Patriotların ucu nereye bakıyor?

26 Kasım 2012 09:39 tsi
Güvenlik riski hangi sınırlarımıza yönelik?

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bir televizyonunun canlı yayınına katılarak gündemdeki son gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı. Özellikle İran ve Rusya'nın Türkiye'ye NATO güdümünde yerleştirilmesi planlanan Patriot savunma sistemi ile ilgili "kaygılarını" şu şekilde değerlendirdi:

""Konuyu teknik olarak bilenler, takip edenler gayet yakından vakıftırlar ki bu sistemler tamamıyla savunmaya dönük sistemlerdir. Yani ülkemize yönelik herhangi bir füze tehdide olmadıkça bu sistem harekete geçmez. O tehdidi algılayabilmek açısından bu sistemler önem taşır... Ciddi bir devlet tavrı şudur; olabilecek yüzde 1, yüzde 5 bile ihtimal olsa, ülke güvenliği söz konusu olduğunda her türlü tedbiri almak bizim hükümet olarak üzerimize bir vecibedir... Kaygı durulması gereken bir husus varsa, o da Suriye yönetiminin, Beşşar Esed'in kendi halkını hala hava bombardımanıyla yok etme, tasfiye etme, kendi şehirlerini yıkmasından doğan bir risk var. O risk ortadan kalktığında, bizim sınırlarımıza yönelik güvenlik riski ortadan kalktığında Patriotlar geldiği gibi ülkelerine geri dönerler. Önemli olan Türkiye'ye dönük ve NATO sınırlarını tehdit anlamına gelecek bazı risklerin ortadan kaldırılmasıdır."

Başından beri hükümet, Patriotlar ile ilgili olarak Suriye'deki gelişmelere işaret ediyor. Dolayısıyla İran ve Rusya'nın kaygısının da Suriye kaynaklı olduğu izlenimi yaratılıyor. Oysa iki önemli gelişme, işin Suriye ile sınırlı olmadığını gösteriyor olabilir.

1- "Kürt kaynaklara göre Erbil'den peşmergeler, tanklar ve zırhlı araçlar eşliğinde Tuzhurmato yakınlarına gönderildi. Peşmerge güçleri Kerkük'ün kuzeyine mevzilendi. Kürt kaynaklar, Bölgesel Kürt Bölgesi Başkanı Mesud Barzani'nin, Dicle Harekat Komutanlığı'na bağlı Irak güçlerinin, Kerkük'e girmeleri halinde peşmergelere saldırı emri verdiğini belirtti."

2- İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin İran Meclis Başkanı Ali Laricani’nin Türkiye’de bulunduğu saatlerde şöyle bir açıklamada bulundu: "İran’ın PKK terör örgütüne destek verdiğini biliyoruz. Şemdinli’de Yüksekova’da çatışmalarda yaralanan PKK’lıların İran’daki hastanelerde tedavi edildiğini biliyoruz. Terör örgütü militanlarının ifadeleri de zaten bu bilgileri doğruluyor.İran, Suriye’deki siyasi ilişkilerine ve Türkiye’deki ilişkilerine bağlı olarak terör örgütüne yardım konusunda en azından PKK’nın faaliyetlerine göz yumma konusunda terör örgütünü destekler konumdadır."

Belli ki güney sınırındaki sıkıntı Suriye odaklı olmakla birlikte, Şam ile sınırlı değil. Patriotların gelişi ile Kuzey Irak'ta tırmanan kriz arasında zamanlama açısından bir örtüşme var. Bağdat- Erbil arasındaki gerginlik, Tahran ve Ankara'yı yakından ilgilendiriyor. K. Irak'taki krizin silahlı çatışmaya dönüşmesi durumunda, her iki başkent de radikal adımlar atabilir.

Akşam gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya, dün akşam Twitter'dan attığı mesaj, bu konuda farklı gelişmeler ile karşı karşıya olduğumuzu göstermesi açısından önemli:

"Radar, Patriott vs derken aslında mesele Suriye değil, sanırım, bütün sorun İran. Başdöndürücü diplomasi trafiğinin sebebi bu olsa gerek."

www.iyibilgi.com  özel

Bu haber 1,859 defa okundu.