Lavrov, Kıbrıs için ne dedi?
18 Nisan 2013 13:48 tsi
Politis, Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergei Lavrovun, Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüşmesinin ardından Güney Kıbrısla ilişkiler, kriz ve sözde Rum Münhasır Ekonomik Bölgesiyle ilgili soruya verdiği cevabın, Rusyanın Güney Kıb
BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksander Downerın Adaya yapacağı ziyaret öncesinde Genel Sekreterin Kıbrıs Özel Temsilcisi Lisa Buttenheim dün Rum Yönetimi Nikos Anastasiadisle görüştü.
Buttenheim Anastasiadisten, Rum tarafının şu anda Kıbrıs sorunuyla çok da ilgilenemeyeceği cevabını aldı, bundan sonra atılacak adımlara ilişkin daha derin görüşmeler gelecek haftaya, Downerın ziyaretine kaldı.
Politis Müzakereler ve Mevduatlar... Aleksander Downer ve Derviş Eroğluyla Yemeği Mayıs Sonunda Görüyoruz başlıklı haberinde Buttenheimın Rum tarafının öncelikleri konusunda ilk bilgileri, geçen hafta görüştüğü Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidisten de aldığını belirtti.
Edindiği bilgilere dayanarak Lisa Buttenheimın öncelikle müzakereler, prosedürel niteliğinin değiştirilmesi, ikincil olarak da Aleksander Downerın Mayıs sonuna doğru liderlere vermeyi planladığı yemeğin ulaşılabilir hedef olup olmadığı konusunda Rum tarafının nabzını tutmaya çalıştığını belirten gazete devamla şunları yazdı:
ANASTASAİADİS LİDERLER YEMEĞİNİN MAYIS SONUNDA GERÇEKLEŞMESİNE İLK DİLİM KREDİNİN ALINMASI VE SORUN ÇIKMAMASI ŞARTINI KOŞTU
Birinci konuda Anastasiadis, Kıbrıs Rum tarafının müzakerelerin muhtemel yeniden başlamasına yeterince iyi hazırlanma isteğini yineledi ve Ulusal Konseyin Kıbrıslı Rum müzakereci ve müzakere çerçevesiyle ilgili karar vermesi gerekeceği izahında bulundu.
Yemek konusunda ise Mayıs sonunun (Eroğlu 22 Mayıs tarihinden söz etti) Anastasiadis, Downer ve Eroğlu ile ilk sosyal görüşmesi için uygun bir dönem göründüğünü belirtti ancak ekonomik kriz sıkıntısının halen öngörülemez olduğunu söyledi. Çalışma yemeğinin, Kıbrısın memorandumdan ilk dilim krediyi alması ve olumsuz etki çıkmaması şartıyla gerçekleşebileceğine vurgu yaptı.
BUTTENHEIM ANASTASİADİSE BM VE BARIŞ GÜCÜNÜN LAİKİ VE KIBRIS BANKALARINDAKİ PARALARINI SORDU
Buttenheim, BMnin ve Barış Gücünün Laiki ve Kıbrıs bankalarındaki mevduatları konusunu yeniden gündeme getirdi. Anastasiadis ise Viyana Sözleşmesi tahtında büyükelçilerin paraları gibi bu paraların da halihazırda tıraşlamadan muaf tutulduğunu bildirdi.
Anastasiadis ve Dışişleri Bakanı Kasulidisin 25 Nisanda Kıbrısta olacak ve ertesi günü de Adadan ayrılacak olan Downer ile yapacağı görüşme oldukça ilgi çekiyor. Çünkü Avustralyalı diplomat gelmeden önce Ankara ve Atinadan geçip Avramopulos ve Davutoğlu ile Kıbrıs sorununun geleceğini görüşmüş olacak.
BUTTENHEIM: ANASTASİADİSİN ÇÖZÜME BAĞLI OLDUĞUNA İNANIYORUM AMA BU KONUYU DERİNLEMESİNE GÖRÜŞMEDİK
Lisa Buttenheim Köşk çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlarken Başkan Anastasiadisin Kıbrıs sorununun çözümüne bağlı olduğuna inanç belirtti ancak bu konuyu kendisiyle derinlemesine görüşemediklerini söyledi. Bir soru üzerine Downerın her iki liderle de görüşme yapacağını ve yemeğin gerçekleştirilmesi planlarını da görüşeceğini anlattı. Downerın tamamen beklediğini ancak her iki lideri de bu yemekte ağırlamaya can attığını, tam tarihi bilmemesine karşın, kendisinin de (Buttenheim) yemekte hazır bulunacağını açıkladı.
HIZLANDIRMA VE FIRSAT KELİMELERİNDEN HOŞLANMIYORUM
Kıbrıstaki ekonomik konjonktürün Kıbrıs sorununun çözümünü hızlandırma fırsatı olduğuna inanıp inanmadığı sorulduğunda ise Buttenheim hızlandırma ve fırsat kelimelerinden hoşlanmadığını söyledi.
Gazete devamla okurlarına, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlunun Cumhuriyet Meclisinde temsil edilen siyasi parti liderlikleriyle görüşüp, müzakerelerin mayıs veya haziran ayında başlamasını istediğini ancak Rum tarafının zamanı harcadığını söylediğini de aktardı.
Fileleftheros haberi Buttenheim: Kıbrıs Cumhuriyeti Çözüme Bağlıdır... Downerın Gelişi Arifesinde Zemin Hazırlıyor başlığı altında özetledi.
FÜLENİN TABULAR OLMADAN ÇÖZÜM SÖYLEMİNE AVRUPALI UNSURLAR EKONOMİK KRİZ İLE KIBRIS SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNÜ BAĞDAŞTIRIP DOĞALGAZI DA BU ÇERÇEVEYE KOYUYOR YORUMU
Simerini Kıbrıs Sorununu Ekonomiyle İlgili Olumlu Ortam ve Doğal Gazla Bağdaştırıyorlar... Ekonomik Krizin Ortasında Çözüm Kotarıyorlar başlıklı manşet haberinde bir kısım Avrupa unsurunun, Güney Kıbrıstaki ekonomik kriz ile Kıbrıs sorununun çözümünü bağdaştırıp, doğal gaz meselesini de bu çerçeve içerisine koyuyor göründüğünü yazdı.
Gazete ABnin genişlemeden sorumlu komiseri Stefan Fülenın bugün oylanacak Türkiye değerlendirme raporu nedeniyle dün Avrupa Parlamentosunda yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorununda tabular olmadan çözümden söz ettiğine vurgu yaptı.
Gazete müzakerelerin süratle başlaması ve en kısa sürede çözüm bulunması gerektiğini, Rum tarafının şu anda önceliği ekonomik krizi göğüslemeye vermiş olmasına karşın bunun gerçekleşebileceğini vurgulayan Fülenin çözüm ile ekonomi alanında da, enerji alanında da daha iyi bir ortam yaratılacağını belirterek çözümde tabular olmaması gerektiğine işaret ettiğini yazdı.
Habere göre, Güney Kıbrıstaki ekonomik kriz konusunun ele alındığı dünkü Avrupa Parlamentosu Genel Kurul toplantısı sırasında AP Yeşiller Grubu lideri Danielle Kompeti, Kıbrıstaki ekonomik sorunun bir çözümünün bir bölümü de Kıbrıs sorununun Türkiyeden yatırımlarla çözülmesidir ifadesini kullandı.
Simerini Buttenheim-Anastasiadis görüşmesini ise Buttenheim Başkan Anastasiadisin Çözüme Bağlı Olduğunu Söyledi... BM Hızlandırıyor... Genel Sekreterin Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksander Downer Önümüzdeki Hafta Kıbrısa Geliyor, Her İki Liderle De Görüşecek başlığı altında özetledi.
Fileleftheros Füle: Kıbrıs Sorunu Derhal Çözülsün... BM Lefkoşanın Başka Öncelikleri Olduğunu Kabul Ediyor Ancak Derhal Anlaşma İstiyor başlıklı haberinde Güney Kıbrısın ekonomik krize ve memoranduma öncelik vermesine karşın Kıbrıs sorununda derhal anlaşma sağlanmasını isteyen ABnin genişlemeden sorumlu komiseri Stefan Füleyi, Türk tezleri resitali vermekle suçladı.
Gazete Brüksel çıkışlı haberinde Güney Kıbrısın önceliklerine ve Rum ekonomisinin içerisine düştüğü kötü duruma gösterdiği anlayışın Fülenin Komisyon kapsamlı müzakerelerin mümkün olan en kısa zamanda yeniden başlamasını dört gözle bekliyor vurgusunu yapmasını ve müzakerelerin derhal tamamlanması talebinde bulunmasını engellemediğini yazdı.
Fülenin bu tavrı ile mevcut konjonktürü değerlendirmeye çalıştığı izlenimi yarattığını yazan gazete özetle şöyle devam etti: Fülenin kışkırtıcı açıklamaları, doğal gazdan istifade konusuna kadar dayandı. Bir çözüm, yatırım ortamına da önemli katkı koyacak ve enerji de dâhil Adanın ekonomik olanaklarının tamamını serbest bırakacak dedi. Yani Stefan Füle tam da Ankaranın ve Derviş Eroğlunun istediği gibi, doğal gazdan istifadeyi sorunun çözümü sonrasına havale etti.
