Mehmet Ali Alabora'dan 'Gezi Parkı' açıklaması
10 Haziran 2013 16:26 tsi
Memet Ali Alabora, Gezi Parkındaki ağaç nöbeti ile ilgili basın toplantısı düzenledi. Alabora "Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı? Hadi gel. #direngeziparkı" twetti hakkında konuştu.
İşte Mehmet Ali Alabora'nın açıklamaları:
Olayların en başına dönmek ve Gezi Parkındaki ağaç nöbetine nasıl katıldığımı anlatmak isterim. 27 Mayıs Pazartesi gecesi Twitterda Gezi Parkında ani ve habersiz bir yıkım yapıldığı haberini alınca ben de elimden geldiğince haberi Twitterdan yaymaya çalıştım. 28 Mayıs öğleninde, ağaç nöbeti tutanlara yapılan biber gazlı sert müdahalenin ardından, gece Gezi Parkına gittim ve oradan tweet atarak Parktan haberler vermeye, fotoğraflar paylaşmaya başladım. O gece Parkta 500 kişi civarında bir kalabalık vardı. Parkta kalmadım ve eve döndüm.
Ertesi akşam yani, 29 Mayıs Çarşamba akşamı tekrar Parka gittim. Parktaki kalabalık 1000 kişinin üzerine çıkmıştı, halaylar çekiliyor, şarkılar söyleniyordu. Bir festival havası vardı. O gece de orada kalmadım ve gece yarısından sonra ayrıldım. 30 Mayıs Perşembe sabahı çadırlara yapılan müdahale haberini aldım ve sabah 07:30da tekrar Parka gittim. Kısa bir süre sonra geri döndüm.
30 Mayıs Perşembe akşamı tekrar Parka gittim. Yaklaşık 10.000 kişi olduğunu tahmin ettiğim bir kalabalık vardı, bir gece önceki festival havası daha da büyüyerek devam ediyordu. Gezi Parkında ağaçları korumak için başlatılmış olan nöbet, sabah yapılan ağır polis müdahalesinin de etkisiyle, katılanların farklı fikirlerini de dile getirdikleri bir hale dönüşmüştü. O gece saat 21:45te, daha sonra beni hedef haline getirmek için kullanılan şu tweeti attım:
Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı? Hadi gel. #direngeziparkı
Bu tweetim kullanılarak sürekli hedef haline getirildim, getirilmeye de devam ediyorum. Hedef gösterilmemden itibaren bu tweete bağlı olarak tehdit mesajları alıyorum. Bu tweette ne demek istediğimi sizlerle paylaşmak isterim.
Ben Gezi Parkına 28 Mayısta ağaçları ve İstanbul Kültürünü korumak için gittim. Üst üste uygulanan şiddet sonucunda mesele, ifade özgürlüğüne karşı uygulanan şiddeti protesto etmek haline dönüştü. Devamında da oraya gelenler, kendilerini ifade edemediklerini düşündükleri diğer meselelerde kendilerini ifade etmeye başladılar. Bu benim için de geçerliydi. Benim için mesele Gezi Parkı kadar Emek Sinemasının yok edilişi, Şehir Tiyatrolarındaki yönetmelik değişikliği, Devlet Tiyatrolarının kapanmak üzere oluşu, Kadıköydeki Kuşdili Çayırı, Haydarpaşa Garı gibi birçok meselenin ifade edilmesi haline geldi. Mesele sadece Gezi Parkı değil derken, bunu kast ediyordum.
O gece yaşanan ve tamamıyla barışçıl demokratik bir atmosferde geçen protestonun sabahında polis sabah saat 05:00te öncekilerden çok daha ağır bir müdahale gerçekleştirdi. Ondan sonra olayların nasıl geliştiğini hepiniz çok iyi biliyorsunuz.
Bu haber 785 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle