Lübnan karşı atağa geçti

0 0 0000 00:00 tsi
İsrail'in altıncı gününe giren Lübnan operasyonunda yaklaşık 180 kişi öldü, en az 500 kişi yaralandı. Son olarak Lübnan'da bir İsrail savaş uçağının düşürüldüğü belirtildi, İsrail iddiayı yalanladı. Hizbullah İsrail'e de roket attı.

Lübnan televizyon kanalları, Lübnan semalarındaki bir İsrail savaş uçağının düşürüldüğünü duyurdu ve yanarak düşen uçağın görüntülerini yayınladı.

Lübnan'daki Hizbullah üyeleri de İsrail'in en büyük üçüncü kenti olan Hayfa'ya çok sayıda roket saldırısı düzenledi.

İsrail, Lübnan'daki operasyonun birkaç gün içinde bitebileceğini, ancak Hizbullah saldırılarının sürmesi halinde ülkenin elektrik şebekesini çökerteceği tehdidinde bulundu.

İsrail'de yayımlanan Jerusalem Post gazetesi, İsrail Hava Kuvvetleri'nin üst düzey bir yetkilisine dayarak, operasyonun ilk beş gününde Hizbullah'ın saldırı yeteneğinin dörtte birinin yok edildiğini yazdı.

Lübnan: "Radikalizm körüklenecek"

Bombardıman altındaki Lübnan'ın Başbakanı Fuad Sinyora, İsrail'i terörist metotlar uygulamakla suçladı ve İsrail yönteminin, 'Ortadoğu'daki radikalizmi körükleyeceği' uyarısında bulundu.

Fransız Le Monde'a konuşan Sinyora ''İsrail, başkalarını terörle suçlarken, kendisi bunun en sert biçimini yapıyor'' dedi.

Gelişmiş ülkeler ne diyor?

İngiltere Başbakanı Tony Blair ve BM Genel Sekreteri Kofi Annan, İsrail'e yönelik saldırıların durdurulması için bölgeye uluslararası güçlerin konuşlandırılması çağrısında bulundu.

AB, İsrail ile Lübnan sınırındaki çatışmalara son verilmesini sağlamak amacıyla sınıra uluslararası kuvvet konuşlandırılması konusunu gündeme aldığını açıkladı.

AB Dönem Başkanı Finlandiya'nın Dışişleri Bakanı Erkki Tuomoija, barış gücü rolünü, AB'nin veya BM'nin üstlenebileceğini söyledi.

İsrail Savunma Bakanı Amir Peretz ise, ülkesinin uluslararası sınıra sadece Lübnan ordusunun konuşlandırılmasını kabul edeceğini söyledi.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Rusya'nın St. Petersburg kentinde toplanan G-8 ülkelerinin, Lübnan'daki durumu gözlemleyecek yeni bir uluslararası kuvvet konuşlandırılmasını istediğini söylemişti.

Fransa Başbakanı Dominique de Villepin ise, bugün başkent Beyrut'a gidecek. Villepin'in Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın talebi üzerine ve 'Fransa'nın Lübnan halkına desteğini' ifade etmek için Beyrut'a gideceği belirtildi.

ABD Başkanı George Bush ise, G-8 deklarasyonunun Ortadoğu'daki durumun sakinleşmesine yardım edeceğini söyledi.

Bush, ''Suriye tarafından barındırılan ve cesaretlendirilen ve İran tarafından finanse edilen Hizbullah barış ilerlemelerini durdurmak için bu eylemleri düzenliyor. Bu şiddetin nedenlerini ele alarak durumu sükunetle sonuçlandırabileceğimizi umuyorum'' dedi.

ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, krizi çözmek için Ortadoğu'ya gidebileceğini söyledi. Rice, ''tahmin ettiğiniz gibi gitmeyi düşünüyorum ve olasılıkları gün gün değerlendiriyorum. Tabii ki bir etkim olabileceğine inandığım an bu ziyaret için kendimi hazır tutuyorum. Ancak diğerlerinin de oynayacak rolü olduğunu kabul etmek önemli'' dedi.

İspanya Dışişleri Bakanı Miguel Angel Moratinos, Ortadoğu'daki sıkıntı karşısında AB'nin elleri kolları bağlı kalmayıp harekete geçmesi gerektiğini söyledi.

Moratinos, ''AB, Avrupalıların insani, güvenlik, ekonomik, siyasi gibi hayati çıkarlarının tehlikede olduğu bir bölgede sadece bakıp sızlanmamalı, harekete geçmelidir ve bizler eli kolu bağlı kalamayız'' dedi.

Saldırılarda son durum

İsrail savaş uçakları, bu sabah başkent Beyrut'ta yakıt depolarını bombaladı. Uçaklar, kent merkezinde yaklaşık 30 deponun bulunduğu bölgeyi bombalarken, saldırıda 2 boş depo isabet aldı.

İsrail uçakları ayrıca cumartesi gecesinin ardından bu sabah yeniden Beyrut Limanı'nı hedef aldı. Saldırıda ilk belirlemelere göre iki sivil hayatını kaybetti.