KASULİDİS: DOĞAL GAZA BİZ KARAR VERİRİZ. BU KONUNUN NASIL YÖNETİLECEĞİ YALNIZ KIBRIS CUMHURİYETİNİ İLGİLENDİRİR
Aynı gazete Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidisin dün BM Genel Sekreteri Ban Ki Moona TC Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlunun, doğal gaz ve Kıbrıs sorunuyla ilgili açıklamalarına cevap niteliğinde bir mektup gönderdiğini bildirdi
Haberi Doğal gaza Biz Karar Veririz... Kasulidisten BM Genel Sekreterine, Davutoğlunun İddialarına Yanıt Mektubu... Bu Meselenin Nasıl Yönetileceği Yalnız Kıbrıs Cumhuriyetini İlgilendiren Bir Meseledir başlık ve spotlarıyla yansıtan gazeteye göre Kasulidis Davutoğlunun BM Genel Sekreterine, Yunanistan, İsveç ve Güvenlik Konseyi Daimi üyelerine gönderdiği mektubuna ortaya koyduklarının sıklıkla tekrarladığı ve Kıbrıs sorununa, BM kararlarına ve uluslararası hukuka dayanacak bir anlaşmaya aykırı olduğunu iddia etti.
Kasulidisin mektubunda, Rum tarafının iyi niyet misyonu çerçevesinde müzakereler yoluyla bir çözüme tam bağlı olmaya devam ettiğini de savunduğunu yazan gazete özetle şunları ekledi:
Kasulidis Kıbrıs halkının taksim çözümünü reddettiğine de işaret etti. Türkiyenin 1960 anlaşmaları tahtında garantör ülke olarak oynadığı role de işaret eden Kasulidis Kıbrısta yaptıklarının bu anlaşmalara aykırı olduğunu belirtti.
Dışişleri Bakanı, Türk tarafının doğal gazla ilgili ortaya koyduklarına değinirken, ülkemiz münhasır ekonomik bölgesinde bulunan hidrokarbonların Kıbrıs Cumhuriyetine ve Kıbrıs halkının tamamına ait olduğunu ve çözümden sonra bu kaynakların yönetiminin devlete ve Kıbrıslı Rumlardan ve Kıbrıslı Türklerden oluşan Kıbrıs halkına ait olacağını vurguladı. Bu konudaki yönetimin nasıl olacağının yalnız Kıbrıs Cumhuriyetini ve onun egemenlik haklarını ilgilendiren bir konu olduğuna işaret eden Bakan Türkiyeyi, Kıbrıstaki ekonomik durumu kendi çıkarına hizmet edecek şekilde istismar etmeye çalışmakla suçladı.
LAVROVUN KIBRISTAKİ DOĞAL KAYNAKLARDAN İSTİFADE RIZAYA DAYANMALIDIR Kİ İSTİSNASIZ BÜTÜN KIBRISLILAR FAYDALANABİLSİN SÖZÜ GÜNEYDE, RUM-RUS İLİŞKİLERİ KONUSUNDA SORU İŞARETLERİ YARATTI
Politis, Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergei Lavrovun, Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüşmesinin ardından Güney Kıbrısla ilişkiler, kriz ve sözde Rum Münhasır Ekonomik Bölgesiyle ilgili soruya verdiği cevabın, Rusyanın Güney Kıbrısla ikili ilişkileri ve doğal gaz konusundaki tavrı hakkında birçok soru işareti yarattığını yazdı.
Gazete, Lavrovun Bütün Kıbrıslıların faydalanması şartıyla her tür doğal gaz araştırmasını destekliyoruz. Yalnız Doğu Akdenizde değil dünyanın her yerinde araştırmalar 1982 Deniz Hukuku sözleşmesi ve uluslararası hukuk temelinde yapılmalıdır sözünü okurlarına aktardı ve şunları yazdı:
Lavrovun cevabının ilk bölümünün Türk söylemi ile kaleme alınmış olduğu aşikârdır ancak ikinci bölümü, 1982 sözleşmesini imzalamamış olan Türkiyeyi ortada bırakıyor. Lavrov ülkesinin, müzakerelerin yeniden başlaması şartları konusunda Güvenlik Konseyi ile anlaşmaya hazır olduğunu da söyledi. Ahmet Davutoğlu ise Adanın doğal zenginlik kaynaklarının bütün sakinlerine ait olduğunu ve doğal gazın çözüm için bir fırsat olabileceğini söyledi.
Fileleftheros da Lavrovun İstanbul temasları sırasında söylediklerine ilişkin haberi Rus İtar-Tass ajansını kaynak göstererek Lavrov: Doğal gazdan Kıbrıslıların Tamamının Rızasıyla İstifade başlığıyla okurlarına aktardı.
Gazete, Lavrovun Kıbrıstaki doğal kaynaklardan her türlü istifade rızaya dayanmalıdır ki istisnasız bütün Kıbrıslılar bundan faydalanabilsin sözünü öne çıkardı.
TAK
Bu haber 1,068 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle