Eski MİT'çi Cevat Öneş: Tarihi kavşaktayız

28 Eylül 2012 11:38 tsi
MİT eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, Başbakan Erdoğan'ın "İmralı ile yine görüşmeler olabilir" açıklamasıyla yeni bir süreci başlattığını söyledi. Öneş'e göre Erdoğan Kürt ve terör sorununu çözmede kararlı...

MİT eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, hükümetin PKK’yla müzakere söylemlerinin önemine dikkat çekerek, Başbakan Erdoğan’ın kongrede yapacağı konuşmanın ateşkes sürecini başlatabileceğini söyledi

MİT eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, hükümetin, terör sorununun çözümü için müzakereler yapılabileceği yolunda son günlerde dile getirdiği söylemlerin, Başbakan Erdoğan’ın, AKP kongresinde yapacağı konuşmanın niteliğiyle birlikte ateşkesi getireceğini belirtti. Öneş, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in, verdiği imajla, Türkiye’nin terör sorununun çözülemeyeceğinin altını çizdi.

“Bir senedir uygulanan güvenlikçi siyaset AK Parti’ye çok şey kaybettirdi” diyen Öneş, evrensel değerlerin baz alındığı nitelikli demokrasinin, son günlerde yeniden konuşulan terörle mücadelede istihbarat zafiyetlerini önleyeceğini de söyledi. “Öcalan’ın, demokratik siyaset temelinde devreye girerek, meseleye siyasi çözüm konusunda yapacağı katkı önemlidir” şeklinde konuşan Öneş, ateşkes sonrasında silahların bırakılması ve teslimatı için İmralı ile temas kurulabileceğini söyledi.

Deneyimli bir istihbaratçı olan ve Kürt sorununun siyasi çözümü üzerinde çalışmalar yapan MİT eski Müsteyar Yardımcısı Cevat Öneş ile yaptığımız söyleşinin satırbaşları şöyle:

Meseleyi istihbaratın yetersizliği çerçevesinde incelemeye çalışırsak hiçbir sonuca gidemeyiz. Siyaset üretimiyle istihbarat üretimi veya güvenlik tedbirlerinin, savunma tedbirlerinin sonuçları arasında birebir örtüşme vardır. Doğru siyaset üretimi ve doğru siyaset üretimindeki devamlılık ve uygulama iradesinin oluşu güvenlik tedbirlerindeki etkinliği, savunma tedbirlerindeki etkinliği, istihbarat ürtemindeki etkinliği artırır. Bugüne kadar çözemediğimiz meselelerin (Kürtler, laiklik, terör meselesi gibi) arka planında, evrensel değerlerin çerçevelediği bir anayasal yapı içinde kurumsallaşmanın geldiği boyut açısından nitelikli bir demokratikleşme sorunumuz var.

Güvenlikçi politikaya projektörü çevirdiğiniz takdirde güvenlikçi mantığıyla meselelere bakarsınız. Barışa endekslediğiniz takdirde, insana endekslediğiniz takdirde, vicdan ve adaletin şekillendirdiği hedeflere kilitlendiğiniz takdirde meselelerle farklı bakarsınız.

Türkiye tarihî kavşakta

Türkiye tarihî bir kavşakta ve bu kavşaktan, doğru politikalar üreterek Türkiye’yi nitelikli demokratikleşme sürecine sokarak, buna devamlılık kazandırarak, toplumsal desteği sağlayarak toplumsal psikolojiyi, ayrışmaları, bunun arka planlarını dikkate alan psikolojik unsurlara cevap veren bir söylemi, bir dili ortaya çıkartarak ve yeni bir Türkiye iklimi yaratarak ancak çıkılabilir. Son günlerde, AK Parti yetkililerinin, Kürt meselesinde terörle ilgili yeni bir açılımın ortaya çıkacağı, muhalefetle işbirliği yapılacağı, Öcalan ile görüşülebileceği ifadeleri; bütün aktörlerle temas kurma imkânlarının kullanılabileceğine ilişkin doğru sözleri dikkate alındığında, kapsamlı bir demokratik çözüm paketi içinde silahların bıraktırılması, Kürt meselesinin çözümü konularında, kapsamlı projeye uygun konseptlerle kurumsal yapılanma ve siyaset arasındaki uyumu sağlayarak bir netice alabileceğimizi gösteriyor...