Bu arada İsrail saldırılarında BM'nin Lübnan'daki Barış Gücü'ne ait mevziler de vuruldu. Olay sonucu bir asker yaralandı.

Kanada, Lübnan'ın güneyindeki bir köye düzenlenen saldırıda yedi vatandaşının öldüğünü duyurdu. İsrail ordusu ise köy sakinlerini bölgeyi terk etmeleri yolunda uyardıklarını belirterek, ''sivil kayıpların sorumlusu Hizbullah'tır" açıklamasında bulundu.

Avrupalılar kaçıyor

Avrupalılar ise İsrail bombardımanı altındaki Lübnan'da bulunan vatandaşlarını tahliye etmeye çalışıyor. Yabancılar Beyrut Havalimanı bombalandığı için geçtiğimiz perşembe gününden bu yana ülkeyi komşu Suriye'ye geçerek terkediyor.

İngiltere, Fransa, Norveç ve İtalya hem kendi, hem de diğer ülkelerin vatandaşlarını gemi, uçak ve helikopter yollayarak tahliye ediyor. Bazı Arap ülkeleri de vatandaşlarını tahliye işlemlerini sürdürüyor.

AB Dönem Başkanı Finlandiya ise AB'nin bir tahliye planının bulunmadığı duyurdu. İsrail'in ise Lübnan'a saldırı başlatmasından sonra bu ülkeden ayrılmak isteyen yabancıların tahliyesini ABD ve AB ile birlikte İsrail'in koordine ettiği bildirildi.

Lübnan'da vatandaşları bulunan ve aralarında Türkiye'nin de yer aldığı birçok ülke, bu ülkeden ayrılmak isteyen vatandaşlarını tahliye etmeye başlamıştı.

Peres: "Sinyora'ya görüşme önerisinde bulundum"

Lübnan operasyonunu aralıksız sürdüren İsrail'in Başbakan Yardımcısı Şimon Peres de, Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora'ya yüz yüze görüşme önerisinde bulunduğunu, ancak Sinyora'nın bunu dikkate almadığını söyledi.

Peres, dün CNN televizyonuna yaptığı açıklamada, İsrail'in Sinyora ile yüz yüze görüşmeye hazır olduğunu belirterek, ''eğer Sayın Sinyora barış istiyorsa ön koşulsuz olarak yüz yüze görüşmeye hazır olduğumuzu düşünüyorum. Ama eğer kendisi Hizbullahın elinde esirse ya da Lübnan'daki imkansız durumun esiriyse tabii o zaman yapacak pek az şey var'' ifadesini kullandı.

İsrail - Lübnan çatışmaları kronolojisi

İsrail'in Lübnan'a yönelik askeri saldırılarının kronolojisi şöyle:

1978:

İsrail, Filistinli militanlar 37 sivil vatandaşını öldürdükten sonra, Filistin Kurtuluş Örgütü'nün Lübnan'daki mevzilerine saldırı başlattı. Lübnan'a giren İsrail askerlerinin çoğu birkaç hafta içinde geri çekildi, ancak İsrail, Lübnan'daki Hristiyan Falanjist müttefiklerine sınır bölgesinin sorumluluğunu verdi.

1982:

İsrail askerleri tekrar Lübnan'ı işgal etti ve başkent Beyrut'a kadar gitti. Savaş sırasında Lübnanlı Hristiyan askerler, İsrail askerlerinin korumasındaki Sabra ve Şatila Filistin mülteci

kamplarına girdi ve yüzlerce Filistinli sivili öldürdü.

1985:

İsrail Lübnan'a 1982'de giren askerlerinin büyük bölümünü geri çekti. Lübnan'da tek taraflı ilan ettiği 'güvenlik kuşağı'nda devriye gezmek için bin kişilik bir birlik bıraktı.

1993:

İsrail, Hizbullah gerillalarının roket saldırılarına karşı bir hafta süren bir hava, kara ve donanma saldırısı başlattı. Saldırıda çoğunluğu sivil 130 Lübnanlı öldü.

1996:

Hizbullah'ın kuzey İsrail topraklarına füze atmasına karşılık olarak İsrail 17 gün boyunca saldırdı, 200'den fazla Lübnanlı öldü.

2000:

İsrail haziran ayında asker bulundurduğu Lübnan'ın güneyinden tümüyle çekildi. Ekim ayında Hizbullah sınırda üç İsrail askerini öldürdü ve cesetlerini Lübnan'a götürdü. İsrail, askerlerin cenazeleri ve kaçırılan bir İsrailli iş adamına karşılık Arap tutukluları serbest bıraktı.

12 temmuz 2006:

Hizbullah militanları iki İsrail askerini kaçırdı ve çıkan çatışmalarda yedi İsrail askerini öldürdü. İsrail bunu 'savaş eylemi' olarak niteleyerek karşı saldırıya geçti.



Bu haber 273 defa okundu.