Rusya'nın pazar payı Arap Baharı ile yokoluyor

12 Kasım 2012 14:32 tsi
Kaddafi'nin devrilmesi ile Libya pazarını kaybeden Rusya Suriye'yi de kaybetmemek için silah satışını ara vermeden sürdürüyor.

Dünya silah ticaretinde önemli bir konuma sahip olan Rusya, Arap Baharı'nın ardından önemli bir pazarı kaybetme endişesi taşıyor.

Moskova yönetimi, özellikle Libya'daki değişimin ardından yaşananlardan memnun değil. Kaddafi döneminde Libya ile sıkı bir işbirliğine giren Kremlin, yeni yönetimin Rusya karşı temkinli yaklaşımından çok rahatsız... Bu durum Rusya'nın silah ticaretinde önemli pazarlarından bir olan Suriye'de yaşanan krize bakışını da değiştiriyor.

Esad rejiminin yanında yer alan Rusya, bu ülkeye olan silah satışını ara vermeden sürdürüyor. Dışişleri bakanı Sergey Lavrov, "Suriye'ye yapılan silah satışının Sovyetler Birliği döneminde yapılan anlaşmalar çerçevesinde sürdüğünü" söyledi. Rus bakan "silahların iç savaş için değil Suriye'nin kendisini dış tehditlere karşı koruması için satıldığını" iddia etti.

Rusya'nın Suriye'ye yaptığı silah satışı geçtiğimiz yıl 1 milyar dolara ulaşmıştı. Rusya, Ortadoğu ve Akdeniz'deki tek müttefiki durumunda olan Suriye'deki Tartus deniz üssü yoluyla bölgedeki varlığını sürdürmeye çalışıyor. Moskova hükûmeti, Suriye'deki Esad rejiminin çökmesi durumunda deniz üssünün de elinden gideceğini biliyor.


RUSYA'NIN NÜKLEER STRATEJİSİ

Rusya'nın savunma alanındaki hamlelerinin önemli bir kısmını da nükleer silahlar oluşturuyor.
Stockholm uluslararası barış araştırmaları enstitüsü; 2011 dünya askerî harcama raporu geçen yıl 6. sırada yer alan Rusya'nın askerî harcamalarını yüzde 9,3 artırarak, 71 milyar 900 milyon dolarla 3. sıraya yerleştiğini ortaya koymuştu. Yeni dönemde ise bu rakam daha da büyüyecek.

Yıllık savunma harcamalarında 100 milyar dolar sınırına dayanan Ruslar, sadece nükleer silahların geliştirilmesine 3,5 milyar dolar ayırmış durumdalar... 2015 yılına kadar nükleer enerji sektörüne devlet tarafından 4 milyar 250 bin dolar yatırım öngören Rusya, Avrupa'nın aksine hem sivil hem de askerî amaçlarda nükleere teknolojiye bel bağlıyor.

Nükleer silahların savunmanın temelini oluşturduğu rusya'da orduda ve silahlarda modernizasyon önemli başlıklarından biri... Ordusunu hızla modernize eden Moskova, Sovyetler Birliği'nin 1991'de çökmesinden sonraki en büyük tatbikatı gerçekleştirerek, nükleer kapasitesini ortaya koydu.

Tatbikatta kara ve deniz unsurlarına yerleştirilen uzun menzilli nükleer füzeler ile nükleer bomba taşıyan stratejik bombardıman uçakları denendi. Kremlin'den de "stratejik nükleer güçlerin bu ölçekte test edilmesi modern Rusya tarihinde ilk kez gerçekleştirildi" açıklaması geldi.

Bu noktada Start anlaşması gölgede kalmış gibi görünüyor. 2010 yılında Amerika Birleşik Devletleri ile Rusya arasında imzalanan anlaşma, her iki ülkenin de gerçekleştirdiği nükleer testleri azaltmayı öngörüyordu. Ancak Moskova, çoğu 2. dünya savaşı sonrasında oluşturulan nükleer cephaneliğini, caydırıcılığının temeli olarak modernize etmeyi sürdürdüğünü açıklamıştı.
Moskova yönetimi ayrıca, füze kalkanı başta olmak üzere Amerika Birleşik Devletleri'nin geliştirdiği füzesavar savunma sistemlerinde de kesinti yapması gerektiğini vurgulamıştı.

Bu haber 734 defa okundu.