En Sıcak Konular

İsrail ve ABD'ye Filistin şoku

30 Kasım 2012 17:07 tsi
İsrail ve ABD'ye Filistin şoku Filistin BM Genel Kurulu'ndaki oylamada 'Gözlemci Devlet' olarak kabul edildi.

Filistin'in BM'deki “gözlemci kuruluş” olan statüsü, “üye olmayan gözlemci devlet” statüsüne yükseltildi. Oylamada 138 ülke “evet” oyu kullandı. 9 ülke "hayır" derken, 41 ülke "çekimser" kaldı.

'Hayır' oyu kullanan ülkeler arasında İsrail, ABD ve Kanada'nın yanı sıra Çek Cumhuriyeti, Panama ve dört Pasifik ada ülkesi bulunuyor.

'Oylamada' hayır oyu kullanan Pasifik ada ülkeleri, Marshall Adaları, Mikronezya, Nauru ve Palau.

Kararın ardından yüzlerce Filistinli Ramallah’ta sokağa çıkarak kutlamalar gerçekleştirdi.

Filistinliler’e şu anda Vatikan'ın sahip olduğu bu statünün verilmesiyle BM kurumlarına ve Uluslararası Ceza Mahkemesine katılmalarının önü açılmış oldu.

CLINTON KARARI ELEŞTİRDİ

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Filistin'in BM'de ''üye olmayan gözlemci devlet'' statüsü kazanmasının, İsrail ile Filistinliler arasında ''barışa yönelik yolda daha fazla engeller yarattığını'' söyledi.  

Washington'daki bir konferansta konuşan Clinton, Filistin'in BM'de ''üye olmayan gözlemci devlet'' statüsü kazanması kararını ''talihsiz ve amaca zarar verici'' olarak nitelendirdi.

Clinton, ''Filistin ve İsrailliler hak ettikleri barışı sadece taraflar arasındaki doğrudan müzakereler yoluyla başarabilirler: Egemen, kendi ayakları üzerinde durabilen ve bağımsız bir Filistin'in, Yahudi ve demokratik bir İsrail ile barış ve güvenlik içinde yan yana yaşadığı, iki halk için iki devlet'' dedi.

DAVUTOĞLU'DAN TARİHİ KONUŞMA

Toplantıda oylama öncesi bir konuşma yapan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, BM Genel Kurulu’nda bulunma amacının “tarihi bir hatayı düzeltmek” olduğunu söyledi. Bakan Davutoğlu, Türkiye’nin başından beri Filistin’in yanında olduğunu kaydederek, “Gazze’den Batı Şeria’ya Filistin’in yanındayız” dedi.

Gazze’ye gezisinde bir çocuğun gözleri önünde hayatını kaybettiğini ifade eden Davutoğlu, Filistin’in statüsünün yükseltilmesinin barış yolunda atılmış bir adım olacağını belirtti.

İSRAİL ŞOKTA

İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman ise kararın ardından yaptğı açıklamada Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın "barış yapmakla kesinlikle ilgilenmediğini kanıtladığını" savundu.

İsrail Dışişleri Bakanı Yardımcısı Danny Ayalon ise İsrail'in artık çıkarlarına göre hareket edeceğini ifade etti. Ayalon, uluslararası toplumun bir kez daha sorumsuzluğunu kanıtladığını ileri sürdü.

BAŞBAKAN ERDOĞAN TEBRİK ETTİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Filistin'in BM;de 'üye olmayan gözlemci devlet' statüsü kazanması vesilesiyle Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı telefonla arayarak tebrik etti. Erdoğan, ''Sizin şahsınızda tüm Filistin halkını tebrik ediyorum. Hayırlı olsun.' dedi.

GÖZLEMCİ DEVLET STATÜSÜ NEDİR?

İsviçre'nin 1946'da BM Genel Sekreteri tarafından "daimi gözlemci" statüsüne kabul edilmesiyle başlayan uygulama çerçevesinde, yıllar içerisinde Avusturya, Finlandiya, İtalya ve Japonya gibi pek çok "gözlemci", BM'nin "üyesi" haline geldi. Örneğin İsviçre, yaklaşık 50 yıl "gözlemci devlet" olarak anıldıktan sonra 2002'de BM'nin üyesi oldu.

NETANYAHU: BM KARARI HİÇBİR ŞEYİ DEĞİŞTİRMEZ

Filistin'in başvurusu öncesi açıklama yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise, BM'nin Filistin'e "gözlemci devlet" statüsü tanımasının bir Filistin devleti kurulmasına "katkısı" olmayacağını iddia etti. Netanyahu, "BM'nin bugün vereceği karar hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Bir Filistin devletinin kurulmasına yardımcı olmayacak" dedi.

BAĞIMSIZ DEVLET OLMA YOLUNDA ÖNEMLİ BİR KAZANIM

Filistin'in dün Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda "üye olmayan gözlemci devlet" statüsü kazanmasının ardından, yeni statünün "bağımsız devlet" olma yolunda önemli bir kazanım sağlayacağı belirtiliyor.

Birinci Dünya Savaşı'nda Filistin topraklarını ele geçiren İngilizlerin bölgeden çekileceğini belirterek BM'ye başvurmasının ardından 29 Kasım 1947'de BM Genel Kurulu Filistin'i biri Yahudi biri de Arap devleti olmak üzere iki kısıma ayırma kararı aldı.

Teklif edilen toprak paylaşımının ardından İsrail ile Araplar arasında başlayan savaşlarda İsrail işgallerle topraklarını sürekli genişletirken Filistin tarafı direnişi bir şekilde sürdürdü. 1993'te imzalanan Oslo Anlaşması sonrasında da kayda değer bir ilerleme sağlanamazken, Filistinlilerin yarım asrı aşan bağımsız devlet özlemleri devam etti.

