En Sıcak Konular

'Türkiye rol çalmak istemedi'

22 Kasım 2012 16:11 tsi
'Türkiye rol çalmak istemedi' 'Güç merkezini kuzeyden güneye kaydırıyorlar.'

TRT Haber kanalında her hafta Çarşamba günü saat 22:45'de yayınlanan Açı programının bu haftaki bölümünde İsrail'in Gazze saldırısı masaya yatırıldı. Netanyahu, Gazze'ye saldırmak için Amerikan seçimlerinden hemen sonrasına denk getirdi? Gazeteci Faruk Bilgin sordu, Prof. Prof. Prof. Dr. Sedat Laçiner,Prof.Dr. Talip Küçükcan ve Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan yanıtladı. Programdan satırbaşları şöyle:

Prof. Sedat Laçiner: İsrail'in kendi ülkesinde seçimler varken, tansiyonu yükselttiğini biliyoruz. Filistin'e tank ve uçakla saldırmak, prim getiriyor. Pek çok siyasi partinin başkanı vs. ya eski askerdir ya istihbaratçıdır. Bir şiddet toplumu var. Sürekli savaşın içersinde yoğrulan bir toplumdan bahsediyoruz. Amerikan seçimleri sonra İsrail'in yapacağı bir şey varsa, adeta yangından mal kaçırır gibi onu yapar. Amerika'da seçimler sonrası dikkatlerin dağılması söz konusudur. Amerikan medyasının %75'den fazlası Yahudi sermayesine aittir. Bunlar İsrail'le bir yakınlık ve duygusallık ortaya çıkartıyor.

İsrail'de seçim kazanmak kolay değil. Yine bir koalisyon çıkacak ortaya. Seçim sisteminden kaynaklanıyor bu. Herkese birer sandalye vererek bu işi çözebiliyorlar. Dünyadaki en dinci ve radikal partiler bile bu sayede hükümetin içersine giriyor. Tedavi altına alınması gerektiğini düşündüğüm Lieberman dediğiniz adam, bir ülkenin dışişleri bakanı olabilir mi? En diplomasiyi gerektiren yerde, hem de... Sürekli olarak İsrail siyaseti aşırı sağa kayıyor. Bu tamamen bir çılgınlık. Ama garipsemiyorum. Neden? Çünkü İsrail terör ile kurulmuş bir devlettir. İsrail'in ilk başbakanları teröristtir. Kime göre? İngiltere'ye göre. Dünyanın ilk teröristleri kategorisinde, İsrail'in kuruluşunda rol oynamış gruplar yer alır. Kan ve nefretle kurulan bir devletten bahsediyoruz. Burada terörün kutsanması, hak haline getirme meselesi var. Kendini savunma hakkı olarak yansıtıyorlar bunu. ABD'de bunu her defasında alkışlıyor. Bunların yaptığı aşırılıkları, hak olarak görüyorlar.

Obama'nın İsrail'e karşı tutumu biraz daha farklı. Seçimlerde de İsrail, Obama seçilmesin diye çeşitli kirli oyunlara girdi. Öncesinde de krizler yaşandı biliyorsunuz. Obama iki devletli çözümü Netanyahu'ya kabul ettirmeye çalıştı. Düğmeye basmasıyla altından sandalyesini çektiler. Rezil oldu. Kongre'nin bir kısmı için seçimler vardı, onun öncesine denk gelmişti bu. Obama, adeta Netanyahu'dan özür diler gibi fotoğraf vermek zorunda kalmıştı. Kuyruk acısıdır bunlar. Böyle planlar varken, İsrail ABD dış politikasını rehin almaya çalıştı.

Obama bence daha kapsamlı bir diplomatik kampanyanın hazırlığını yaparken bunu kucağında buldu. ABD, İsrail'e de, Mısır'a da sopanın ucunu gösterdi. İsrail'e, olayların aleyhine gelişebileceğini hissettirdiler.

Demir Kubbe adındaki füze kalkanı ile İsrail gökyüzünü kapatmış durumda. Füzelerin bir çoğu etkisiz. Etkili olanları da bu füze kalkan sistemi vuruyor. Savaş için gerekçeniz kalmıyor o zaman. Zaten bir kubbe inşa edilmiş, içine girmek mümkün değil. Bunların hepsini İsrail bahane olarak kullanıyor. Tam ABD Dışişleri Bakanı İsrail'i ziyaret ederken, bir otobüs patlayıveriyor en kalabalık yerde. O kadar süre hiçbir şey olmamış, tam da bu ziyaret sırasında bir otobüs patlayıveriyor. İsrail'in bahanelere ihtiyacı var, çünkü benim görebildiğim kadarıyla reel politik ile izah edilemeyecek, İsrail'in kendi iç dünyası ile ilgili, dini ve seküler boyutları olan sebepleri var. Ortadoğu'da en büyük korkuyu yaşayan kimdir derseniz, ne Filistin'dir ne de Suriye. İsrail'dir!

