En Sıcak Konular

Taksim'deki dış güçler

13 Haziran 2013 09:37 tsi
Taksim'deki dış güçler Ve Perdee...

iyibilgi.com

Şimdi sönümlense de Türkiye'nin tamamına yayılan Taksim eylemlerinin sakin kafayla yeniden değerlendirilmesi gerekiyor. Bir efsaneye dönüşen, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın ağzından da Bakanlar Kurulu ertesi alenen söylenen, olaylardaki "yabancı güçler"in tespit ve tasnifinin yapılması gerekiyor.

Öte yandan daha basit ölçütler de var; Ortadoğu'da savaşları çıkaran TV kanallarının adreslerine bakınca eylemleri canlı yayınlayan ülkelerin Taksim'e katkısı zaten anlaşılabilir.

Olayların en başından, hatta daha öncesinden başlayarak kare kare incelenmesi ve sadece iç değil, dış gelişmelere de çok yer ayrılması, uygun soruların zikredilmesi karanlıktaki gölgeleri kafeslemek için imkân yaratabilir.

Örneğin, Dün Taraf Gazetesi'nin MİT'in "içeriye" dönük yeni bir yapılanmaya hazırlandığına ilişkin sürmanşetten verdiği haberi veya Hürriyet Gazetesi'nin atlatma haberi MOSSAD'ın Başkanı'nın Ankara'ya "gezi"sine vaziyet etmeleri gibi! Bu paralel gelişmeler, Taksim'in dış dinamikleri için ne anlatıyor?

Kronolojik olarak başka gelişmeler de var elbette.

Bunlardan biri ABD ve İsrail'in, Cenevre-2 konferansı öncesinde seri askeri başarılar kazan(dırıl)an Esad rejimi ile gizli temaslarda bulunduğu iddiaları. (Bunlardan biri, Suriye ve ABD arasındaki gizli temas, daha yeni,  31 Mayıs'ta Madrit'de gerçekleşti.)

Toplantıya Beyaz Saray'ın görevlendirdiği, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Ortadoğu bürosunun ikinci adamının katılması, yine iddialara göre bu yetkilinin, cihadistlerin Suriye'de bir sorun olduğu, isyancı güçlere silah yardımını reddettiklerini, soruna Şam'ın politik çözüm bulması gerektiğini söylemesi!

Keza Suriye konusunda Amerika ile Rusya'nın ortak pozisyonu paylaştığına ilişkin söylemler ve doğrusunu söylemek gerekirse zaman ve olayların bunu doğrulayan gelişmeler doğurduğu. ABD'nin ayak sürümesi ve Rusya'nın Cenevre-2 için İran'ı bir tür "sulandırıcı" üye olarak istemesi gibi.

Şaşırtıcı gelse de İsrail'e karşı Hizbullah'ın bakışını değiştirenin-Nisan'da gerçekleşen bir başka gizli görüşme sonucu-Kremlin olduğuna ilişkin bölgeye hakim gazeteci ve gözlemcilerin yorumları!

Bölgeye ilişkin bu kritik toplantılara ABD'nin Suriye Büyükelçisi-ki son iki yıldır muhaliflerle birlikte çalışıyor olmasına rağmen-yer almaması, gerek duyulmaması. (Zaten müdahale edilmeyeceği fikriyle herhalde.) Eğer Washington'un Suriye'deki pozisyonu değişirse, ki öyle görünüyor, Robert Ford uzun süredir devam ettiği "görevini" bu yaz bırakabilir. Ve bu bilginin önemi şu ki, ABD artık Suriye'ye karışmayacak iddiasını doğrular.

Bunların hepsi yakın dönem gelişmeler ve daha fazlası da gösteriyor ki, (Başbakan Erdoğan'ın ABD gezisi sırasında Suriye'ye yönelik aldıklarımız gibi.) ABD'nin Suriye'deki politikası bir kaymaya uğradı, uğruyor.

Sadece ABD, Rusya değil, son dönemde Alman Dış İstihbarat Servisi de bölgede ağır topları ile bulunuyor hatta bizzat Başkanı bölgenin göbeğinde temaslar da bulunuyor; İsrail, Suriye, Beyrut ve Hizbullah arasında mekik dokuyor.

Geçtiğimiz Nisan ayında Alman Dış İstihbarat üst yetkililerinin Suriye'ye giderek Suriye Ulusal Güvenlik kuruluşunun başı ile görüştüğü de biliniyor.

Hizbullah gibi hayli tehlikeli bir örgütün ki başta ABD ve İsrail olmak üzere onlarca ülkenin bu örgüte nasıl baktıkları biliniyor; Rusya'nın isteğiyle İsrail'e ikinci bir cephe açmak konusunda son derece isteksiz olduğu söyleniyor ve Suriye'deki cihadist gruplara karşı da herhangi bir şey hissetmiyor.

Bir başka şaşırtıcı iddia; Şam/Esad, Tel Aviv ve Hizbullah arasında, belki ama belki İran'ın uzaktan dahil olduğu Alman istihbarat servisinin arabuluculuğunda bir saldırmazlık anlaşması üzerinde çalışıldığı ve belki uzlaşıldığı!

Bu çok sayıda ve yoğun bilgileri artırmak çok mükün ama işin özü; çok genel bir tarif üzerinden, Türkiye'nin Suriye'de ve belki bölgede de yalnız bırakıldığı, dahası Ankara buna direnince, "sorun" haline dönüştüğü somutlaşıyor.

Böylece söyleyebiliriz ki, Taksim alevine "gaz" dökülmesinde Almanya-İsrail-Suriye-Hizbullah-Rusya-ABD-İran'ın kendi "çaplarında" ama etkin katkıları var.

"Ne yapıyorsunuz kardeşim" diyen Türkiye'ye "dışarıyı boş ver içeri bak" denmesinin bir parçası da bu olsa gerek.

www.iyibilgi.com



Bu haber 4,419 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,362 µs