Bitkisel tedavinin profesöründen ‘iyileştiren’ tavsiyeler!

25 Aralık 2012 14:28 tsi
Sizi sizden daha iyi kimse tanıyamaz. Ne yediğinizi, ne içtiğinizi, nasıl bir yaşam yaşadığınızı sık sık gözden geçirerek, sağlığınızı koruyabilmek için ne tip desteklere ihtiyacınız olduğuna karar vermeniz gerekir. İşte doğru kararlar verebilmenin ipuçla

Bitkilerle tedavi alanında ülkemizde çok kitap yayınlandı, bu konuda çok söz söylendi ama maalesef konu tam anlaşılamadı. Ortaya büyük bir bilgi kirliliği ve yanlış ürün kullanımlarından kaynaklanan sağlık sorunları çıktı. İşin gerçek uzmanlarından çok, “mış” gibi uzmanlar konuşuyor ve halkı yanlış yönlendiriyor. Çoğu insan halen doğru bitkiyi almayı ve çayını demlemeyi dahi bilemiyor!

Tüm hayatımız bir satranç oyunu. Önemli olan “doğru taşlar ile doğru hamleler” yapabilmek. Konu sağlık olduğunda günümüzde doğru hamlelerin neler olabileceği konusunda bilimsel bulgular bazı ipuçları vermektedir. Ancak güvenilir bilimsel verilere dayanarak herkesin kendi hamlelerini kendisinin planlamaya çalışması en akılcı yaklaşım olacaktır. Unutmayın hiç kimse sizi sizden daha iyi tanıyamaz. O halde önemli olan husus güvenilir bilgiye nasılulaşılabileceğidir. Herhangi bir sağlık eğitimi olmayan, ancak akademik unvanı bulunan, medyada sık sık boy gösteren her kişinin peşinden kapılıp giderseniz işiniz zor! Hele hamlelerinizi internetteki bilgi kirliliğine kanarak ve internet üzerinden pazarlanan kontrol dışı ürünleri kullanarak yapmaya kalkarsanız vay halinize!

İşte tam böyle bir ortamda Prof. Dr. Erdem Yeşilada tarafından yazılan ve sağlık kitapları konusunda güvenilirliği tanınan Hayykitap’tan yayımlanan İyileştiren Bitkiler kitabı imdadımıza yetişti.
Prof. Dr. Erdem Yeşilada, İyileştiren Bitkiler kitabında bitkilerle tedavi konusunda merak ettiğiniz onlarca soruya neden ve niçinleri ile bilimsel araştırmalar ışığında cevap vererek hem iyileştiriyor hem de doğruyu-yanlışı öğretiyor. Ülkemizde bitkilerle tedavi konusuna “son nokta”yı koyuyor!

Doğal kaynaklı ilaç bilimi olan Farmakognozi dalında eğitim ve araştırma faaliyetlerini yıllardır sürdüren ve halen Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Ana Bilim Dalı Başkanlığı görevini sürdüren Prof. Dr. Erdem Yeşilada, bu alanda Japonya, İngiltere, İsveç ve Özbekistan’daki çeşitli üniversitelerde de araştırma faaliyetlerinde bulundu. Halk ilaçları ile ilgili saha çalışmaları, halk ilaçlarının biyolojik etkileri, kimyasal bileşimleri ve Fitoterapi üzerinde uluslararası ve ulusal bilimsel dergilerde yayımlanmış 340 kadar makalesi ve kitapları bulunmakta. 40 yıllık bilgi birikimini bu kitapta okuyucuları ile paylaşıyor.
Kitapta özellikle gıda takviyeleri konusunda önerileri dikkat çekiyor, biz de b

u konuda biraz daha detaya indik ve kendisine gıda takviyelerini nasıl kullanmamız gerektiğini sorduk.

Hangi durumlarda vitamin, mineral veya gıda takviyesi alınmalı?
Besinler sağlığımızın korunmasında en önemli kaynaklar. Deneysel çalışmalar besin olarak kullandığımız meyve ve sebzelerin etkinliklerini ortaya koymaktadır. Ancak günümüzde tükettiğimiz meyve ve sebzelerin sağlığımız için gerekli bileşenleri ne derecede taşıdıkları bilinmemektedir. Fotosentez, meyve ve sebzelerde bileşenlerin sentezini sağlayan temel olay olduğuna göre kışın seracılık koşullarında yetiştirilebilen meyve ve sebzelerin yeterli bileşenlere sahip olduğu söylenemez.

Ayrıca olumsuz çevre etkenlerine bağlı olarak hızla değişen toprak yapısı ve ilaçlama gibi koşullar, yetiştirilen bitkilerde olumsuz etkilere yol açabilmektedir. Diğer taraftan, özellikle büyük kentlerdeki ulaşım sorunları, yoğun iş temposu gibi ağırlaşan yaşam koşullarına bağlı olarak insanlar dengeli beslenmeye fırsat bulamamaktadır. Dolayısıyla sağlığın sürdürülmesi için gerekli besin öğelerinin dışarıdan sağlanması gerekebilmektedir.

