En Sıcak Konular

Soylu: Türkiye bütün tabuları ile yüzleşiyor

1 Şubat 2013 10:04 tsi
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, ''Türkiye, 10 yıldan beri tabu olarak görülen, halının altına serilen bütün meselelerle yüzleşmektedir. Çünkü, sırtımızdaki o ağırlıkla sıçrayabilecek bir noktada değiliz'' dedi.

Soylu, AK Parti İl Teşkilatı'nı ziyaretinde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son 10 yılda ilerlemesini, sıçramasını, dünya ile rekabet etmesini sağlayabilecek bütün unsurların altyapısını kurduğunu söyledi.

Türkiye'nin artık uçağın kalkış noktasını da geçtiğini ifade eden Soylu, ''Türkiye 21. yüzyılın başından itibaren 2 temel strateji uygulamaktadır. Bunlardan bir tanesi Türkiye'de yenileşme vizyonudur. Yani Türkiye'de kurallarıyla, kurumlarıyla birlikte yenileşme anlayışının devam etmesidir. İkincisi ise etki alanını genişletmektir'' dedi.

Soylu, hükümetin gerçekleştirdiği projelerden örnekler vererek, şöyle devam etti:

''Elbette ki sorunlarımız, problemlerimiz var. İki temel meselemiz var. Bunlardan biri geçmişin tahribatıdır. İkincisi ise 2023 ve 2071'e yönelik ortaya koyacağımız iki temel vizyondur. Geçmişin tahribatından kurtulmamız kolay değildir. Geçmişin tahribatından kurtulmaya yönelik adımları atmak, 21. yüzyılın başından itibaren önemli ölçüde gerçekleşmektedir. Türkiye, 10 yıldan beri tabu olarak görülen, halının altına serilen bütün meselelerle yüzleşmektedir. Çünkü, sırtımızdaki o ağırlıkla sıçrayabilecek bir noktada değiliz. Onları bırakacağız, kendi altyapımızı iyi hazırlayacağız ve Türkiye'yi rekabet ettiği ülkeler arasından en iyi noktaya getirebilecek bir anlayışı ortaya koyacağız.''

-''Türkiye ihtilafları üzerinden yönetildi''-

Türkiye'nin yıllarca ihtilaflar üzerinden yönetildiğini savunan Soylu, şunları kaydetti:

''Türk-Kürt, Sünni-Alevi, sağcı-solcu, laik-antilaik-irticacı... Türkiye'yi yıllarca bu tahribatların üzerinden yönettiler. İnsanımızı bunlarla uğraştırdılar, bütün enerjimiz toprağa verdiler ve bir şekilde de bizi çok önemli bir noktada oyaladılar. İskilipli Atıf bu memleketin en önemli temel tahribatlarından bir tanesidir, tamire muhtaçtır. Şeyh Said meselesi, Takrir-i Sükun Kanunu'ndan sonra yaşanan olaylar bu ülkenin tahribatıdır ve tamirat ihtiyacı vardır. İstiklal Mahkemeleri'nde yaşananların tamamının tahribatı vardır ve bu ülkenin tamiratına ihtiyacı vardır. Dersim'de öldürülenler, devlet tarafından katledilenler bir tahribattır. Bu memleketin masum insanları Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın idam edilmesi milletimizin en önemli tahribatlarından bir tanesidir. O ilmek, Menderes'in, Zorlu'nun ve Polatkan'ın boğazına geçirilmemiştir. O ilmek, 'sizin siyasette ne işiniz var, haddinizi gösteririz' diyen o insanlar tarafından bu milletin boğazına geçirilmiştir. Tahribatımız budur. 1971 muhtırası, bu ülkenin temiz çocuklarını sağcı-solcu diye birbirine kamplaştırıp katlettiren anlayış bu ülkenin temel travmalarından birisi değil mi? Cumhurbaşkanı olan o günün generali dedi ki, 'Biz ihtilali olgunlaşsın diye bekledik.' Yani demek istedi ki, 'Siz birbirinizi öldürdükçe bizim ihtilalimiz meşruiyet kazanıyor. Senin ihtilalinin de senin aklının da, senin zihnininde canı yerin dibine girsin.''

Soylu, yaklaşan yerel seçimlerin önemine de dikkati çekerek, bunun Türkiye'nin yarınlarını belirleyecek bir seçim olacağını sözlerine ekledi.

-ERÜ Kök Hücre Merkezi ziyareti-

Süleyman Soylu, Erciyes Üniversitesi Genom ve Kök Hücre Merkezi'ni de ziyaret ederek, yetkililerden çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin gelecekte dünya ile rekabet edebilecek bir ülke haline gelebilmesinin, bölgesel bir güç, küresel bir aktör olabilmesinin ancak bilimle gerçekleşebileceğini anlatan Soylu, Türkiye'nin 21. yüzyılda Ar-Ge harcamalarında, bilim dünyasına bakışında çok önemli değişiklikler olduğunu vurguladı.

Soylu, şöyle devam etti:

''Kök hücre, bilimde büyük bir devrim. Yıllardır ihmal ettiğimiz kendi bitkisel, tarımsal alanımızı taramayı gerektiren genom çok öneli bir süreç. Bütün bunlara dokunan, anlayan 'biz yapabiliriz' diyen bir yapıyı oluşturacağız. Beyin göçünden endişesi olan bir insan değilim ama kendi insanına dünyada verilen imkanı ortaya koymayan anlayıştan endişesi olan bir insanım. Dünyanın her yerine beyin göçü gönderebiliriz, belki bu 21. yüzyıldaki en yumuşak gücümüzdür. Bundan endişe duymuyorum. Ama mümkün olduğunda oradaki iletişimi de Türkiye'ye aktarabilecek yapıyı ve zemini oluşturmalıyız. Burada bunun heyecanını görüyorum.''


AA
 



Bu haber 448 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,702 µs