını sözlerine ekledi.

trthaber



Bu haber 767 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,892 µs