Öcalan'a 'ölüm orucu' darbesi

30 Ekim 2012 11:25 tsi
Cezaevlerinde başlayan ölüm oruçlarını değerlendiren PKK kurucularından Selim Çürükkaya, dünyanın bu eylemi görmezden geldiğini söyledi.

Çürükkaya’ya göre bunun sebebi ölüm oruçlarının haklı bir nedene dayanmaması. Çürükkaya, "Eğer Öcalan'a karşı haksızlık yapılmışsa, zulüm altındaysa kendisi niye açlık grevine girmiyor?" dedi.

PKK kurucularından Selim Çürükkaya, ölüm oruçlarının nasıl başladığını BUGÜN'e anlattı. Bekaa'dan Almanya'ya geçtikten sonra örgütün sistemini ve başta iç infazlar olmak üzere yanlışlarını eleştiren Selim Çürükkaya cezaevlerinde devam ettirilen açlık grevleri ile ilgili önemli açıklamalar yaptı.

ZULME KARŞI YAPILDI

Kürtler ölüm orucunu Diyarbakır Cezaevi'nde icat etti. 12 Eylül geldi, ben de cezaevindeydim. Orada baskı ve zulüm vardı. Başka bir yol olmadığı için de ölüm oruçlarına başladık. Mahkeme başkanı, 'Sizin savunma yapıp yapmayacağınız kolordunun bileceği iştir' diyordu. Bize işkence yapılmaması ve mahkemede savunmaya müsaade edilsin gerekçesiyle ölüm oruçları başladı. Diyarbakır'da o zor, ölme dışında bir alternatifin bulunmadığı koşullarda ölüm oruçları başladı ve insanlar öldü.

BENİM İÇİN KENDİNİZİ YAKIN

Mahkemeye dilekçe verebilsek, sesimizi basın aracılığıyla duyurabilsek asla ölüm orucuna girmezdik. Ama şimdi adamlar, 'önderliğin güvenliği, sağlığı ve özgürlüğü' için diyor. Kitlelerin bu işe daha fazla sahip çıkması için dil yasağını da bunun içine katıyorlar. Diyarbakır Cezaevi'ndeki iki eylem Kürt toplumu içinde büyük yankı yapınca ve direnişin sembolü olunca, Öcalan ve çevresindekiler saptırmaya başladı.Öcalan daha sonra bu eylem şeklini, 'Benim için kendinizi yakın, benim için ölün' şekline çevirdi. Öcalan, kendisi için ölen insanları daha sonra övdü, tanrıça, büyük savaşçı ilan etti. Burada,Öcalan ve onun mantığı ölüm oruçlarını saptırmıştır. Eğer Öcalan'a karşı haksızlık yapılmışsa, zulüm altındaysa kendisi niye açlık grevine girmiyor? Kendisine yapılan haksızlığa karşı kendisi neden bir direniş göstermiyor? O her gün önüne gelen karavanaları yiyor. Ben onun psikolojisini iyi bilirim. Şimdi, 'benim için ölüyorlar, ben çok önemli bir adamım' diyerek gülüyordur. Zaten örgüt içerisinde propaganda yapılıyor 'Hz Muhammed için kimse kendini yakmadı önderlik için 100 kişi kendini yaktı' deniliyor.

Bu eylemi haklı bulmuyorum

Bu açlık grevinin nedenimantıklı ve haklı bulmuyorum. Kim nerede nasıl ölecek, nasıl ikna edilirler veya bu Kürt politikacılarına nasıl laf anlatılır? 24 kez girdiğim ölüm oruçlarının hepsi cezaevindeki zulüm ve baskıya karşıydı. Ailelerimizle Kürtçe ve Zazaca konuşamıyorduk bu nedenle yapıldı. Annem Türkçe bilmezdi. Görüşe geldiğinde ben konuşurdum o da Türkçe konuşamadığından kafasını sallayıp gidiyordu. Biz açlık grevindeyken ailelerimizin o yıkılmışlığını, tedirginliğini kapıdan kapıya koşmalarını daha iyi anlıyorum. Kürtler kendi dilleri için ölüm orucuna girseler haklı bulurum. Fakat bir adam için insanların açlık grevine girmesi kadar mantıksızlık yoktur.

DÜNYA UMURSAMIYOR

Dil yasağı için açlık grevi olsa dünya da duyarsız kalmazdı. Ölüm oruçları Avrupa'da da yankı yapmadı. Eskiden 12 Eylül'de, darbe koşullarında haber dışarı çok zor sızardı. Ama ona rağmen bizim yaptığımız eylemlerin Avrupa'da ve ABD'de tepki uyandırdığını tahliye edildikten sonra gördük. Öcalan için Avrupa Parlamentosu'nun kapısında 53 gün eylem yaptılar ama hiçbir yankı uyandırmadı. Yani talep önemli. Dil ve savunma işi Öcalan'ın gölgesinde kaldı.

Haber: Serbest ÖZDEN/ BUGÜN GAZETESİ



Bu haber 846 defa okundu.