Bilimsel çalışmalar lezzeti veya bileşimi bakımından meyve ve sebze olarak tüketimi mümkün olmayan bazı bitkilerin de, insan sağlığı için bazı önemli bileşenler bakımından zengin olduğunu ortaya koymuştur. İşte bu gibi sebeplerle besin olarak kullanılan ya da kullanılamayan bitkisel kaynaklarda bulunan yararlı bileşenlerin ayrıştırılarak insan sağlığını desteklemek amacıyla kullanılması akılcı bir yaklaşımdır.

Vücuttaki vitamin eksikliğini anlamanın ve tamamlamanın yolu nedir?
Vücuttaki vitamin eksikliği bazı biyokimyasal analizler ile tespit edilebilmektedir. Ancak herkesin kendi beslenme ve yaşam şeklini gözönüne alarak, gerekli dönemlerde besin destekleri kullanması düşünülebilir. Bu tip desteklerin, sürekli kullanmak yerine kürler şeklinde uygulanması daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Bu suretle vücutta birikerek bazı olumsuz etkilerden kaçınılması mümkün olabilecektir.

Her durumda kür şeklinde kullanılmasını tavsiye ettiğiniz takviyeler?
Günümüzde besin destekleri arasında önemli ve öne çıkan grup “antioksidanlar”dır. Günlük yaşam koşullarının ve olumsuz çevre etkenlerinin ya da maruz kalınan kimyasalların vücutta neden olduğu stresin yol açabileceği hasarların önlenmesi ve giderilmesi için antioksidan içerikli formüllerin 6-8 haftalık kürler halinde yılda birkaç defa uygulanması önerilmektedir. Bu amaçla ön plana çıkan besin destekleri arasında resveratrol, likopen, omega-3 gibi ürünler yer almaktadır.    
Bir başka uygulama önerisi ise “bağışıklık sistemi”nin desteklenmesidir. Özellikle mevsim dönümlerinde 6-8 haftalık kürler halinde bu tip ürünlerin uygulanması soğuk algınlığı, grip gibi hastalıklardan korunmak veya daha hafif geçirilmesi bakımından yararlı olabilmektedir.
Burada dikkatinizi çekmek istediğim husus, aynı anda çok sayıda besin desteğinin kullanılmasından kaçınılması gerekir.
 
Gıda takviyelerinin yan etkileri var mı?
Şüphesiz besin desteklerinin de gelişi güzel şekilde ve bilinçsizce kullanılması durumunda ölüme varan önemli riskler söz konusu olabilmektedir. Bu bakımdan öncelikle kullanılan besin desteğinin kalitesi son derece önemlidir. Kalite bakımından güvenilen ya da hekim veya eczacı tarafından önerilen resmi onaylı ürünlerin tercih edilmesi, internetten satın alınan ürünlerin kesinlikle kullanılmaması gerekir. Kontrol dışı ürünlere yapılan ilavelerin yol açtığı ölümler sıklıkla basında yer almaktadır. Özellikle zayıflama ürünleri, cinsel destek ürünleri piyasasında bu tip sahtekârlıklar sık olarak görülmektedir.
Genel olarak kişilerin kullandıkları ilaçlar bulunması durumunda, söz konusu olabilecek etkileşimlere bağlı yan etkiler ortaya çıkabilmektedir. Buna bağlı olarak da kişilerin kullandıkları önemli ilaçların etkisiz kalması ya da etkisinin aşırı kuvvetlenmesi sonucu hayat riski söz konusu olabilmektedir. Bu nedenle mutlaka uzmanların görüşü alınmalıdır.

Bitki ekstresi ne demek?
Bitkilerin yaprak, kök, meyve gibi etkili kısımlarında bulunan etkili bileşenlerin çözündüğü çözücü ile tüketilmesi ve çözücünün uçurulması sonucu elde edilen yoğunlaştırılmış üründür. Ekstrelerin (özüt) biyolojik etkileri bitkinin ham kısmına (kök, meyve, yaprak vb) oranla çok daha yüksektir. Bu nedenle hızlı ve daha etkin bir sonuç alınması istendiğinde bitki ekstrelerinden hazırlanan ürünlerin kullanılması tercih edilmelidir. 

Niçin bitki çayı yerine ekstresini içiyoruz?
Bitki çayları ve bitki ekstrelerinin etkileri ve tedavideki yararı farklılık göstermektedir. Bitkinin çayı hazırlandığında genel olarak suda çözünen bileşenlerden yararlanabiliyoruz. Halbuki bitkilerde suda çözünmeyen çok sayıda etkili bileşen bulunmaktadır. İşte organik çözücüler ile tüketilip, çözücünün uçurulması ile hazırlanan ekstreler suda çözünmeyen bileşiklerden yoğun bir şekilde yararlanmamızı sağlamaktadır.

