'En problemli modernleşme Türkiye’ye ait'

Kurtulmuş, Türkiye'nin 2013-2023 vizyonuyla ilgili olarak yapılacak olanlarla ilgili, "Yeni Anayasa, terörün sona erdirilmesi, anti demokratik tüm yasaların değiştirilmesi, toplumsal bütünlüğün sağlanması." diye konuştu.

Türkiye'de modernleşmenin, mutlak manada batılılaşma olarak algılandığını ifade eden Kurtulmuş, "Tepeden inme zoraki bir modernleşme algılandı. Halkın değerlerini, halkın inançlarını, halkın kıyafetini hatta halkın dinlediği müziğin değiştirilerek halkın adam edilebileceği düşünüldü. Modernleşme süreçleri içinde en problemli olan Türk modernleşmesidir. Aynı dönemde Japonlar da modernleşme sürecinden geçti. Ama onlar nasıl fötr şapka takılır bunu almadılar, Japonlar, nasıl köprü yapılır, nasıl fabrika kurulur, nasıl uçak yapılır bunu aldılar. Türkiye'de uzun yıllar fötr şapka takmadan şehirlere girmek imkansızdı. Herkes takmak zorundaydı. Köylerden kentlere giden erkekler, şehirlere sadece tayyör ya da fötr şapka giyerek girebilirdi." dedi.

İKİ YIL BOYUNCA SANAT MÜZİĞİNİ YASAKLADILAR

Türkiye'de 2 yıl Türk Sanat Müziği dinlenilmesinin yasaklandığını vurgulayan Kurtulmuş, "Gerçekten insanın dudakları uçukluyor. Türkiye'de 2 yıl boyunca o zaman televizyon yok, TRT'den Türk Sanat Musikis'nin dinlenmesi yasak. Safiye Ayla, Sadettin Kaynak falan dinleyemezsiniz çünkü bizim adam olmamız için batı müziği dinlememiz lazım. Bilmem kimin konçertosunu dinlemek lazım. 28 Şubat'ta eski cumhurbaşkanımızın Ankara'daki bir batı müziği konserinden sonra salona dönüp işte çağdaş Türkiye dediğini unutmayın. Çağdaş Türkiye Çerkovski'yi dinleyen Türkiye'dir. Peki Sadettin Kaynak'ı, Safiye Ayla'yı dinlersek ne olur, dinleyemezsiniz. İki sene yasakladılar." diye konuştu.

Türkiye'de son iki asırdır siyasetteki tartışmanın hiç değişmediğini aktaran Kurtulmuş, "Türkiye siyaseti iki şekilde şekilleniyor. Bir tarafta mutlak manada batıcı olanlar, modernleşmeyi batılılaşma olarak anlayanlar, diğer tarafta da milletin çocukları." dedi.

Türkiye'nin 66 yıllık çok partili hayatında 5 askeri darbe yaşandığını hatırlatan Kurtulmuş, "Bir de onlarca başarılı olmamış darbe girişimi var. 28 Şubat'ta milleti soydular. 28 Şubat'ın bu ülkeye maliyeti 291 milyar dolar." diye konuştu.

Türkiye'nin 2013-2023 arasında olumlu yöndeki değişimleri kalıcı hale getireceğini aktaran Kurtulmuş, Türkiye'de bürokratik oligarşinin büyük ölçüde zayıflatıldığını, millet iradesinin ise güçlendirildiğini kaydetti.

Numan Kurtulmuş, terörün sonlandırılması sürecinde hiçbir pazarlık yapılmadığı vurgusunda da bulunarak, Türkiye'de herkesin ortak rüya görmesiyle büyük ve güçlü bir ülkenin inşa edilebileceğini ve bu amaç için çalıştıklarını kaydetti.

Kurtulmuş, şunları söyledi: "Herhangi bir pazarlık verilmemiştir. Alınan bu milletin kadim kardeşliğinin yeniden ayağa kaldırılmasıdır. Biz 32 yıldır süren pis, kirli, pasaklı, kimin elin kimin cebinde olmadığının bilinmediği bir zamanda bölünmedik de barış ve çözüm zamanında da mı bölüneceği? Böyle birşey mümkün olabilir mi? Bu milleti bölen etnik milliyetçiliklerdir. Osmanlıda olduğu gibi. Asıl bizi yıkan etnik milliyetler üzerinden bizi bölmek oldu. İstikameti bozmayacağız. Bu milletin bize göstermiş olduğu yolda devam edeceğiz. Bir ülkenin başarısı sadece ekonomik başarıdan ibaret değildir. Esas gücü sahip olduğu medeniyet paradigmasına bağlıdır. Hepimizin ortak rüya görmeye başlaması lazım. 2071'de dünyanın sayılı ülkelerinden birsi olduğu, herkesin önünü iliklediği bir Türkiye olması için hepimizin ortak rüya görmesi lazım."

Memur Sen İzmir Temsilcisi ve Eğitim Bir Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Abdurrahim Şenocak, konferansın ardından Numan Krutulmuş'a İzmir'in simgelerinden olan tarihi saat kulesinin maketini hediye etti.

(CİHAN)