En Sıcak Konular

Karatay diyetinin sırları

6 Şubat 2013 11:11 tsi
Karatay diyetinin sırları Prof. Dr. Canan Karatay'dan sağlıklı yaşam tüyoları!

Türkan Yılmazer / Akşam

İstanbul Bilim Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Canan Karatay... Türkiye'de insanların neden bu kadar kilo aldıklarına ve diyabet, tansiyon gibi kronik hastalıkların yaygınlaştığına yoğunlaşan ve bunu ortadan kaldırmayı hedefleyen bir iç hastalıkları ve kardiyoloji uzmanı...

En önemlisi de sadece hastalanmamak için değil, hastalıklardan kurtulmak için de beslenmenin çok önemli olduğunu ifade ediyor. İnsanların doğru ve sağlıklı beslenerek, hareket ederek var olan hastalıklardan da kurtulacağını söyleyen Karatay, "Hiçbir şey kader değildir" diyor. İnsanın kendi iradesiyle hayatını yeniden biçimlendirmesine yardımcı olmayı hedefleyen Canan Karatay ile İstanbul'un ünlü bir et restoranında buluştuk, diyetinde yenilebilecek yiyecekleri hazırlattık... Bir yandan yemekleri tadarken bir yandan da röportajımızı yaptık... Damak lezzetini bozmadan sağlıklı ve güzel yemekler yemenin mümkün olduğuna dikkat çeken Karatay ile yaptığımız bu dizide sadece kırmızı et tarifleri değil; balıktan sebzeye birçok yemeğin de tarifini bulacaksınız.

Mucize diyetin mimarı Prof. Dr. Canan Karatay'dan ilaç gibi öneriler... Diyabet, tansiyon, kalp gibi birçok hastalığın temelinde kilonun ve şekerli beslenmenin bulunduğuna dikkat çeken Karatay, devleti de 'şekeri bıraktırma kampanyası' yapmaya çağırdı

Bugünlerde birçok kişinin ortak şikâyeti yorgunluk... Sabahları zor yataktan kalkıyor; halsizlikten, yorgunluktan gözlerimizi açamıyor; akşamları neredeyse sızar gibi uyuyor; üzerimizde hep bir ağırlık hissediyoruz... Türkiye'de beslenme önerileriyle kronik hastalıklarla mücadele etmeyi hedefleyen Kadıköy Florence Nightingale Hastanesi İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, bu belirtilerin 'şeker zehirlenmesini' işaret ettiğini söyledi. İşte AKŞAM'ın sorularını yanıtlayan Prof. Dr.

Karatay'dan ezberbozan yanıtlar:

- Hastalıklardan korunmanın en önemli adımı nedir?

Kronik bütün hastalıkların temelinde kilo almak yatıyor. Bu sebeple bir an önce harekete geçillmeli ve fazla kilolardan kurtulmalı... Anlattıklarımı uygulayıp 40-45 kilo verenler, sağlıklarına kavuşunca ilaçlarını bırakanlar var. Bilimsel gerçekleri halkımıza anlatmaya çalışıyorum ki boşu boşuna hastalanmasınlar. Bütün dünyada da bu savaş var. New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg gazlı, şekerli içecekleri yasakladı. ABD'de Kaliforniya eyaletinde de şekerli, gazlı içecekler çocuklara satılmasın diye kanun teklifi verildi. Tartışmalar büyüdü...

- Hastalıkların en önemli belirtileri nelerdir?

Göbeğiniz varsa tehlikedesiniz. Göbek çevresi genişlemeye başladığında, tetkik olarak ilk bakılacak kandaki insülin düzeyidir. Eğer insülininiz 5 IU/dl'nin üzerindeyse karaciğerde yağlanma başlamış demektir. Eskiden biz okurken kırmızı et ürik asidi yükseltir bu da gut hastalığına yol açar denilirdi. Oysa ortaya çıktı ki esas gut hastalığı yapan aşırı miktarda şeker, karbonhidrat ve früktozdur.

- Şeker deyince insanların aklına çaya atılan rafineri şeker var...

Bütün gıdalarda bulunan gizli şekerler ve karbonhidratlar (pirinç, patates, ekmek, makarna) kan şekerini hızla yükseltir. Yalnız, früktoz kan şekerini yükseltmez. Ama tehlikelidir. Früktoz apayrı bir şekerdir. Meyve şekeridir. Ayrıca mısır şurubu da mısır nişastasından elde ediliyor, o da früktozdur. Früktoz, vücudumuzda, diğer şekerler gibi metabolizma olmaz. Kana geçer geçmez, direkt olarak bir an önce karaciğere hemen gönderilir, orada tligriseride dönüşerek yağ olarak depo edilir. Karaciğerin yağlanmaya başlaması ile birlikte de, vücudumuzda insülin direnci başlamış oluyor. İnsülin yüksekliği ile şeker yüksekliği ayrı olaylardır ama her ikisi de vücut için çok tehlikelilerdir. Neden? Kanser hücreleri çok hızlı üredikleri için enerjiyi çok fazla kullanırlar. Enerjiyi de bu lüzumsuz şekerlerden alırlar. Fazla şeker yerseniz kanser riskiniz artar. Ama bir tek madde için şunu yapıyor demek de doğru değil. Hayat bir bütün! Her şey dengeli olacak.

