En Sıcak Konular

Dünya ortadan ikiye yarılıyor!

18 Ekim 2012 11:32 tsi
Dünya ortadan ikiye yarılıyor! Türk-Rus ilişkilerini hedef alan operasyonun arkasında kim var?

TRT Haber kanalında Faruk Bilgin'in moderatörlüğünde her Çarşamba saat 22:45'de yayınlanan Açı programının son bölümünde Suriye'ye ait Moskova-Şam seferini yapan yolcu uçağında çıkan malzemelerin ardından Türkiye-Rus ilişkilerinin son durumu ile birlikte Suriye krizinde yeni çözüm formülleri ele alındı. Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, Prof. Dr. Sedat Laçiner ve Prof. Dr. Talip Küçükcan'ın konuk olduğu bölümde yapılan tespitlerden bir kısmı şöyle: 

Prof. Dr. Sedat Laçiner:

-    Suriye krizinde Ruslar Amerikalıları, muhaliflere silah vermek ve iç savaşı kızıştırmakla rahatça suçlayabiliyorlardı. Rusya, bir adım öndeydi. Amerikalılar, Rusları Esad’a silah vermekle suçladığı zaman onlar da anlaşmaları olduğunu söylüyordu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Suriye devletine silah satılmaz diye bir karar da çıkmadı. Orada devlet olarak Beşer Esad rejimi bulunuyor. Uçak indirilip, içinden şüpheli materyaller çıktığı zaman, ABD Rusya’ya karşı dengeyi sağlamış oldu. Nitekim Amerika, Rus politikasının ahlaken çöktüğünü belirtti. O materyalleri kendi askeri araçları ile taşısa sorun yok. Sivil bir uçakta gerekli bildirimlerde bulunmadan, gizemli bir şekilde bir şeyleri saklamış. Rusya bunları izah etmekte zorlandı. Burada önemli olan şovdu, başarıyla gerçekleşti. Rusya çok ciddi puan kaybetti. ABD’ye iyi bir kredi getirdi. O uçaktan çıkan materyaller sayesinde Suriye iç savaşının seyri değişebilir. Türkiye bu tür önlemleri almak zorunda


-    Böylesine bir istihbaratın ancak sürekli olarak Rus havaalanlarını takip eden, geniş bir istihbarat ağın sahip bir devlet tarafından gerçekleştirilebilir. İkincisi de böyle bir manzarayı ortaya çıkarmak kimin işine yararsa o ülke tarafından gerçekleştirilir. Nitekim olay ortaya çıktıktan sonra, ABD’nin açıklamalarına baktığınızda, bunun Amerika’ya çok net yaradığını, Rusya’ya zarar verdiğini görebilirsiniz. Burada iki boyutu görmemiz lazım. Çeşitli bölgesel aktörlerin kendi aralarındaki ilişkileri var. Bunun üzerine küresel düzlemde baktığınızda, ABD, Rusya ve Çin gibi devlerin kendi aralarında rekabeti var. Bu çok fazla küresel mücadeleyle ilgili. Çin şöyle bir korku içersinde: Suriye’de yaşananların aynısı Tibet’te veya Sincan’da başına gelebilir. Çin ve Rusya, yeni bir Soğuk Savaş inşa edildiğini hissediyorlar. Bizim dışımızda büyük bir oyun var, üst kademede oynanıyor. Oyuncular fil, bölge de çimen. Yukarıda oynanan oyunun farkında olmazsak üzerimize basma ihtimalleri olabilir. Rusya’yı Suriye konusunda çok kızdırmasak iyi olur, diye düşünüyorum. Şu anda ABD ile Rusya tepişiyor ama uçaklar bizim havaalanlarına iniyor. Putin, bugünkü konuşmasında ABD’ye mesaj veriyor ama hem bizim ülkedeki hem de dışarıdaki bazı gazeteler, Türkiye’ye cevap verdi, diye lanse ediyor. Eğer ortada kavga varsa, aradan çekilmek lazım.


-    ABD’nin Suriye’de bir acelesi yok. Ne petrol, ne de altın fiyatları yükseliyor. İran veya Irak'taki gibi bir durum söz konusu değil.

