Ortadoğu Dörtlüsü'ne Türkiye de dahil olsun

17 Nisan 2013 12:26 tsi
Filistinli eski bakan Samih el-Abed, İsrail-Filistin barış sürecinde görevli Ortadoğu Dörtlüsü'nün genişletilerek bölgeden Türkiye, Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin de bu yapıda yer alması gerektiğini söyledi...



Geçen hafta düzenlenen 2. İstanbul Arabuluculuk Konferansı'na katılmak üzere Türkiye'ye gelen Samih el-Abed, Filistin-İsrail sorunundaki son gelişmeler hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Abed, "Herşeyden önce, ABD Başkanı Barack Obama ve Dışişleri Bakanı John Kerry'nin Filistin-İsrail sorunuyla ciddi şekilde ilgilenmesini ümit ediyoruz" diyerek, Filistin tarafı olarak yeni bir süreç yaşamak istemediklerini ifade etti. Sorunun müzakerelerle aşılması gerektiğini vurgulayan Abed, şunları kaydetti:

"Biz çok tedbirli davranıyoruz ama ümidimiz var. Bu kez Obama ve Kerry soruna çözüm bulma konusunda çok ciddiler. Özellikle hem Amerikalıların hem de İsraillilerin iki devletli çözümün, İsrail'in ve ABD'nin yararına olduğu gibi tüm dünyanın da yararına olduğu yönündeki söylemleriyle ümidimiz artıyor. Sonuç olarak, bu kez her şeyin eskisinden daha iyi olacağını umuyoruz. Çevremizde ve bölgede cereyan eden gelişmeler, sorunun çözümüne destek olma noktasında Obama ve Kerry için iyi bir işaret olabilir."

Abed, barış süreciyle ilgili uluslararası konsorsiyumun kendileri ve bölge ülkeleri tarafından yeniden düzenlenmesi gerektiğine vurgu yaparak, "Bunun anlamı da Ortadoğu Dörtlüsü'nün genişletilmesidir. Filistin ile İsrail'in müzakere edebilmesi için bölgeden Türkiye, Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin de burada yer alması gerekiyor" diye konuştu.

Ortadoğu Dörtlüsü; ABD, Rusya, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler'den oluşuyor.

"Biz taviz verdik, sıra İsraillilerde"

Samih el-Abed, "Filistin olarak topraklarımızın yüzde 78'ini İsrail'e vererek zaten taviz verdik. Şimdi taviz sırası İsrail'de" dedi. Taviz verecekleri başka bir şeyin olmadığını dile getiren Abed, "İsrail'in yapacağı, işgali sonlandırmaktır, topraklarımızı bize geri vermektir. Biz de kendi devletimizi BM Güvenlik Konseyi'nin kabulüyle ilan edeceğiz, aynı İsrail'in kuruluşu gibi. İsrail, BM Güvenlik Konseyi kararıyla kuruldu. Şimdi bizim 1974 sınırlarına göre devlet olarak tanınma zamanımız" ifadelerini kullandı.

Abed, iki devletli çözüm fırsatının kaçırılmasıyla önlerine gelecek seçeneklerin şiddetin artması, tek devlet çözümü veya "sadece Allah'ın bildiği seçenekler" olacağını söyledi.

"Türkiye Filistinliler arasında uzlaşmayı sağlayabilir"

Türkeyi'nin Filistin'de barışın sağlanmasında büyük rol oynayabileceğine değinen Abed, Ankara'dan beklentilerinin büyük olduğunu dile getirdi. Abed, "Türkiye, Filistinliler arasında uzlaşmayı sağlayabileceği gibi müzakereleri desteklemek ve barışa zorlamak noktasında, bölgesel konsorsiyumun parçası olmak için de büyük bir rol üstlenebilir. Bölgede güvenliğin tesis edilmesinin yanında, Filistin devletinin tanınmasına destek olmada önemli şeyler yapabilir" açıklamasında bulundu.

"Arabuluculuk merkezi problemlerin çözümünde etkili olacaktır"

İstanbul'da kurulması düşünülen Birleşmiş Milletler arabuluculuk merkezi için de Abed, merkezin bazı uluslararası sorunların çözümünde etkili olabileceğini kaydetti. Abed, "Türkiye artık büyük bir rol üstleniyor. Ekonomisi güçleniyor. Bölgede büyük bir güç oldu. Dolayısıyla İstanbul'da kurulacak arabuluculuk merkezi sorunların üstesinden gelinmesinde kolaylık sağlayacaktır. Türkiye bölgede var olan problemlerden etkileneceği gibi bu problemlerin çözüme kavuşmasında da etkili olacaktır" dedi.

(AA)

Bu haber 720 defa okundu.