Tevrat'tan bir okuma yaparken rastladım. Çok enteresan ve güncel ifadeler var. Amos kısmında şöyle diyor: "Gazzeliler'in cezasını kaldırmayacağım. Çünkü günah üstüne günah işlediler, Edomlular'a teslim etmek için Bütün halkı sürgün ettiler. Bu yüzden Gazze surlarına ateş yağdıracağım, Yakıp yok edecek saraylarını. Söküp atacağım Aşdot'ta oturanı, Aşkelon'da elinde asayla dolaşanı, Elimin tersini göstereceğim Ekron'a, Yok olacak Filistliler'in sağ kalanları!"

Tevrat'ta böyle ifadeler olunca, o toplum kime inanacak? Geriye bir şey kalmıyor. Onun zemini de var. Bunun üzerine Siyonist ideolojiyi de koyduğunuz zaman otomatik olarak bir savaş makinesi oluyorsunuz. Alternatifi yok.

Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan:

İsrail son virajda, sandıktan çıkan yönetimlerin Müslüman Kardeşler'e dönüştüğünü, daha önce radikal İslamcı olarak görülen İran dışında, Türkiye ve Mısır gibi seküler rejimlerin İsrail'e karşı tavır sergileyebildiğini ve bir anda etrafının sarılmaya başlandığını gördü. Bu onlar açısından çok kolay değil, Hamas'ın vuruş gücü de arttı, bu süreçte. Bu noktada artık Hamas'ı daha ağırlıklı bir aktör olarak kabul ediyorlar. Bugün imzalanan ateşkes anlaşmasında Mısır'ın etkin aktör olarak geldiğini görüyoruz. Bu Türkiye'yi devre dışında bırakan, ağırlığı Mısır'a doğru kaydıran bir şey. İsrail bunu tercih ederek yapmış olabilir. "Ortadoğu'nun gerçek aktörü ve bizim tayin edeceğimiz taraf Mısır'dır, Türkiye'yi auta çıkarıyoruz" ilanı da olabilir. Son olarak Suriye meselesinde de Katar'a doğru kaydırılması önemli bir hadise. Güç merkezini kuzeyden güneye doğru aktarmaya çalışıyorlar. Türkiye açısından "safe" bir durum.

Önemli bir vurgu yapmak lazım, ABD'nin tavrına. Amerika'nın terörle mücadelede algısı İsrail'den farklı değil. Kendi güvenliğini sağlamak için her devletin böyle tavırlar almaya hakkı var. Kendisi de aldı, Afganistan'a karşı, Irak'a karşı. Sivillere zarar verme endişesi ABD güvenlik politikasında yok. Aynı şekilde İsrail...

Prof. Dr. Talip Küçükcan:

İç siyaseti de unutmayalım. Bu bir seçim yatırımıdır. Çünkü 2011 yılında 500-600 bin kişinin katıldığı, ekonomik sıkıntılardan kaynaklanan toplumsal gösteriler oldu. Böyle dönemlerde İsrail'in girişimleri olduğunu biliyoruz. Mısır'ın öne çıkarılmasını, normalleşme olarak da okuyabiliriz. Mısır'ın istikrara kavuşup, dış politikada Arap dünyası için toplayıcı bir pozisyona girmesini Türkiye rol çalma olarak görmüyor. Son ana kadar Türk yetkililer Kahire'de idi, basının önüne çıkmadılar. Mübarek döneminde olunsa farklı sonuçlar olabilirdi belki ancak şu anki Mursi yönetimiyle çok iyi iletişim var.

BM'de 29 Kasım'da bir oylama yapılacak. Filistin meselesi gündeme geliyor. Bildiğiniz gibi şu an Filistin sadece gözlemci statüsünde. Geçen sene üyelik başvurusunu ABD engellemişti. Şu an gözlemci olmayan devlet statüsünde olmak istiyorlar. Daha etkin bir konuma gelmek istiyorlar. Bunun oylaması olacak. Belki de bunun altını oymak istiyorlar.

2009'da bir araştırma yapıldı. Araştırmada Filistin ve İsrail arasında ateşkesin nasıl bozulduğuna dair kapsamlı bir araştırma... Tek tek, hangi dönemlerde kim kime saldırdı, bunun tespitini yapmışlar. %80 oranında ateşkesin İsrail tarafından bozulduğu ortaya çıkmış. Ki, son saldırıda da böyle oldu. Roketlerden önce kim öldürüldü? Kassam Tugayları komutanlarından Ahmed el-Cabiri öldürüldü!



Bu haber 2,808 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,367 µs