En Sıcak Konular

Başbakan'ın üç vazgeçilmezi

18 Eylül 2012 08:53 tsi
Başbakan'ın üç vazgeçilmezi Abdülkadir Selvi, Başbakan Erdoğan'ın 30 Eylül kongresinde vereceği mesajların ipuçlarını yazdı...

Sırat köprüsünden geçiyor Türkiye adeta... Bu süreçte Başbakan Erdoğan'ın zihin haritasında nelerin yer aldığını okuyabilmek önemli.

Azerbaycan'dan başlayıp, Ukrayna ve Bosna Hersek'le devam eden 5 günlük gezimiz sırasında en çok buna dikkat etmeye çalıştım.

30 Eylül kongresinde nasıl bir kadro ortaya çıkaracak bunu ölçmeye, vereceği mesajların ipuçlarına ulaşmaya gayret ettim.

1-Başbakan, kongreyi kafasında yapmış. 3 dönem şartı gibi kritik bir kararın uygulanacağı, Numan Kurtulmuş ve Süleyman Soylu'nun nerede değerlendirileceği, partiyi Cumhurbaşkanlığı seçimi başta olmak üzere yerel ve genel seçimlere taşıyacak kadronun nasıl belirleneceği ve kongre konuşmasında nasıl bir gelecek vizyonunun ortaya konulacağı gibi, çetin soruların bulunduğu bir aşamada Başbakan'ı çok rahat gördüm.

Biz kongreyi merak ederken, o kongre sonrasını dizayn etmekle meşguldü.

Kongre için tartışma 3 dönem ve yeni kadrolar üzerine yoğunlaşıyor ama Başbakan'ın önceliği mesajları olacak.

Üzerinde çalışılan bir metin var. Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik'le sohbetimizden ham metin üzerinde Başbakan'la birkaç kez çalıştıkları izlenimi edindim. Ömer Çelik, 'Manifesto gibi bir konuşma olacak' dedi. Konuşmaya neden bu denli anlam yükleniyor? Cevabını yine Ömer Çelik'ten aldım.

'11 yılımızı tamamladık. 11 yıl önce yola çıktığımızda ne söylediysek, hatta daha fazlasıyla gerçekleştirdik. Türkiye bir yere geldi. Türkiye 11 yıl önce bizim devraldığımız Türkiye değil. Ama dünya da aynı dünya değil. Sayın Başbakan'ın kongrede yapacağı konuşma da gelecek 11 yılın ipuçlarını bulacaksınız. Gelecek vizyonumuzu paylaşacağız'

Başbakan bu kez, Erdoğan sonrası AK Parti'nin yörüngesini tayin edecek bir 'manifesto' açıklayacak.

2-Peygamberimize hakaret eden pespaye filmle birlikte başlayan gösteriler Başbakan'ı ciddi olarak düşündürüyor.

Erdoğan, bunu bir film olarak değil, İslam dünyasına karşı bilinçli olarak hazırlanmış bir tuzak olarak görüyor.

İslam alemini bu tuzağa düşmemesi için uyarırken, batı dünyasının da yapması gerekenler olduğuna inanıyor. Erdoğan, Gazze'nin sokaklarından Libya'nın meydanlarına, İslam coğrafyasında her Müslüman'ın kalbinde karşılığı olan bir lider.

Bu tür vurdu, kırdılı, adam öldürmeye kadar varan eylemlerle İslam dünyasının haklı tepkisinde, haksız konuma düştüğü kanaatinde. Böylece bu filmle kurulan tuzağa düşülmesi tehlikesine karşı, ümmeti uyarmaya çalışıyor. Ama aynı zamanda İslam'ın güçlü bir sesi olarak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu olmak üzere tüm uluslararası zeminlere bu tepkiyi taşıyacak. 24 Eylül'de BM Genel Kurulu'nda yapacağı konuşmanın özü bu olacak. BM'de bu konuda hangi mesajları vereceğini sorduğumuzda, 'Oraya kalsın' dedi. Açıklamak istemedi. Ama nefret suçuna karşı uluslararası hukukta bir düzenleme yapılmasını gündeme getireceğini söyledi. 'Antisemitizmi insanlık suçu olarak ilan eden yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkenin Başbakanı olarak konuşacağım' dedikten sonra batının İslamifobia'yı hala suç saymadığına da işaret etme gereği duydu.

Başbakan, filmin içinde başka filmler olduğunu düşünüyor. Örneğin Arap uyanışı olarak başlayıp, demokrasiye dönüşen halk hareketlerini çığırından çıkarma gibi.

Olayın bir Başkan Obama'yı ilgilendiren boyutu var.

Öncelikle Başbakan'ın Yalta'da yaptığı uyarının üzerine, Beyaz Saray sözcüsünün, 'Obama rica etti' şeklindeki açıklaması çok büyük bir rahatsızlık meydana getirdi. Ayrıca, bu olayların ABD seçimleriyle ilgili olduğu düşünülüyor.

Obama'nın ayağının altına karpuz kabuğu konuldu denilebilir.

3-Suriye konusu Başbakan Erdoğan'ın kafasını en fazla meşgul eden olayların başında geliyor. Mısır ve Libya'da birbiriyle yarış halinde olan batı dünyasının Suriye'deki isteksizliği Başbakan'ı hayal kırıklığına uğratmış.

Ancak Türkiye'nin doğru yerde durduğundan en küçük bir kuşkusu yok. BM Güvenlik Konseyi'nden çıkacak bir kararı A planı olarak gördüğünü, ancak başarısız olduğunu söylüyor. Mursi'nin teklifiyle başlayan dörtlü mekanizmayı ise önemsiyor.

4-Terörle mücadele konusu ise yurtdışında bir yanda temaslarda bulunurken, diğer yandan da her ayrıntısını takip ettiği bir mücadele.

Başbakan'ın üç vazgeçilmezi var.

1-Necdet Özel Paşa. Genelkurmay Başkanı'na söz söyletmiyor, Başbakan. Adeta ona göğsünü siper etmiş vaziyette.

2-Ekonomi. Suriye konusunun dahi ekonomiye zarar vermemesi için Rusya ve İran'la olan ilişkileri ayrı bir zeminde götürmeye azami özen gösteriyor.

3-Kemal Kılıçdaroğlu. Ne sorarsanız sorun, Başbakan bir fırsatını bulup Kemal Bey'e çakıyor. Eli de biraz ağır...


Abdülkadir Selvi / Yeni Şafak

Bu haber 793 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,046 µs