-   Türkiye, batının doğal üyesi değil. Çirkin ördek yavrusu gibi... Bir Fransa, İngiltere ya da İsrail değil. Sizin için kimse ölmez. Çıkarlar örtüşürse iyi gidersiniz. Ben tarihe baktığım zaman şunu anlıyorum. Rusya'dan korkmamız lazım. Siyasi anlamda duruşumuz hep karşıt vaziyette. Azerbaycan'a bakın. Kim işgal etti Azerbaycan toprağını? Rusya desteğinde Ermenistan.Ermenistan sınırlarında hep Rus askerleri var. Bu kadar karşıt vaziyettesiniz. İran'a güvenmem.NATO ve ABD ile ilgili olarak da yeterince tecrübemiz var. Çıkarlar örtüşünce gayet iyiyiz. Ama çıkarlar ayrılınca, hızla farklı noktalara savruluruz. Bizim, batının kendi içinden bir ülke ile çıkar farklılığımız olursa, batı orayı destekler. Rusya, ABD ve AB çok büyük. Türkiye bunlarla baş edecek enstrümanlara henüz sahip değil.

Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan:

-    Ben bunun direkt olarak Türk-Rus ilişkilerini etkilemek maksatlı bir operasyon olduğunu düşünüyorum. İstihbarat mutlak suretle ABD’den gelmeyebilir. Çin ve İran ekseninde bile gelmiş olabilir. Fakat ben daha çok Rusya’nın kendi içyapısından kaynaklandığını düşünüyorum. Putin karşıtı yapılar rol oynamış olabilir.

-    Bizimkiler açıklamıyor yüksek sesle ancak başbakanımızın vücut dilinden anlaşıldığı kadarıyla uçakta silah sistemi olması muhtemel. “Gerekirse gösteririz” dediler. Bu önemli bir şey. Türkiye ve Rusya’nın karşılıklı olarak bu olayı nasıl algıladıklarını gördük. Mesela Putin hemen olayın akabinde Türkiye’ye geleceğini belirtti. Rusya net olarak tavrını ortaya koydu. Rusya ve Türkiye uçak yüzünden hiçbir problem yaşamadıklarını açıkça belirttiler, çünkü her iki taraf da bunun üçüncü bir taraf yapıldığının farkında. Bu iş başka. Rusya’nın, Türkiye’yi bile vurabilecek bir silah sistemini oraya gönderdiği intibası çok ciddi bir şey. Ancak Türkiye bunu Rus yönetimi ile özdeşleştirmedi. Dünyaya lanse edebilirdi bizimkiler ama sonrada bunun bir operasyon olabileceğini gördüler.

-    Bence istihbaratı verenler, zaten malzemeyi yükleyenler. Rusya’nın içinde de büyük bir kavga var. Sadece uluslar arası perspektiften değil iç siyaset açısından da görmek lazım. Putin’in karizmasını çizeceklerdi, belki. Başka bir hesaplaşma olabilir. Rusya’nın içinden birileri, böyle bir operasyon için dışarıdan bir ülkeyle ittifak kurmuş olabilir. Benim görebildiğim kadarıyla Türkiye ile ilişkilerin bozulmasından endişe ettiler. Ciddi bir telefon trafiği olmuştur muhtemelen.

-    Farz edin ki, uçaktan hiçbir silah çıkmadı. Ne olacaktı? Türkiye tuzağa düşmüş olacaktı. İçinden bir şey çıktıysa, Rusya tuzağa düştü. Her iki halde de Türk-Rus ilişkileri zedeleniyor. Hedefin bu olduğu inancındayım. Tam da bizim içinde bulunduğumuz coğrafyanın içinde cereyan eden çok büyük bir mücadelenin ortasına girmiş durumdayız. Yeniden Rus kontrolüne giren bir Karadeniz havzası var. Aşağı doğru iniyorsunuz, Ortadoğu’nun derinlerine kadar nüfuz eden bir Rus etkisi oluşmaya başladı. Bunun içinde NATO’nun parçası olarak kalan, öteki taraftan bütün enerji dengelerini Rusya ve İran ile geliştirmiş bir Türkiye var. Dünya ortadan ikiye doğru yarılmaya başladı. Bu noktada artık dış politika algıları çok tuhaf geliyor. Siyasette kulanılan jargon, teknikler vs. öğrencilerimize yapmayın dediğimiz şeyleri yapıyorlar. Türkiye gibi bir ülkenin böyle bir atmosfer içersinde verimli davranması çok zor. Dünya üzerinde dengelerin değiştiğini görmemiz lazım.

-    Suriye’nin daha güneyine inemiyoruz. Önceden Arap ülkelerine binlerce kamyon giderken, şimdi tamamen kesilmiş durumda. Önemli ölçüde ağırlığını yumuşak güç üzerine inşa eden Türkiye, dışarıyla ticaret yapamaz hale geldi. Farz edelim ki bu eksen kuruldu. Maliki 4,2 milyar dolarlık silah anlaşması yaptı. Kime karşı kullanacaklar bu silahı? Farz edin ki Kürt bölgesine karşı kullandı. Yüz binlerce insan tekrar sınırımıza yığılacak. İran ordusu o bölgeye girecek mi? Girerse, Esad rejimini konsolide eder. O ordu girdi mi Akdeniz’e kadar çıkarlar. Türkiye’nin tüm güney hattı kesilmiş olacak. Enerji açısından da çok sıkıntı yaşayacak. Kürt bölgesi ağır bir askeri baskı altında kalabilir. Türkiye’nin önümüzdeki dönemde çok daha dikkatli olması lazım. Kürt bölgesinin korunması ve güvenliği açısından çok ciddi bir döneme giriyoruz. Orada sıkıntı çıkacak muhtemelen.

-    Amerika'nın Obama döneminde çok ciddi handikaplı bir süreci başlattığını düşünüyorum. Kendi ekonomik krizlerine ve biraz da Uzakdoğu'ya doğru konstantrasyonunu kaydırdığını ve dünyanın kalanından ciddi bir şekilde çekildiği bir dönemi yaşadığımızı düşünüyorum. Amerika'nın devreden çıkması, dengenin bozulması demek. Rusya hakkında özlü bir söz vardır: Bir aslanın dişlerini gördüğünüzde sakın ola size gülümsediğini zannetmeyin. Aslan o, ısırır. Yanıbaşımızda bu kadar büyük ve emperyal bir güce çok dikkat etmek gerekiyor.

Prof. Dr. Talip Küçükcan:

-    Üçüncü bir ülke yüzünden Türkiye ile Rusya birbirilerine sırt çevirirler mi? Üstelik bu ülke, Türkiye’nin problemli olduğu bir ülke. Eğer ABD veya NATO ülkesi olsaydı, Türkiye’nin geleneksel müttefiklerinden biri olsaydı, iki ülke arasına soğukluk girebilirdi. Ama Suriye, Türkiye için masadan kalkmış bir ülke. Rusya için kritik olmasına rağmen, Suriye yüzünden Türkiye’yi kaybetmesi söz konusu olmaz. Komersant adlı küçük bir Rus gazetesi, Rus Savunma Bakanlığı’ndaki bir takım kaynaklardan hareketle bu uçakta Türk makamlarının açıkladığı malzemelerin bulunduğunu yazdı. Nedense Türk basını bunu görmedi. O gazete haberinden sonra Rusya Dışişleri’nin ilk baştaki sert açıklamaların aksine ton düşüklüğü oldu.

-    Rusya’daki seçimler sırasında ciddi hile iddiaları ortaya atıldı. İran’daki muhalefetin derinliğine ilişkin çok az şey bildiğimiz gibi, Rusya’ya dair de benzer bir bilgisizlik söz konusu. Oysa orada enerji baronları arasında ciddi bir koalisyon var. Rusya’da tek bir Rusya yok. Dünyada dengeler değişiyor. Rusya Türkiye’nin herhangi bir bloka ait olmasını istemez. Taşlar yeniden dizilirken, Türkiye kendi çıkarlarını önde tutarak gittikçe bağımsızlaşan politikalar izledi. Türkiye’nin böyle politikalar izlemesini istemeyen pek çok ülke olabilir.

-    Sayın Başbakan'ın Azerbaycan gezisinde Suriye krizinin çözümüne dair önerdiği bazı formüller vardı. Türkiye-İran-Rusya bir grup olarak çalışıp, krizin çözümüne katkıda bulunabilir, dendi. Bu şunu gösteriyor: Türkiye ile Rusya, Suriye’den dolayı kavga etmez, tam tersine çözüm için aynı masaya rahat bir şekilde oturabilir.
 



Bu haber 3,769 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,956 µs