En Sıcak Konular

Hükümetin BDP çekincesi

4 Mayıs 2013 09:09 tsi
Hükümetin BDP çekincesi Başbakan Yardımcısı Arınç: Yeni anayasa için BDP'ye gitmek durumunda kalabiliriz ama...

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CNN Türk televizyonunda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

         Arınç, Başkanlık sistemiyle ilgili soru üzerine, bu konu ilk gündeme geldiğinde yine kendisine sorulması üzerine, "Ben dedim ki '5 yıl Meclis Başkanlığı yapmış bir insan olarak benim tercihim, parlamenter demokratik sistemden yana. Bunun birkaç arızası varsa düzeltiriz. Ama parlamenter sistem bizim yapımıza da uygun, yönetimimize de uygun' dedim" diye konuştu.

         Başkanlık sisteminin konuşulmaya başlandığını ve daha sonra komisyonun önüne çıkacak bir noktaya geldiğini belirten Arınç, sistemi Türkiye'de kimsenin bilmediğini söyledi.

         Arınç, bu sisteminin "diktatörlük" anlamına gelmediğini ifade ederek, demokratik rejim içinde bir yönetim biçimi olduğunu kaydetti.

         Bu konuda fikrinin değiştiğini bildiren Arınç, başkanlık sisteminin tartışılması ve bunun ne olduğunu herkesin bilmesi gerektiğini dile getirdi.

         -"Partilerden biri karşı olursa vazgeçeriz"-

         Arınç, konuyla ilgili komisyonda, uygulama usul ve esaslarında bir madde bulunduğunu, buna göre 4 partiden birinin gelen teklife "hayır" derse bunun görüşülmeyeceğini ifade ederek, "Madem ki bu kadar 'chcek balance'ın en koyusu var bu işin içerisinde, başkanlık sistemi de konuşulsun, taraftar bulursa 4 parti tarafından, gelsin. Ama 4 partinin birisi, ikisi, üçü karşı olursa 'biz bundan vazgeçeceğiz' dedik" yorumunu yaptı.

         Başkanlık sistemine 3 partinin de karşı olduğunun ifade edilmesi üzerine ise Arınç, "Başkanlık sistemine üçü karşı da diğer konulardan daha yüzde 20'si görüşülmedi. Yani bir bütün olarak... 'Burada şuna karşıyız, burada buna karşıyız' diye bir not getirmediler önümüze. 'Başkanlık sistemi bir kenarda kalsın bakalım, diğerlerini konuşalım' diyoruz. Daha onun esasına da giremedik" diye konuştu.

         Arınç, "Eğer, şu anda karar noktasındaysalar, 4 partinin üçü de 'biz sizin getirdiğiniz başkanlık sistemine, yarı başkanlık sistemine karşıyız' diyorsa bizim teklifimiz düşecek. O zaman bugünkü parlamenter sisteme göre diğer konular görüşülecek, müzakere edilecek. Veyahut da diğer konular görüşüldüyse bununla iş bitmiş olacak" dedi.

         ''Diyelim ki bu komisyon bitti. Arkadan bizim bir 'B' planımız var ya, meşhur... Anamuhalefete gideriz, MHP'ye gideriz, diğerine gideriz. 'Sen bizimle var mısın, yeni bir anayasaya' diye sorarız. İkinci defa bize 'varım' diyen bir partiyle de yeni bir müzakereye başlarız. O ayrı bir konu" ifadesini kullanan Arınç, ortada bir de çelişki bulunduğunu söyledi.

         Arınç, halkın seçeceği bir cumhurbaşkanı olacağını ancak parlamentonun seçeceği  cumhurbaşkanının yetkilerini kullanacağını anlatarak, "İşte bu çelişkiyi giderebilmenin bir noktası da madem ki halk bundan sonra cumhurbaşkanını seçecekse yeni bir başkanlık veya yarı başkanlık sistemiyle bu yetkilerin tekrar tanzim edilmesinde fayda vardır görüşü var. Ben de ona saygı duyuyorum" diye konuştu.

         Bu konu tartışılır, kamuoyundan da kabul görürse, bu sefer bundan taraf olacağını belirten Arınç, "Yeter ki yeni anayasada mutabakatla bu konu çözülmüş olsun" değerlendirmesini yaptı.

         -"BDP ile ittifak yok"

         Arınç, elektronik posta yoluyla gönderilen "BDP ile anayasa konusunda ittifak yapacak mısınız" yönündeki soruya karşılık, böyle bir algının oluşmasının "çok kötü" olduğunu söyledi.

         "Sadece BDP ile değil, başka konularda da sanki pazarlık varmış gibi takdim ediliyor, böyle bir algı meydana getirilmeye çalışılıyor. Kesinlikle böyle bir şey yok" diyen Arınç, uzlaşma komisyonunda teklif üzerinden mutabakat sağlanması durumunda bunun demokratik bir mutabakat olacağını kaydetti.

         Yeni, sivil, demokratik bir anayasa yapma iddialarının bulunduğunu, başka bir partinin böyle bir iddiası bulunmadığını belirten Arınç, 2007'den beri fiilen bu işin içinde olduklarını söyledi.

         Arınç, darbe sonucu bir anayasanın yürürlükte bulunmasının utanç olduğunu ifade ederek, bu utançtan Meclis'in kurtarması gerektiğini, yeni bir anayasa yapması gerektiğini söylediklerini bildirdi.

         Başbakan Yardımcısı Arınç, 1,5 yıl geçmesine rağmen bu işin olmayacağı anlaşılmışsa karar mercinin TBMM Başkanı olduğunu vurgulayarak, onun vereceği karara uyacaklarını dile getirdi.

         Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun bir iş yapmayacağına inanmaları durumunda arkasından kendi teklifleriyle anamuhalefetin kapısını çalacaklarını anlatan Arınç, yeni bir anayasa için yeniden çalışmaya başlayacaklarını bildirdi.

         Arınç, anamuhalefetin "hayır" demesi durumunda MHP'ye gidebileceklerini bildirerek, "Sonunda bir siyasi partidir, şüphesiz BDP'ye gitmek durumunda da kalırız. Ben BDP'yi baştan reddeden bir insan değilim" dedi. BDP'nin "evet" demesi halinde de işin zorluğu bulunduğunu, parlamentodan çıkması için 330 oy alması gerektiğinin altını çizdi.

         BDP'nin 2010 referandumunda demokratik taleplere karşı durduğunu dile getiren Arınç, bundan dolayı BDP oylamalarda "ne yapar" diye bir endişeleri olabileceğini, ayrıca gizli oy olduğu için AK Parti içinden de farklı oy kullanabileceğini kaydetti.

         Arınç, eğer fireler olacaksa limit sayıdaki bir 330'a güven bağlayamayacaklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:

         "Bir, sayıyı bulamayız. İkincisi BDP ile bu işi yapmanın hem yurtiçindeki iç politikada, hem de dışarıda nasıl anlaşılıp kabul edileceğine de sosyolojik olarak bakmamız lazım. Yani MHP ile bunu yapmanın bir anlamı olabildiği gibi, anamuhalefetle bunu yapmanın bir artısı, getirisi olabildiği gibi, BDP ile yapmanın hem bizim açımızdan hem BDP açısından götürüsü olabilir. Bu iç politikada nasıl kullanılır bunu az çok tahmin edebiliyoruz. Ama şuna kani olursak, yani bizim anayasa değişiklik teklifimiz 350'leri, 360'ları bulabilecek bir noktadaysa aklımız, gözümüz, kalbimiz buna yetiyorsa biz bu işi yaparız."

         Arınç, CHP'nin, cumhurbaşkanının parlamento tarafından seçilmesini istediğini, kendilerinin de cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinden yana olduklarını ifade etti.

         Bunu kabul etmedikleri için onların da başkanlık sistemini kabul etmediğini anlatan Arınç, "Benim söylediğim en geçerli mantık. Onlar diyecekler ki 'biz başkanlık sistemini tartıştık ama kabul etmiyoruz. Bunun dışında kalan konuları tartışalım'. Bu konuya gelirsek diğer konularda mutabakat olursa sistem bu şekilde çıkar. Ama diğer konularda da mutabakat olmazsa bu tamamen kadük olur. Bunun üzerine kimse konuşmaz artık" yorumunu yaptı.