Hükümetin son bir senedir

uyguladığı güvenlik konseptinin gösterdiği sonuçlar; 1- PKK silahlı mücadele ile beklentisi olan hiçbir hakkı alamaz, 2- Devlet de güç kullanarak bu meseleyi hiçbir zaman çözemez. Devletin meseleyi silahla çözemeyeceği görüldü. “Devlet bunu gördü” ifadesi soyut olmamalı. Başbakan’ın pazar günü yapılacak AK Parti Kongresi’nde yapacağı konuşmanın niteliği, ortaya koyacağı somut yol haritasının niteliği ve özellikle yeni anayasanın inşasının nitelikleri konusundaki çerçeve ve bu çerçeve içerisinde parlamentoda bulunan, bulunmayan siyasi partilerle yapacağı işbirliği çağrısının yapıcılığı şartlarının ortaya çıkması gerekiyor.

Güvenlikçi politikalar zararlı

Çok ihtiyaç duyduğumuz güven artırıcı adımların bir an evvel süratle hayata geçirilmesi gerekiyor ki bu özellikle Kürt siyasetiyle iktidarın siyasetleri arasındaki çok farklılık ve bu konudaki psikolojik unsurun ağırlıkla ortaya çıkışı, güvensizlik meselesinin ortadan kaldırılması gerekiyor. Milliyetçi kesime de, atılan adımların, demokratik Türkiye hedefine yürüyüşünü gösteren adım olduğunu anlatabilme meselesi. Yani toplumun tüm farklı kesimlerine hitap eden güven yaratıcı ifade ve adımlar. Bunların somut şekilde, geciktirilmeden hayata geçirilmesi lazım. Milliyetçi söylemlerden alınacak destek hesap edilerek kullanılan dil ve güvenlikçi siyasetin, AK Parti’ye çok şey kaybettirdiğini düşünüyorum... Özellikle ve öncelikle Kürt meselesinin silahlı hareketini, 2013 yılında bitirmemiz gerekiyor. Eğer bitiremediğimiz, yanlış adımlar attığımız takdirde Kürt meselesi, bölgesel sorun, küresel sorun içinde Türkiye’yi çok rahatsız eder ve Türkiye’nin demokratikleşme girişimini engeller.

Evrensel değerlere kilitlenen bir politika üretilirse, PKK’nın silahlı hareketini devam ettirmek isteyen grupların, insani olmayan, ahlaki olmayan, perde arkası çok karanlık bağlantılarını deşifre edebiliriz, kitlelelere gösterebiliriz ve PKK’nın desteklediği kitlelerin sempatisini kazanırız.

Güven arttırıcı önlemler açıklanmalı

AK Parti kongresinin tarihî önemde olduğunu düşünüyorum. Başbakan’ın yapacağı açıklamanın niteliği, ortaya koyacağı yol haritasının niteliği ve seçim barajının kaldırılması, terörle mücadele kanunundaki iyileştirmeler, düşünce özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü konusundaki demokratik olmayan yapıların ortadan kaldırılması gibi, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gibi güven arttırıcı önlemlerin açıklanması kongreyi tarihî yapacak.

Kısa sürede barış gündeme gelir

Bu somut önlemler açıklanır, ertesi gün de parlamentonun açıldığı gün, Başbakan burada konuşarak, umut ettiğimiz nitelikteki konuşmayı yapar, siyasi partileri, şarta bağlamadan işbirliği yapmaya çağırırsa ateşkesin kısa sürede gündeme gelebileceğini düşünüyorum. Bahsettiğim nitelikli demokrasi adımları çerçevesinde Öcalan’ın devreye girerek, demokratik siyasi entegrasyon çerçevesinde, meselinin siyasi çözüm konusunda yapacağı katkı önemlidir. Bunlar yapılırken Kandil ile görüşme yapılır mı, yapılmaz mı? İhtiyaçlara göre, ateşkesin sağlanmasıyla birlikte silahların bıraktırılması, teslimi konusunda açık, kapalı ilgili aktörlerle temas kurarak, meclis içinde siyasi partiler içinde işbirliğiyle sağlanır. (Lale Kemal - Taraf)

Bu haber 1,503 defa okundu.