En Sıcak Konular

Kritik eşik: Altını oymayın!

27 Eylül 2012 00:57 tsi
Kritik eşik: Altını oymayın! "Balyoz davası silahlı kuvvetlere iade-i itibardır"

TRT Haber kanalında Faruk Bilgin'in moderatörlüğünde her Çarşamba saat 22:45'de yayınlanan Açı programının son bölümünde"Balyoz davası Türkiye için bir milat mı?" sorusuna yanıt arandı. Prof. Dr. Sedat Laçiner, Prof. Dr. Talip Küçükcan ve Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan'ın konuk olduğu bölümde yapılan tespitlerden bir kısmı şöyle: 

 Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan: Darbelerin arkasında dış güçler olur. Darbe planların hazırlanma sebebi, dış siyasetin kayma ihtimalinden bahsedebileceğimiz bir döneme girdiğimiz içindir. Türk ordusu aynı zamanda bir NATO ordusudur, dolayısıyla Gladio tipi yapılar olabilri. Temizlik bir kere el yıkamakla olmaz. Düzenli olarak el yıkamayı gerektirir. Bakın askeri okullarda şurada burada askerin vazifelerinin sınırlarının belirlenmesinin çok önemi var. Yasalarla bunun netleştirilmesi ve desteklenmesi gerekir. Eskiden darbeyi afişe etmek suçtu. Darbeciler kurtulur, siz ceza alırdınız. Madanoğlu cuntasında da aynı şey oldu. MİT içine sızdı, darbecileri deşifre etti. MİTçilerin başına gelmedik kalmadı. Aslında bu sistem darbeye niyetlenenlerin her zaman temizlenmesini sağlayan bir sistem, kolay kolay darbeci yargılayacak bir sistem değil. Bu artık mahkemeler sınırlı bir konu değil. Bir yandan Türkiye'deki vesayet sisteminin ortadan kaldırılması, demokratikleşmenin bir rotaya sokulması için bayrak olarak kullanılan bir dava.

Prof. Dr. Sedat Laçiner:  Balyoz davası bir intikam davası değildir. Ortada somut deliller vardır. Suç kesindir. Bu davada görev alan hakimler, savcılar, güvenlik görevlilerini rövanşist gibi göstermek doğru değil. Bu insanlar topladıkları delillerin üst mahkemeden geri dönmeyeceğini bilmeyecek kadar cahil insanlar değiller. Son günlerde görüyoruz, 20 yıl hapis cezası almış kişilerin akrabaları gösteriliyor; yıkılmış haldeler. Mutlu olacak hali yok. Bunların insani bir miktarda gösterilmesinde sorun da yoktur. Ama bu insanlar üzerinden bir dava yargılanır, siyasileştirilirse, oradaki hakimler, TC. mahkemeleri rövanşist gibi gösterilirse, yanlış yaparız. Kendi hukukumuzun altını oyarız.  Türkiye cumhuriyeti mahkemelerini rövanşist kurumlar olarak göstermek çok yanlış. Daha önce darbe yapanlar ceza görmedi. Tam tersine ödüllendirildi. Bu noktadan itibaren Türkiye Cumhuriyeti'nde darbenin artık suç olduğunu ortaya koyması gerekiyor. Genç bir teğmen şunu bilmeli: Darbe suçtur. Yasal, siyasi ve askeri eğitim açısından hukuki bazı önlemlerin alınması lazım. Türkiye'nin 10-15 sene bu hastalıkların depreşmesini engellemesi lazım. Silahlı kuvvetlerinin daha demokratik bir anlayışla, ülkesini, milletini koruyan, dışarıdan medet ummayan, iç tehditten önce dış tehditi engellemeye çalışan, sahte tehditlerle kendisini meşgul etmeyen, başbakanını tehdit olarak görmeyen, bir zihniyete sahip olması gerekir. Sadece askerde değil, üniversitesinden medyasına, polisinden istihbarat teşkilatına hastalıklar olabilir. Ama mahkemeye zarar vermeyeceğiz. Suçluyu ayıracağız.   Bütün siyasilerde şunu görebiliyorum: Bu Balyoz kararları ağır mı oldu? Bu düşünce var. 90'larda siyasiler "aman askeri kızdırmayalım" derdi. Bugün ise 20 yıl fazla mı oldu, bunu hafifletsek mi? Vicdan meselesine getiriliyor. Ama öyle değil. Burada mahkemelerin aldığı kararları, kararlılıkla uygulamazsanız, uygulanmayacak hale gelirse, o davayı hiç açmayın! Uygulanmayan hukuk kararları, alınmayan kararlardan daha berbattır.27 Mayıs'ın, 12 Eylül'ün, 28 Şubat'ın mutlaka yarglanması lazım. Adnan Menderes'i yargılayan insanların, darbeyi yapan insanların mutlaka bir davaya konu olması gerekir. Suçlarının ilan edilmesi gerekir. Hatta ve hatta defalarca kapatılmış Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin geçmişte yapılan darbeleri lanetlemesi gerekir. 

Prof. Dr. Talip Küçükcan: Dış güçlerin darbelerde etkisi vardır tabii ancak askerlerimizin dış etkilere bu kadar açık olduğunu düşünmek hatadır. Türkiye'nin demokratikleşmesi ve dünyaya açılması söz konusu olduğunda engeller dışarıdan değil içeriden gelmiştir. İdeolojik alt yapısı elitler arasında vardır. Toplumun muhafazakarlaşmasını kemalist kurucu yapıya aykırı olduğunu düşünenler var. Bu dava Türkiye'nin normalleşme sürecinin önemli ve kritik bir parçası. Türkiye'nin dünyaya entegre olmasında bir süreç. Türk siyaseti açısından dönüm noktasıdır. Bir mahkemenin Türkiye'de darbeyi yargılayabilir hale gelmesi  önemli.  Bahsedilen zihniyet Suriye'de direndiği için şu an orada iç savaş var. Bu zihniyet dünyada çözülmek zorunda. Türkiye'de bu dava siyaset alanını güçlendirmiş oldu. Bundan sonra seçimle gelen bir hükümeti darbe ile götürmek kolay olmayacak. Mevcut hükümet bunda önemli bir rol oynuyor. Bu dava silahlı kuvvetlere iade-i itibardır. Türkiye'de hukuk kim cuntacı kim değil net bir şekilde ortaya koymuş oldu.
 



Bu haber 1,769 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,393 µs