Akilller, adil mi Akgil mi?

4 Nisan 2013 09:34 tsi
Mümkün olsa hükümet bu akil adamlar işine girer miydi?. Şimdi 'akil adamlar'ın tarafsız olmaları bekleniyor. Tarifin içinde varsa da, adamlar ombudsmanlık veya hakemlik yapacak değil!.. iyibilgi Ankara

Oysa hükümetin veya sürecin hilafına hareket etmelerini beklemek-içlerindeki akil adam vicdanı hariç-eşyanın tabiatına aykırı. Zira, zaten barış süreci hakkında paralel düşünüyorlar, aynı/benzer fikirdeler. 

Peki ama kamuoyunda Akil adamların “bağımsız ve eleştirel” olabileceğine yönelik beklenti nasıl oluştu, nereden geliyor?

Gerçek şu ki hükümet barış sürecinin önemli bir ayağı olarak “akil adamlar”ı hiç demeyelim ama çok düşünmedi. Süreç zaten mümkün olduğu kadar “sade” ve kontrol edilebilir olarak yönetilmek istendiğinden, her biri ayrı toplumsal varlık gösteren onlarca insanı sürece katarak zorlaştırmak istenmedi.

Ancak özellikle BDP ve liberal kesimler tartışmanın başladığı andan itibaren bir sorgulayıcı ve gözetleyici bir “komisyon” kurulması noktasında kamuoyu oluşturdular.

Kazandıkları nokta hükümetin bir grup insanı işin içine sokması, kaybettikleri ise istedikleri şeyin hayli uzağında kalması oldu. Çünkü hükümet böylesi hassas dengeler üzerinde yürüyen sürecin bir bölümünü dahi kontrol edememe riskini almadı.

Böylece yine kontrollü alarak “akil adamlar” noktasında sürükleyici liderliği aldı ve ortaya bu tablo çıktı. Böylece Liberallerin ve BDP’nin “bağımsız, yargılayıcı, eleştirici, iki tarafa eşit (!) mesafedeki” komisyonu doğmadan öldü. (Cengiz Çandar ve Hasan Cemal gibi Kürt sorunun çözümü noktasındaki fikirleri çok beğenilmese de konuya gayet vakıf isimler de akillere giremedi. Belki de girmezlerdi de.)

Nihayetinde bir akil adam listesi hükümet tarafından belirlendi ve yine Başbakan tarafından “görev tanımı” çizildi; "Barış sürecini anlatmak." Hepsi bu. Masrafları devlet tarafından karşılanacak akillerin bir kazanımı da Başbakan'ı telefonla arayabilmek.

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,748 defa okundu.