En Sıcak Konular
Artık 'demokratik gösteri' değil
7 Haziran 2013 11:19 tsi
Devlet ne kadarının "masum istekler" olduğunu gördü!..
iyibilgi Ankara
Gezi Parkında başlayan eylem sürecinin neredeyse tüm Türkiyeye yayılan gösterileri, demokratik gösteri kimliğini hâlâ taşıyor mu?
Şimdiye kadar eylemlerin en büyük başarısı kan bulaşmamasıydı. Doğrusu 68 ilde ve binlerce kişinin binlerce güvenlik gücü ile karşı karşıya geldiği bir arenada şimdiye kadar hayat kaybı olmaması başlı başına başarı sayılmalı. Hem eylemciler hem de güvenlik güçleri açısından.
Hele hele bu eylemler yüzünden, Türkiyede demokrasi olmadığını söyleyen Irak ve Suriye yönetimlerinde her gün ama her gün onlarca insan bombalarla parçalanırken.
Peki şu an itibariyle eylemler demokratik gösteri kimliğini koruyor mu yoksa kaybetti mi?
Bu sorunun doğru yanıtı için gerekli ölçüt-söylenen yüzlerce lafa karşın-bir tane; Başkasına zarar veriyor mu?
Bu çapta eylemler dünyanın her yerinde başkasına zarar verir. Örneğin, bu eylemler olurken, uyuyamıyoruz kardeşim diye polise şikâyet de edilir ama kamu bunları demokratik ülkelerde tolere eder.
Elinizi kaldırdığınızda parmağınız başkasının burnuna değiyorsa, demokrasinin sınırı orasıdır diyen Süleyman Demirel tarifi denli hassas ve sınırlı çizgi açıklayıcı olmakla beraber bu eylemler çok daha fazla bir sınıra geldi.
Sınırı geçmedi ama tadın kaçma noktasında duruyor!
Kamu malına verilen zararın milyonlarca dolar ulaşması dahi yeterli bir sınır oluşturuyor. Çünkü milyonlarca insan yüzlerce kişinin kırdığı, döktüğü, yaktığı kamu mallarının parasını ödemeye mecbur değil! Ama ödüyor ve ödeyecek. Üstelik bunu da eylemlerde üstüne yürünülen devlet/hükümet sağlayacak!
Bu işin maddi boyutu ve nihayetinde cana gelmesin de mala gelsin denebilir. Oysa canın yongası olan kamu malı, sadece yakılan bir-iki otobüs veya esnaf camlarından oluşmuyor.
Gelişmeler borsa gibi ülkenin güvenliği üzerinde, hassas ayarlara müsait olasılıklara kapı da açıyor!
Öte yandan, sayıları binlerle ifade edilen yaralanmalar ve maalesef ölüm haberleri de artık gelmeye başladı.
Yine de tüm Türkiyede yapılan eylemlerde ufak bir alanın, Gezi Parkında çevre duyarlılığı ve yeşil hassasiyet taşıyan bir grubun korunması gerekiyor. Çünkü masumiyetlerinden güç alıyorlar ve bu sayıyla değerlendirilebilecek bir durum değil. Hakla ilgili bir durum.
Bu halde ne yapılmalı? Geriye kalanın ne olduğu, eylemleri nasıl ve nereye yönlendirmek istediği artık görülüyor. Bunları tasfiye edecek güç de işte o sayıları sınırlı kesim.
O kesim eylemleri bıraktığında, araya karışanlar tutunacak dal bulamayacak ve Taksim Meydanında çıplak kalacak!
Özetle, Gezi Parkının haklı ama sınırlı sayıdaki eylemcileri turnusol kâğıdı görevi görebilir! Şu ana kadar korudukları kaliteleri, klâs bir final gerektiriyor!
Bu haber 2,667 defa okundu.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle