Ergenekon'da 240. duruşma

5 Ekim 2012 13:29 tsi
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün de aralarında bulunduğu 65'i tutuklu 274 sanıklı ''Ergenekon'' davasının 240'ıncı duruşması başladı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan küçük salonda görülen duruşmaya, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, eski Özel Harekat Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin ve emekli Albay Dursun Çiçek'in de aralarında bulunduğu 31 tutuklu sanık katıldı.

Duruşmaya, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal ve Sedat Peker ile duruşmalardan men edilen Doğu Perinçek, gazeteci Tuncay Özkan ve CHP İzmir Milletvekilli gazeteci Mustafa Balbay'ın da aralarında bulunduğu 34 tutuklu sanık gelmedi. Duruşmada, tutuksuz yargılanan eski polis müdürü Adil Serdar Saçan da hazır bulundu.

Duruşmada tanık olarak dinlenilmesine devam edilen eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Ahmet İhtiyaroğlu, Asayiş Şube'de çalışırken haberi olmadan Organize Şube'ye atandığını ifade ederek, ''Asayiş Şube'de çalışırken dikkati çektim. Cinayet Büro'ya düşünüyorlardı. Birden Organize Şube çıktı. Adil bey de ilk başta benim atanmama karşı çıkmış. Beni tanımıyordu. İlk başta bana görev vermedi'' diye konuştu.

Organize Suçlar Şubesi'nde çok operasyon yaptıklarını, durmadan çalıştıklarını belirten İhtiyaroğlu, ''Nezaretlerin ilaçlanması nedeniyle iki ayda birkaç gün ara verirdik. Nezaretlerimiz sürekli dolu olurdu'' dedi.

İhtiyaroğlu, operasyonlara İstihbarat Şube'nin yön verdiğini ama sorumluluğun kendi birimlerinde olduğunu ifade ederek, İstihbarat Şube'nin teknik takibinin ardından kendi şubelerinin operasyon yaptığını anlattı.

Urfi Çetinkaya'ya yönelik ''Matador'' operasyonu, ''Malki cinayeti'' soruşturması, ''Adnan Oktar ve adamları''na yönelik gerçekleştirdikleri operasyonlardan örnekler veren İhtiyaroğlu, Organize Şube'nin operasyonlarının sonucunda görülen davaların mahkumiyetle sonuçlandığını kaydetti.

İhtiyaroğlu, Adnan Oktar ve adamlarına yönelik 1999'daki operasyonda teknik takibi İstihbarat Şube'nin yaptığını dile getirerek, Oktar'ın evi olarak yanlış bir evi tespit ettiklerini söyledi.

-''Siyasi parti yöneticisinin köpeğini vurdular''-

Ahmet İhtiyaroğlu, yanlış yönlendirildiklerini belirterek, ''Operasyon sabaha karşı yapıldı. Adnan Oktar'ın evi diye yanındaki bir siyasi parti yöneticisinin evini tespit etmişler. Eve giren polisler operasyon sırasında siyasi parti yöneticisinin havlayan köpeğini vurdu. Siyasi parti yöneticisinin şikayetçi olması üzerine polisler yargılandı ve ceza aldı'' diye konuştu.

Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in, İstihbarat ve Organize şubeleri arasında bir çekişme olup olmadığını sorduğu İhtiyaroğlu, ''Hayır, çekişmemiz yoktur. Bizim polis mantığımızla onların mantığı farklıdır. Zaman zaman yapılan operasyonlarda eksik bilgiler verildiğine şahit oldum'' dedi.

Sedat Peker'e yönelik yapılan bir operasyonu da anlatan İhtiyaroğlu, ''Beykoz'daki evine gittik. İstihbarat Şube, 'Operasyonu yaptıktan sonra 15-20 dakika bizi yalnız bırakacaksınız' dedi. Anladık bir şeyler koyacaklar. Adil müdür de 'tamam' deyince bir şey diyemedim. Operasyon yapıldı. Ben tutanağı düzenlemek için bahçeye çıktım. Onlar içeride kaldı. Mahkeme Peker'i tutuklamadı. Peker kaçtı. Sonra gıyabi tutuklama kararı çıktı. Bu karar da Peker'in itirazıyla kaldırıldı'' ifadelerini kullandı.

Hakim Hüsnü Çalmuk'un, ''Bir şeyler koyacaklardı dediniz. Nedir?'' sorusu üzerine İhtiyaroğlu, görüntü ve ses kaydı almak için düzenek koyulduğunu belirtti.

Daha sonra villadaki televizyonun içinde tespit edilen gizli kameranın Peker'in avukatı tarafından Organize Suçlar Şubesi'ne getirildiğini belirten İhtiyaroğlu, ''Avukat elinde bir sürü cihazlarla gelerek, 'Devlet zarar etmesin diye cihazları iade etmeye geldik' dedi. 'Bize ait değil' diyerek teslim almadık. DGM'ye teslim edildi'' şeklinde konuştu.

İhtiyaroğlu, o dönemde Organize Suçlar Şubesi'nin hassas cihazları olmadığını dile getirerek, ''Bizimkiler saat, kravattır'' dedi.

Duruşma, İhtiyaroğlu'nun tanık olarak dinlenilmesiyle devam ediyor.

aa

Bu haber 600 defa okundu.