Türkiye için başka kıyamet senaryoları

11 Aralık 2012 13:53 tsi
Amiral Gemisi'nin seçtiği kıyamet senaryosunu okudunuz. Bir de diğerlerine bakın... iyibilgi özel

ABD Hükümeti’nin çatı istihbarat örgütü Ulusal İstihbarat Ofisi’nin pazartesi sabahı Washington’da açıkladığı “Küresel Trendler 2030” raporu Türk basınında "Türkiye için kıyamet senaryosu" başlığı ile bugün verilince, gündem ister istemez bu rapora kaydı. Fakat Hürriyet'ten Tolga Tanış'ın haberindeki gibi hemen hemen hepsi koca raporun sadece “Cin Şişeden Çıkınca” başlıklı kısmına yoğunlaşmış durumda.  Ki aslında bu yanlış çeviri.* (Tıpkı raporda 6 senaryo değil, 4 senaryo olması gibi. Haberi yapan başarılı Washington muhabiri Tolga Tanış'ın büyük ihtimalle raporu alel acele okuduğunu gösteriyor.)

"Şişeden çıkan Gini" adlı rapordaki 3.  senaryonun temel aldığı varsayım, 2030'a kadar devletler ve toplumlar arasındaki ekonomik eşitsizlikler büyüyecek, zengin ve fakir arasındaki uçurum artacak. Dolayısıyla da sürtüşmeler artacak. Söz konusu senaryonun bu kadar mercek altına alınmasındaki sebep ise ulusal bilinçaltımızdaki "Sevr korkusunu" tetiklemesi. Senaryonun tek tek coğrafi bölgelere göre kısaca özetlendiği 127. sayfasında şu tespit, Hürriyet için "kıyamet senaryosu" anlamına geliyor:

“Kürdistan’ın yükselişi, Türkiye’nin bölünmezliğine bir darbe ve çevresindeki komşularıyla büyük bir ihtilaf riskini artırıyor.”

Hatırlayanlar olacaktır biz bu tespitin daha üstü kapalısını geçen hafta, hem de bizzat Hürriyet'ten Zeynep Gürcanlı'nın Irak Başbakanı Maliki ile gerçekleştirdiği söyleşide okumuştuk: "Suriye bölünürse, Irak bölünür. Irak bölünürse de, Türkiye bölünür" Maliki'nin söze dökmediği şeyin daha açık halini görmekteyiz. İki haftadır peş peşe aynı mesajın Hürriyet üzerinden verilmesi ve pekiştirilmesi önemli. Belli ki birileri Ankara-Erbil hattındaki enerji anlaşmasından rahatsız...

Gelelim raporda Türkiye, Ortadoğu ve Dünya'nın gidişatı hakkında söylenen çok daha önemli noktalara.

1- Yaşlanma: Raporda sürekli vurgulanan olgulardan biri, bir çok dünya ülkesindeki yaş ortalamasının artması, doğurganlığın giderek düşmesi ve yaşlı nüfusun küresel ekonomilere olan negatif etkisi. Rusya bu ülkeler arasında yaşlanma ve düşük doğum oranından etkinecekler arasında birini. 2030'a kadar nüfusta 10 milyonluk bir düşüş tahmin ediliyor. Türkiye için yapılan tespitlerden biri de şu: "Türkiye'nin Güneydoğu kesiminde Kürt doğurganlık oranı kadın başına 4 çocukda kalacak." İsrail için de Ultra-Ortodoks Yahudi azınlığı için de kadın başına 6 çocuk. Ardından gelen ikinci tespit ise şu: "Uyumsuz azınlıklar arasında görülecek olan yüksek doğum oranı ve nüfus artışı, siyasi düzenin bozulmasına sebep olacak." Azınlıkların kalabalık genç nüfusa sahip olmaları, ülke içi çatışmanın artması ile doğru orantılı, rapora göre. Örnek olarak da Türkiye'deki Kürtler, Lübnan'daki Şiiler ve Güney Tayland'daki Müslümanlar verilmiş.

2- Su ve Gıda: Esas Türkiye için kıyamet senaryosu başlığı buradaki tespitler için atılabilirdi. Öncelikle bu başlığı kaleme alan uzmanların temel varsayımı şu: "Su, hem uluslararası hem de milli sınırlar içersinde, çatışma sebepleri açısından enerji ve madenlerden çok daha önemli hale gelecek. Dünyadaki su sıkıntısı çekebilecek bölgeler arasında nüfus artışı yoğun bölgeler olacak, örneğin Kuzey Afrika, Ortadoğu, orta ve güney Asya, Kuzey Çin. Su açısından çıkabilecek çatışmaların ana sebebi sadece kişisel tüketim için değil sulama ile alakalı da aynı zamanda. Yetersiz su kaynakları gıda fiyatlarının yükselmesine sebep olacağı için toplumsal çatışma riski de artacak. Raporda yayınlanan 2030 Kuraklık haritasına göre Türkiye, kuraklık konusunda en yüksek baskıyı hissedecek ülkelerden biri.

---

---

3- İran: İran, nükleer silah geliştirme konusunda ileri gitmeyebilir. Ancak Türkiye ve Suudi Arabistan İran'a karşı kendi nükleer silahlarına sahip olmak isteyebilir. Bu konuda Suudi Arabistan Pakistan'dan faydalanabilir. Türkiye ise NATO şemsiyesi altına daha çok girebilir...

Bunların dışında 137 sayfalık raporda bir çok önemli tespit var. Ancak raporun üzerine sıkça vurgu yaptığı noktalar nüfusun yaşlanması, doğurganlığın düşmesi, kuraklığın yaygınlaşması ve toplumsal çatışmaların artması yönünde.Ve işin kötü yanı Türkiye için bunların hepsi münkün gibi verilmiş.

İngilizce raporu okumak isteyenler için bağlantı.

* İngilizce "Gini out of the bottle" başlığındaki Gini, İngilizcedeki cin manasındaki Genie değil, gelir eşitsizliğinin istatistiki ölçümünde kullanılan Gini katsayısının adı. (Corrado Gini adlı İtalyan matematikçiye ait) Dolayısıyla her ne kadar şişeden çıkan cin'e bir gönderme olsa da tam çevirisi "Şişeden çıkan Gini" olmalı.

Bu haber 3,101 defa okundu.