Peki, gıda takviyelerinde doğru ürünü nasıl alacağız?
Besin destekleri eczanelerden satın alınmalı, internet gibi kaynaklardan satın alınmasından kaçınılmalıdır. Mutlaka resmi onaylı ve kontrollü ürünler olduğuna dikkat edilmeli ve firma güvenilirliği araştırılmalıdır. Bu konuda eczacınızdan bilgi talep edilmesini öneririm. 

Herhangi bir rahatsızlığı ve vitamin-mineral eksikliği bulunmayan sağlıklı kişiler, doğal meyve, sebze, et, bakliyat türü yiyeceklerden vücut için gerekli besin ihtiyaçlarını karşılayabilir mi?
Günümüzün değişen koşullarında artık insanlar tükettikleri besinlerin içeriklerinde mevsimlere bağlı değişikliklerin önemini biliyor. Halbuki seracılık koşullarında her mevsim temin edilebilen besinlerde bu içerik istenen seviyelerde sağlanamamaktadır. Dolayısıyla her mevsim doğal koşullarda yetiştirilmiş sağlıklı ürünleri bilinçli bir şekilde tüketerek besin desteğine ihtiyaç kalmadan yaşanması mümkündür. Yani bundan elli yıl önce atalarımızın yaptığı gibi temiz çevre koşullarında, stresten uzak bir yaşam sürdürerek sağlıklı yaşamak mümkün tabii…
Ancak 50 yıl önce ülkemizde ortalama insan yaşamı süresi 50 yaştı. Günümüzde ise 75 yaşına ulaşıldı ve artık hedef büyüdü; daha uzun ve sağlıklı yaşam. Buna karşılık özellikle büyük şehirlerdeki insanlarımız ulaşım araçlarını kullanmayı, kapalı mekânlarda yaşamayı, televizyon karşısında vakit geçirmeyi tercih ediyor. Yani daha hareketsiz bir yaşam! Ayrıca stres etkenleri, yaşam koşulları giderek ağırlaşıyor, doğal ve katkısız besinler bulmak zorlaşıyor. Dolayısıyla amaçlanan hedefe ulaşılabilmesi için vücudumuzu destekleyici “besin desteği” ürünlerinin kullanılması akılcı bir yaklaşım olarak kabul ediliyor.
 
Bitki çaylarında standart nedir, doğru ve sağlıklı bitki çayını nereden alırız ve nasıl hazırlarız?
Günümüzde insanlar artık açıkta satılan bitkisel çay ürünlerinin taşıdıkları riskler konusunda daha bilinçli. Uygun mevsimde toplanmış mı? Doğru bitki mi? Yeterli etkili içerik taşıyor mu? Mikrop ve ağır metal ya da tarım ilaçları, zehirli atıklar taşıyor mu? Nasıl kurutulmuş? Ne derecede temiz? gibi soruların cevabını arıyorlar. Bu nedenle bilinçlenen toplum bitki çaylarında yüksek kalite bekliyor. İstenen etkinin sağlanabilmesi için temel özellik “standardizasyon” ve “güvenilirlik”.
 
Peki, anne ve anneannelerimizden öğrendiğimiz geleneksel reçetelerin etkinliği yok mu?
Günümüzde geliştirilen besin destekleri atalarımızın deneyimleri ve bilgi birikimlerine dayanmaktadır. Ancak günümüzün öne çıkan kavramı “standardizasyon”dur. Yani istenilen yararın en iyi koşullarda sağlanabilmesi için kullandığımız ürünün içerisinde yeterli etkili madde bulunup bulunmadığının bilinmesi gerekiyor. Artık ne besinlerimiz ne de yaşam koşullarımız atalarımızın dönemlerindeki gibi değil. Tedavi yöntemleri ve araçlarında muazzam gelişmeler olmasına karşılık, yaşam koşulları da o ölçüde ağırlaşmıştır.   

Bitkilerle tedavide nasıl bir yol izlenmeli?
Öncelikle her insan kendi hekimi olmayı bilmeli. Sizi sizden daha iyi kimse tanıyamaz. Ne yediğiniz, içtiğiniz; nasıl bir yaşam yaşadığınızı sık sık gözden geçirerek sağlığınızı sürdürebilmek için ne tip desteklere ihtiyacınız olduğuna karar vermeniz gerekir. Şüphesiz doğru kararlar verebilmek için bu konuda temel gelişmeleri takip etmek gerekiyor. Ancak bu konudaki kararlarınızı doğru uzmanlar ile tartışmanız doğru bir yaklaşım olacaktır. Benim kanımca belirli dönemlerde kürler halinde uygulanacak besin destekleri ile sağlığın desteklenmesi önemlidir.  

www.iyilikguzellik.com özel Nihal Doğan

---

 

Hayykitap'tan yayınlanmış olan İyileştiren bitkiler kitabını satın almak için tıklayınız...
 

Bu haber 4,637 defa okundu.