En Sıcak Konular

Rusya ve Çin...

17 Mayıs 2013 20:09 tsi
Rusya ve Çin... "Burada ikinci Cenevre süreci diye ifade edebileceğimiz süreç var ki bu sürece Rusya'yı ve Çin'i dahil edebilme sürecidir."

Suriye konusuna da değinen Erdoğan, Obama ile görüşmesinde Cenevre sürecinin ilerletilmesi kararı alındığını kaydetti.Erdoğan ayrıca ABD dönüşü Suriye'de yaşanan krizle ilgli Rusya'nın da aralarında olduğu bazı ülkeleri ziyaret edeceğini dile getirdi.

ABD'de bulunan Başbakan Erdoğan, Brookings Enstitüsü'nde yaptığı konuşmanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Erdoğan, bir soru üzerine Kılıçdaroğlu'nun Brüksel temasları sırasında kendisiyle ilgili yaptığı Esad benzetmesine değindi.

Kılıçdaroğlu'nun bu sözleri nedeniyle yargı önünde hesap vereceğini söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şu anda ABD'de ülkemin menfaatleriyle alakalı mücadele içerisindeyim. Fakat ana muhalefet partisi lideri de Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ile ilgili akla hayale gelmeyecek hakaretleri yapacak bir anlayışın içerisinde.

Ben zaten süreçle ilgili konuyu tamamıyla avukatlarıma havale ettim. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na hiç kimsenin katil deme cüretini göstermesine müsaade etmeyiz. Ne Uludere'de ne Hatay'da cereyan etmiş olaylarla ilgili katil demesine asla müsaade etmeyiz. Hukuk devletinde bunu temizleyecek bir yer vardır o da yargıdır.

Yargıda hesabını muhakkak verecektir kendisi. Meydanlarda, ben aldığım edep sebebiyle ona aynı dille konuşmam. O dille cevap vermesini çok iyi bilen bir kültüre sahibim ama o seviyeye asla düşmem. Çünkü ben Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanıyım. 76 milyonun başbakanıyım. İnanıyorum ki bu süreçten CHP'ye gönül vermiş vatandaşlarım da rahatsızdır."

BRÜKSEL'DE KRİZ

Kılıçdaroğlu'nun Brüksel temasları sırasında sarfettiği sözler küçük çaplı bir krize neden olmuştu.

Kılıçdaroğlu, Avrupa Parlamentosu (AP) Sosyalistler ve Demokratlar İlerici İttifakı Grup Başkanı Hannes Swoboda yaptığı basın toplantısında Erdoğan'ı eleştirmişti.

Esad ile Erdoğan'ın "baskıcı" olduklarını ve aralarında "ton farkı" bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Ne fark var aralarında demokrasi açısından?" ifadelerini kullanmıştı.

Kılıçdaroğlu'nun bu sözlerine tepki gösteren Swoboda ise toplantı sonrası yaptığı açıklamada Erdogan'ı Esad'la kıyaslayan herhangi bir açıklamanın, sadece yanlış bir anlama olabileceğine vurgu yapmıştı.

RUSYA YOLCUSU

Başbakan Erdoğan'a Suriye'de yaşanan kriz de soruldu. Dün Obama ile yaptığı görüşmede Cenevre sürecinin ilerletilmesi konusunun görüşüldüğünü kaydeden Erdoğan, Suriye'de yaşanan kriz nedeniyle Rusya'nın da aralarında olduğu bölge ülkelerini ziyaret edeceğini söyledi.

Erdoğan konuyla ilgili şunları kaydetti:

"Özellikle katılımın fazla olduğu BM Daimi Üyeleri'nin sürece katkı vermesini sağlayacak bir adımın atılması için Rusya ve Çin'in içinde olduğu bir süreç olarak Cenevre sürecini biraz daha ilerletelim diye bir düşünce söz konusu. Şu anda eğer bu çok uzamayacaksa, kısa sürede netice alınacaksa bu sürece yönelik Türkiye olarak dstek verebiliriz. Bunun uzaması halinde Esad arzu ettiği zaman kazanma politikasını başarmış olur.

Bizim politikamız Esad'a zaman kazandırma değil, buradaki ölümlerin azalmasıdır. Suriye'de halkın iradesinin tecelli etmesini sağlamaktır. Benim de ABD dönüşü planlamam başta Rusya olmak üzere bölge ülkelerini ziyarettir. Buraları ziyaret ederek bölgede oluşan havayı kendileriyle değerlendireceğiz. Yoğun bir trafik burada sürdüreceğiz."

ntvmsnbc

Başbakan Erdoğan, SETA tarafından Washington'da Mayflower Otel'de düzenlenen konferansta '21. Yüzyılda Küresel Düzen ve Adalet' başlıklı sunumun ardından kendisine sorulan soruları cevapladı. Suriye'de Esed rejiminin hakim olmadığını belirten Erdoğan, "Hakimiyet aslında muhalif güçlerdedir. Rejimin hakimiyeti şuradan geliyor, elinde kullanmış olduğu füzeleri var. Tabii ki uçaklarla bombardıman yapıyor, tanklarla toplarla da halkının üzerine gidiyor. Artık 100 bine doğru ölüm sayısı gidiyor. Ama kara hakimiyetindeki muhaliflerin durumu farklı. Şu ana kadar 283 füze attılar bu NATO kayıtlarında mevcuttur. Ayrıca sarin denilen bir kimyasal silahı da kullanıyorlar. Bütün bunların yanında bunlara rağmen fedayı can eden bir Suriye halkı var. Biz tabii Suriye'de rejimin karşısındayız. Suriye halkının yanındayız. Onlarla bu mücadeleyi sürdüyoruz ve bu mücadelede sağolsun destek veren ülkeler var. Bu destek bundan sonraki süreçte daha artarak sürecektir" diye konuştu.

300 bine yakın mülteciye yardım ettiklerini hatırlatan Erdoğan, "Şu ana kadar bizim Türkiye olarak 300 bine yakın mülteciye verdiğimiz hizmet insani noktada gıdaydı, ilaçtı, kalma ve barınma yerleriydi, hastane hizmetleriydi. Bütün hastanelerimizden yararlılar tabii en geniş manada istifade ediyorlar. Öncelikle hamdolsun tek de değiliz. Sağolsun bazı ülkeler bu konuda bize desteklerini veriyorlar. Tabii arzumuz çok daha geniş kapsamlı olarak çok daha fazla sayıda ülkenin bu iş içerisinde yer almasıdır" şeklinde konuştu.

"RUSYA VE ÇİN'İN DAHİL OLMASI SÜRECİ HIZLANDIRACAK"

Esed'siz çözüm önerilerine değinen Başbakan Erdoğan, "Burada ikinci Cenevre süreci diye ifade edebileceğimiz süreç var ki bu sürece Rusya'yı ve Çin'i dahil edebilme sürecidir. Temennim odur ki Rusya ve Çin bu sürece dahil edilebilirse o zaman daimi üyelerin bütünü de burayla ilgili alınabilecek bir kararı çok daha rahat alabileceklerdir. Alınabilecek buradaki böyle bir karar, süreci çok daha hızlandıracaktır. Çünkü bu süreçte aslında hepsi de Esedsiz bir geçiş sürecinden bahsediyorlar. Sayın Putin'in İstanbul'da bana şu ifadesi var, basın toplantısında bizzat söyledi. 'Ben Esed'in avukatı değilim, Suriye'nin avukatı değilim, olanlardan memnun da değilim' dedi. Şimdi ben o zaman sayın Putin'den başka şeyler bekliyorum. Madem memnun değilsek o müvekkili bırakmak lazım" ifadelerini kullandı.

Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Atılması gereken adım ne ise bu adımın atılması gerekir. Bunları bu seyahatten sonra süratle, hemen provamızı yapacağız, takvimimizi yapacağız. Başta Rusya olmak üzere bölgeyi süratle dolaşmak suretiyle ne gibi adımlar atabiliriz, bunların inşallah planlamasını yapıp adımları atacağız. Suudi Arabistan'dı, Katar'dı, Körfez ülkelerinin tamamıydı, bunlarla görüşmek suretiyle bu sürece çok daha etkin bir şekilde devam etmemizin gereğine inanıyorum."

(CİHAN)



Bu haber 974 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,621 µs