- Türkiye'de sigaraya karşı kampanya gibi şekere karşı da bir kampanya başlatılmalı mı?

Bence başlamalı. Devlet desteği olmadan olmaz. Giresun Valiliği'nin kahvehanelerde çayın yanındaki iki şekeri bir teke indirme kararını çok beğendim. Çok önemli. Sabahtan akşama kadar ortalama 20 bardak çay içiyorlar. İnsan vücudunda beş litre kan vardır. Bu kanın 5 gram şekere ihtiyacı vardır. Bu da bir kesme şeker kadardır. Bunun üzerine aldığınız her gram şeker fazladır, toksiktir. Bu şekilde günde 20-30 bardak çay içtiğinizi düşünün. Sadece çaydan 100 gramdan fazla şeker alıyorsunuz demektir. İşte bu son derece toksiktir! Bunun yarıya indirilmesi 50 gramı almanız demektir ki, o bile toksiktir, kusura bakmayın daha bir lokma ağzına girmeden zehirlenmiş olursunuz.

- Ürik asidin yüksek olması neyin göstergesidir?

Vücutta bir şeylerin ters gittiğini, früktoz ve şeker zehirlenmesinin göstergesidir. Yani karaciğer yağlıdır, göbek yağlıdır, zehirlenmişsiniz denir. Sabah çok zor yataktan kalkarsınız. Halsizlik, yorgunluk, gözünüzü açamazsınız, ağırlığınız olur. Sık sık acıkırsınız bir şeyler yemek istersiniz, aslında bu içinizdeki dengesizliğin sebebidir. Dikkat edin etrafınızda ne kadar çok yorgun insan var. İnsülininizi düşürmeniz; yüksek glisemik indeksli karbonhidrat almamanız lazım. O zaman yorgunluk da kalmaz. Bol tereyağı yediğinizde, bol protein yediğinizde, düşük glisemik indeksli yiyecekleri yediğinizde, sağlıklı karbonhidratı da bu yiyeceklerden aldığınızda dinçleşirsiniz, gençleşirsiniz. İnsülin değeriniz normale gelince de yaşam süreniz uzamaktadır.

Acıkmadan rahat kilo verin

Canan Karatay, sağlıklı olmak ve kilo vermek isteyenlere şunları önerdi:

- Vücutta biriken yağlar, kızgın tavadaymış gibi hızlı erimez. Sabredin, kilo verme sürecinde kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın.

- Hedef hareket alışkanlığını, doğal yiyecekler yemeği, bol su içmeyi zorlamadan ve sıkıntı çekmeden günlük hayatlarına yerleştirmektir. En az 20 dakika ile başlayıp yavaş yavaş 40-60 dakikaya çıkararak, günde bir saati açık havada yürüyüşe ayırmanın sağlıklı yaşam için önemini anlatmaktır.

- Bu diyete başladıktan sonra eğer yedikleriniz sizi acıktırmıyorsa doğru yoldasınız demektir.

- Karatay diyetinde kalori hesabı yok. Düşük glisemik indeksli yiyeceklerle beslenmek önemli. Aç kalarak, düşük kalorili bir diyeti uyguladığınızda kilo verilir ancak beyinde 'vücut kıtlık içinde' algılaması oluşur ve beyin metabolizması yavaşlar. Bir miktar kilo verilir verilmez, normal yeme alışkanlıklarına geçer geçmez, beyinden 'yiyin, depolayın, vücudunuz bir sonraki kıtlık için hazır olsun' diye uyarı geliyor. İşte yemeklere saldırıp yeme duygusu böyle gelişiyor.

BUĞDAYIN KENDİSİNİ YİYİN

- Karatay diyeti, sindirim enzimlerinin ve hormonların düzenli ve dengeli çalışmasını sağlar. Günlük hayattan kopma, aç ve bitkin kalma, aç kalma duygusunun esiri olma yaşanmaz.

- Ekmek yemeyin, buğdayın kendisini yiyin. Yani buğdayla pilav, salata veya keşkek gibi yemekler yapın. B vitaminini kuruyemişlerden ve baklagillerden (fasulye grubundan) rahatlıkla karşılayabilirsiniz.

- Doğal sebze ve meyveleri de tüketebilirsiniz. Sadece glisemik indekslerine dikkat etmeyi, onların da şeker yani karbonhidrat olduğunu unutmayalım.

Dördüncü kitap yolda

Oldukça yoğun bir tempoda çalışan Prof. Dr. Canan Karatay, şimdi dördüncü kitabının hazırlığında... Daha önce Hayykitap'tan yayınlanan Karatay Diyeti, Karatay Diyeti'yle Yaşam Boyu Sağlık ve Karatay Mutfağı adlı kitapları bulunan ünlü doktor, şişmanlık ve diyabet üzerine çeşitli araştırmaları ve önerilerini paylaşacak.



Bu haber 1,704 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,858 µs