Bu yönde ilk olumlu işaret, Filistin'in geçen yıl Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'ne (UNESCO) üye olmasıyla geldi. BM üyeliği başvurusu ise BM Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) veto edildi.

Tanınma çabasından vazgeçmeyen Filistin'in dün BM'de "üye olmayan gözlemci devlet" statüsü için yaptığı başvuru ise 138 devletin desteğiyle kabul edildi.

-Yeni statü ne getiriyor-

Filistin'in BM'de "üye olmayan gözlemci devlet" statüsü alması geçen yıl Güvenlik Konseyi'nde reddedilen tam üyelik statüsünün yerini tutmasa da önemli bir adım olarak kabul ediliyor. BM teşkilatlanmasında, üye olmayan gözlemci devletlerin "egemenliği" tanındığından, Filistin için bu sıfat büyük önem taşıyor. "Gözlemci devlet" statüsü, Filistin'in artık BM'de bir devlet olarak kabul edilmesi anlamına gelecek.

İsviçre'nin 1946'da BM Genel Sekreteri tarafından "daimi gözlemci" statüsüne kabul edilmesiyle başlayan uygulama çerçevesinde, yıllar içerisinde Avusturya, Finlandiya, İtalya ve Japonya gibi pek çok "gözlemci", BM'nin "üyesi" haline geldi. Örneğin İsviçre, yaklaşık 50 yıl "gözlemci devlet" olarak anıldıktan sonra 2002'de BM'nin üyesi oldu.

Filistin bu yeni statü ile BM ile ilişkili birçok kuruluşa başvuru hakkı kazanacak. Bunlardan biri de Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM). İsrail, Filistin'in yeni statüyü almasının ardından UCM'ye gitmesinden endişe ediyor.

Filistin'in BM Daimi Gözlemcisi Riyad Mansur açıklamalarında, yeni statüyle BM nezdinde zımni olarak tanınmış olacaklarına vurgu yapmıştı. Yeni statünün kabulünün ardından İsrail'le başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırlarına sahip Filistin Devleti olarak barış görüşmelerine hazır olacaklarını belirten Mansur, UCM'ye hemen başvurmayı düşünmediklerini ancak İsrail'in saldırılarının devam etmesi durumunda, bu adımı atmak zorunda kalabileceklerine işaret etmişti.

Statüsünün yükseltilmesiyle Filistin, Vatikan'ın BM'deki statüsü ile benzer bir konuma ulaşmış oldu. Filistin de Vatikan gibi, BM toplantılarına ve Genel Kurul çalışmalarına "gözlemci" olarak katılma hakkını elde etti ve BM Genel Merkezi'nde daimi gözlemci misyonu bulunan "üye olmayan gözlemci devlet" olarak anılacak.

-"İsrailli yetkililer yargılanabilir"

Filistin'in BM'deki yeni statüsünü değerlendiren SETA Ortadoğu Araştırmacısı Ufuk Ulutaş, bu gelişmenin Filistin'in devletleşme yolundaki son adım olduğu görüşünde. Ulutaş, "Filistin'in bağımsız bir devlet olarak tanınmasında bütün yollar tıkalıydı. Bu yüzden Filistin tüm ihtimalleri değerlendiriyor. Gözlemci devlet statüsü, devletleşme öncesi önemli bir adım ve siyasi olarak uluslararası meşrutiyeti artıran bir basamak. Filistin artık BM'ye bağlı Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) gibi kuruluşlara katılabilecek. Bu da Filistinlilere, İsrailli yetkililerin UCM'de yargılatma hakkı verecek" değerlendirmesini yapıyor.

-"İsrail kendini yalnızlaştırdı"-

Bölgedeki değişimin ve İsrail'in stratejik hatalarının Filistinlilerin ve Hamas'ın elini güçlendirdiğini vurgulayan Ulutaş, "İsrail, strateji yoksunu adımlarla Filistin'i güçlendirdi. Yerleşim yerlerini artırması, Gazze'ye saldırılarda bulunması İsrail'in BM'deki hareket alanını daralttı. Dünya kamuoyu yıkılan evleri ve öldürülen sivillerin kanlarını izledi. Bu durum, çekimser ya da olumsuz pozisyona sahip ülkelerin duruşunu değiştirdi. Gazze saldırısı Filistin'in uluslararası meşrutiyetini artırdı" değerlendirmesini yapıyor.

SETA Ortadoğu Uzmanı Ulutaş, İsrail'in 2006'da Hizbullah'a yönelik saldırısı ile 2008'deki Gazze saldırısı ve son eylemlerinin bölge halklarının ve uluslararası toplumun kendinden "nefret etmesine" yol açtığını savunarak durumu, "Ortadoğu ciddi bir değişim sürecinden geçiyor. İsrail'in elindeki en büyük koz Mübarek'ti. İsrail şimdi Müslüman Kardeşler ile geçinmek zorunda. Mısır'ın rolü ve Türkiye'nin sağduyuyu temsil eden duruşu Hamas'ı da sürece dahil etti. Zaten izole olan İsrail, stratejik hatalarıyla Hizbullah, Hamas, Mısır ve bölge içinde daha çok izole olmuş durumda" sözleriyle özetliyor.

Ulutaş, Filistinliler için bu süreçte en zor durumun, ekonomik anlamda önemli destek aldığı ABD'nin yardımları kesmesi olacağına işaret etti.


AJANSLAR



Bu haber 1,252 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,105 µs