En Sıcak Konular

Arınç: 'Vakıflara sahip çıkıyoruz'

6 Ekim 2012 20:08 tsi
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Bugün vakıflara sahip çıkıyoruz. 10 yıl içerisinde 3 bin 500 civarında vakıf eserini yeniden ayağa kaldırdık'' dedi.


Arınç, açılışını gerçekleştirdiği Sarı Kadı Medresesi'nde Ankara Düşünce ve Araştırma Merkezi (ADAM) tarafından düzenlenen ''Vakıf Medeniyeti'' konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. 

         ADAM'ın böyle prestijli bir yere sahip olmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Arınç, merkezin son yıllarda dikkati çeken faaliyetlerde bulunduğunu söyledi. 

         ''Türkiye'de vakıf dendiği zaman bunlara nezaret eden, bunlarla ilgili tüm faaliyetleri yürüten, eskiden evkaf denilen şimdi Vakıflar Genel Müdürlüğü ismi ile bilinen, ta cumhuriyet dönemlerinde onun öncesinden en güçlü kuruluşu var. Pek çok ülkede özellikle İslam coğrafyasında evkaf ayrıca bir bakanlıktır'' diyen Arınç, Türkiye'nin vakıf bakımından çok zengin olduğunu dile getirdi. 

         Arınç, şöyle konuştu: 

         ''Tarihimize baktığımızda bunun inancımızdan kaynaklandığını görüyoruz. Özellikle İslam inancı, ayet-i kerimelerden, Peygamberimizin örnek aldığımız hayatından süzülen bir inançla eğer hali vakti yerindeyse bütün Müslümanlar ellerindeki bir takım imkanları, yani bir bahçesi, arsası, gelir getiren bir gayri menkulü varsa, sadece Allah rızasını gözeterek, insanlara faydalı olmak için mallarını bağışlamışlar. Daha doğrusu vakfetmişler. Bu bin yılı geçkin bir süredir devam ediyor. Hatta en eski vakıf diye 1048'de ilk vakfın kurulduğuna dair elimizde kayıtlar var. Demek ki İslam inancı, defterin açık kalması ve sadaka dediğimiz sevapların insanı öbür tarafta da ahiret hayatında da takip etmesini istiyor. Çünkü bundan ne kadar çok insan istifade ederse bu hayırlı işe ne kadar çok insan teşekkür ederse Allah o kadar çok razı oluyor. Her vakfın bir vakfiyesi, vakıf senedi var...O vakfiyede insanlar, neyi amaçladıklarını açıkça gösterirler, yönetim biçimini ortaya koyarlar, gelir getirecek imkanları da tek tek sayarlar. Bu vakfiyenin şartını kendisi değiştirebilir. Ancak kendisinden sonra gelenlerin değiştirmesi mümkün değil. Vakfın şartı değiştirilemez.'' 

         

         -''Kim ki bir vakfın şartını bozarsa, o helak olur''- 

         

         Vakfiyelerde bir dua kısmı bir de beddua kısmı bulunduğunu da anlatan Arınç, ''Dua kısmı 'bu vakıf devam ettikçe ve devam etmesi için şunlar, şunlar yapılmalıdır onları yapanlardan Allah razı olsun' şeklindedir. Ama kim bu vakfın şartlarını bozarsa, hayırdan geri kalırsa, vakfiyeye aykırı hareket ederse ona da beddua vardır. Bizim Vakıflar Genel Müdürlüğü'nde de hemen hemen her yerde ikisini yan yana koyarız ve biz her zaman duaya nail olmak isteriz, bedduadan da kaçarız'' dedi. 

         Arınç, ''kim ki bir vakfın şartını bozarsa, o helak olur'' anlamında anlatılan çok sayıda kıssa ve hikmetin olduğunu söyledi. 

         Eğitime, sağlığa, kültüre yönelik vakıflar kurulduğunu anlatan Arınç, tarihte kadınların da vakıflar kurduğunu kaydetti. 

         Arınç, bin 500'den fazla kadının vakıf kurduğunu bildiklerini ifade ederek, bu vakıflardan örnekler verdi. 

         Vakıf kavramının sonradan genişlediğini belirten Arınç, farklı inanç mensuplarının da vakıf kurduklarını anlattı. 

         ''Bugün Hristiyanların da  Musevilerin de kurduğu vakıflar var. Süryani, Keldani gibi vakıflar var, hem de Türkiye'de'' diyen Arınç, bunlara cemaat vakıfları dendiğini söyledi. Arınç, bu vakıfları, kendi vakıflarından ayırmadıklarını 

         -Moris Şinasi Hastanesi- 

         Manisa'da çocukluğundan bu yana Moris Şinasi adında bir çocuk hastanesi bulunduğunu, kendisinin de çocuklarının da bu hastaneye gittiğini belirten Arınç, her yıl ABD'den bu hastanenin ihtiyaçları için bir vakıftan para geldiğini söyledi. 

         Azınlıklar ve cemaat vakıfları temsilcileriyle bir iftar yemeğinde bu konuyla ilgili konuştuklarını anımsatan Arınç, Moris Şinasi Hastanesi'nin nasıl kurulduğunu anlattı. 

         1900'lü yıllara yakın bir zamanda Manisa'da yaşayan Moşe Eşkenazi isimli aileyi ve hastanenin kuruluşuna dair hikayeyi anlatan Arınç, bu ailenin torunlarını tespit ettiklerini bildirdi. 

         Arınç, ''Bu hastaneye gelen para miktarı zaman zaman kısıntıya uğramıştı, şimdi biz sahip çıktık artarak gelmeye devam ediyor ve biz Moris Şinasi adına bir kitabeyi de Manhattan'daki bir malikanenin bahçesine şükran kitabesi olarak koyacağız'' dedi. 


Bu haber 678 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,164 µs