En Sıcak Konular
AB sizi çok seviyor
26 Aralık 2012 10:22 tsi
Vallahi.. Niye inanmıyorsunuz?.. iyibilgi Ankara
iyibilgi Ankara
Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye sevgisi son zamanlarda çok kabardı. Öyle ki, hani birazdan bir-iki örneğini sayacağız ama son vaka hepsinin üstüne çıktı; Almanya, “Eğer Türkiye bizimle ortak bakanlar kurulu yapmak isterse, değerlendiririz” dedi.
Doğma büyüme AB sevdalısı kimi yazar ve aydın tayfası bunun üzerine gözyaşlarına boğuldu ama Türk kamuoyunun AB sevdası hiç o havada değil.
Değişen dengeler...
Alman dış politikasının Türk iç politikasına son 10 yıllık bakışı anımsandığında yukarıdaki örnek “dönüşümün” kat ettiği yolu anlatmakta hayli önemli sayılabilir. Öte yandan AB’nin merkezi ve parası olan Berlin’in sıcak mesajlarının ilki de değil bu.
Almanya Dışişleri Bakanı Westerwelle’nin 2013’ün ilk yarısında AB müzakerelerinde yeni fasıllar açılmasını istediği sözleri de çok yeni.
Aynı durum, pek kısa süre öncesine kadar Fransa için de geçerliydi. Sarkozy görevden ayrılana kadar Paris, değil Türkiye’nin üyeliğini, ismini bile ağzına almadı.
Keza, Türkiye’nin resmi ağızlardan olmasa da uzun süredir içini burkan, yıllardır devam eden Gümrük Birliği tartışması da şu sıralar yeniden gündeme gelmiş durumda. Bunu da dile getiren Avrupa.
Uzatmadan söylemek gerekirse, Avrupa, Ortadoğu ve Türkiye’deki yeni konjonktür AB’yi Ankara’nın önemi konusunda düşünmeye mahkûm bıraktı. AB’nin "şımarık çocuğu" denilen Yunanistan ve Rum kesimindeki ekonomik hal, Rumların dönem başkanlığı dönemindeki çöküş, yükselen Türkiye’ye bakışı zorunlu kıldı.
Şimdi basit bir hedefleri var: Türkiye’yi AB tartışmalarına geri getirmek!
AB’ye girmek hayırlı mı?
Öyle uzun ve teknik analizlere, tartışmalara yeniden ve yılların yorgunluğu içinde girmeye hiç gerek yok.
İlber Ortaylı son kitabında Avrupa Birliği’ni “yapısal” olarak nasıl anlattığına bakalım ve konuyu kapatalım.. Türkiye’deki siyasiler hatırlatsa bile…
“Avrupa, nüfusu yaşlı ve az, reprodüksiyonunu yapmayan, yani nüfusunu yeniden üretemeyen, eğitemeyen bir toplumdur. Onun için üretim ve tüketim uçurumları başlamıştır ve daha da artacaktır. İnsanlığın nihai hedefi diyerek, yanlış bir Hegelyan yorumla Avrupa’yı değerlendirmeyin. Şu ana kadar öyle yapılmış. İnsanların kafasına bunun nihai hedef olduğu, insanlığın en yüksek noktası olduğu yerleştirilmiş. Öyle bir şey yok. Beşeriyet istikbalde daha mı iyiye gidecek, daha mı kötüye gidecek onu düşünen yok.”
Bu haber 2,454 defa okundu.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle