Muhteşem Teori savaşları

8 Ekim 2012 09:20 tsi
Hangisi döver: Avrasya Birliği mi, Neo-Ottoman mı Neo-Bizans mı? iyibilgi özel

Dün 60. yaşına basan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 15 Ekim’de Ankara’ya gerçekleştireceği ziyaret öncesi Rusya ve Ortodoks dünyası temelli önemli haberler Türk basınında dikkat çekici boyutlara vardı.

Son olarak bugün Star gazetesinde yayınlanan NATO ve Rusya uzmanı olan Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın'ın röportajında Türkiye ve Rusya ilişkilerine dair önemli tespitler vardı. Türkiye-Rusya-İran ve Suriye arasındaki çoklu ilişkilerin birileri tarafından bozulmak istendiğini belirten Caşın, Suriye yüzünden Rusya-Türkiye ilişkilerinin zarar görmeyeceğini, Moskova için Türk-Rus ilişkilerinin Suriye'den çok daha önemli olduğunu söylemiş, kanıt olarak da Karadeniz'de iki ülke donanmalarının ortak çalışmalarını ve Türkiye'deki ilk nükleer santralin Rusya kaynaklı olmasını örnek göstermiş. Türkiye ile Rusya arasındaki enerjı işbirliğinin önemine dikkat çeken Caşin'in, bu ortaklığa İsrail'in de dahil olduğunu söylemesi, belki de röportajın en vurucu kısmı.

Bunun dışında geçtiğimiz haftalarda çıkan şu haberler, satır aralarında kritik gelişmelere işaret ediyor:

- Türkiye’de Ergenekon davasıyla adını duyuran ve Rus basını tarafından “Ergenekon’un beyni” olarak adlandırılan Moskova Üniversitesi Sosyoloji Profesörü Aleksander Dugin’in Kremlin Sarayı’ndaki koltuğa üçüncü kez oturan Vladimir Putin için yeni bir "Avrasya Birliği" ideolojisi kaleme alacağı açıklandı. (Kaynak: Hürriyet)

- “Avrupa ülkeleri Türkiye’ye ihtiyacı olmadıklarını düşünmeye devam ede dursun, Rusya’nın Türkiye’ye ihtiyaç duyduğundan Moskova’nın hiçbir şüphesi yok. Putin’in Ankara ziyaretinden dünyayı şaşırtacak büyük bir sansasyon ortaya çıkabilir” (Kaynak: Hürriyet)

- Emekliye ayrılan isimlerden biri olan eski kara kuvvetleri eski komutanı emekli general Frangulis Frangos’un yazdığı kitapta ilginç bir iddia da bulundu. kitapta, Hıristiyan kökenli halkların hâlâ Anadolu’da yaşadığı ve ‘Yeni Bizans’ı kurmak için Ortodoks aleminden gelecek ışığı beklediklerinin de anlatıldığı kaydedildi. Yunan haber sitelerinde, “Davutoğlu’nun Neo-Osmanlı tezine karşılık Neo-Bizans tezi” ve “Davutoğlu Frangos’un kitabını okursa mutlaka fenalık geçirecek” yorumlarıyla duyuruldu. (Kaynak: Hürriyet)

Bütüncül bir okuma yapıldığında, Türkiye-Rusya ilişkilerinin en kritik safhasına girildiğini görüyoruz. Belli ki, Rusya'nın son Akçakale krizinde Türkiye'ye yapmış olduğu uyarı, Suriye ile ilgili olduğu kadar kendisi ile de ilgili.Hatırlatalım, Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aleksandr Lukaşeviç şöyle demişti:

"Türkiye-Suriye sınırında meydana gelen olayın tarafsız bir biçimde soruşturulmasının, bölgedeki tehlikeli yükselişten kaçınılması bakımından önemli olduğunu düşünüyoruz. Diğer tehlikeleri önlemek için kapsamlı tedbirler alınmalıdır."

Son dönemece girilirken, yol kazası olmaması çok önemli. Rusya Devlet Başkanı'nın Haziran ayında gerçekleştirdiği İsrail ziyaretinden hemen önce Suriye, Türkiye'ye ait savaş uçağını düşürmüştü. Şimdi de Türkiye ziyareti öncesi Akçakale krizi yaşandı. Lukaşeviç'in uyarısı boşuna değil. Hem Rusya hem de Türkiye adına son dakika süprizi olmamalı. Aynı gergin bekleyiş, başkanlık seçimlerine gün sayan Obama için de geçerli tabi.

Peki üçüncü ortak İsrail aynı endişeyi taşıyor mu?

İşte orası muallak.

www.iyibilgi.com  özel

Bu haber 3,260 defa okundu.