         -"İç tüzük yapalım"-

         Anayasanın yapılmasını canı gönülden istediklerini vurgulayan Arınç, şunları kaydetti:

         "Türkiye 32-33 yıl sonra hala kendi, parlamentoya dayalı anayasasını yapamıyorsa biz de bu ayıbın içindeyiz, diğer partiler de bu ayıbın içinde. Yani yeni bir anayasa yapmak üzere birilerinin kapıyı çalmasını mı bekliyoruz? Böyle bir beklenti artık mümkün değil. O zaman gelin, herkes hür iradesiyle ve iyi niyetle önümüzdeki seçimlere kadar yeni bir anayasayı bu parlamentodan geçirelim. İkincisi de iç tüzükte değişiklikler yapılacaksa yeter ki önümüzdeki dönemden sonra yürürlüğe girsin ama yeni bir iç tüzük yapalım. Bu rezaletleri bir daha yaşamayalım parlamentoda."

         "Ağır yaptırımlar getirilmesi" anlamında mı iç tüzük değişikliğinden bahsettiğinin sorulması üzerine Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

         "Yaptırımlar değil, hiçbir şeyin müeyyidesi yok. Kınamanın bir müeyyidesi yok ki. Yani sadece bu bir arkadaşımızın fevren söylediği sözler kabul edilmez o ayrı, ben de çok ağır eleştirdim. Sonradan da üzüldüm ama diğerlerinin söylediklerine bir bakın. Vallahi yüzün kızarır. Ben onlara bazen diyorum, 'kendinizi bir videodan seyredin, ikiniz de şu tutanakları alın bir okuyun'. Yahu, yüzünüz kızaracak. Sizin oğlunuz, gençler yarın bu tutanakları okuduğu zaman 'bu parlamentodan kimler gelmiş geçmiş' diyecek. İyi sözlerle hatırlanın, iyi davranışlarla örnek olun.

         Yanlışta değil, doğrularda örnek olmaya mecburuz. Yeni iç tüzüğe ihtiyacımız var. İç tüzük suistimal ediliyor, haklar kötüye kullanılıyor. Böyle bir iç tüzüğü maalesef şu güne kadar çıkaramadık. Dört parti bir araya geldiler, çalışıyorlar ama netice yok. Desinler ki bu dönemde değil de öbür dönemden itibaren. Vallahi hazırız. Yoksa bu iç tüzükle biz hiçbir yere gidemeyiz."

         -HSYK'da üye seçimi konusu-

         Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) 22 üyesinden 16'sını yargının kendisi seçtiği halde, "AK Parti'nin hazırladığı taslakta yargının seçtiği üye sayısının 6'ya indirildiğini, kalanın yarısını partili başkanın, yarısını da başkanın Meclis'teki arkadaşlarının seçtiğinin" belirtilmesi üzerine Arınç, bu konudaki eleştirileri takip ettiğini bildirdi.

         Arınç, başkanlık sistemi için söylediklerinin bunun için de geçerli olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

         "Biz bir sistemi önerdik ve tartışılmasını istedik. İkinci aşaması onun kabulüdür veya reddidir. Birisi reddederse tamamen reddedilmiş olacak. Anlaşmamız öyle. Dolayısıyla biz başkanlık sistemini teklif ettiğimize göre, bu başkanlık sistemine uygun bir yapılanmayı burada da istemiş olabiliriz. Ama o reddedilirse bu da reddedilmiş olacak. İkincisi 12 Eylül 2010 referandumunun en önemli maddesi budur. Ondan önceki 5 üyeli, al gülümlü ver gülümlü HSYK, ideolojik kamplaşmanın merkezi HSYK gitmiştir, kriterler, Avrupa'nın kriterleri önemlidir. Bir, çoğulculuk sağlanmıştır, demokratik rejim daha da güçlenmiştir."

         Yargıda, yürütmede, başkanlık sistemine bağlı olarak getirilen yeni düzenlemeler bulunduğunu belirten Arınç, "Ana teklif reddedilirse ona bağlı olanlar da düşmüş olacak" dedi.



Bu haber 979 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,221 µs