Avro Krizi Genişlemeyi durdurmamalı

13 Eylül 2012 14:24 tsi
Brüksel avro krizinden dolayı mahvolmuş durumda ve bu güven kaybı diğer 27 ülkeye de yayılmış durumda. AB önümüzdeki bir kaç sene içinde genişleme yerine küçülmeye doğru gideceğe benziyor.

Bu krize etkili bir sonuç bulunmazsa eğer ülkelerin ortak para birimini bırakma gibi olasılıkları var. Eğer olmazsa AB için genişleme, önceliklerinin arasında baya geri sırada kalmakta.

Diğer bir taraftan seneye AB’ye girmeye hazırlanan Hırvatistan ve bazı Batı Balkan ülkeleri hala AB’ye girmek için çabalamakta. Ayrıca Hırvatistan komşu ülkelerinden çok daha ileri durumda bu konuda. Karadağ Haziran’da üyelik konuşmalarından atılmıştı, Sırbistan ise Mart ayında AB üyeliği için aday ülke statüsünü almıştı. Bosna Hersek’te bu senenin sonuna doğru başvurma ihtimali var eğer işaretlenen anayasal reformlar uygulamaya konulmuş ise.

Avrupa Komisyonu uygulanabilirlik çalışmalarına başlamış durumda, zaman içinde Kosovo ile bir birliktelik anlaşması yapılabilir. (hala 5 AB ülkesi tarafından tanınmıyor.)Bu birliktelik farkına vardırmadan genişleme ile beraber kaybettiği canlılığın birazını toparlayan Türkiye içinde geçerli. Ankara ile Brüksel arasında geri kabul anlaşması yapılması için gerekli olan ilk adım olan, vizelerin kaldırılması işlemine başlanmış durumda. Genişlemeden sorumlu AB Komisyonu üyesi Stefan Füle, resmi olarak açılışı yapılmış olan 'pozitif ajanda ‘çerçevesinde çalışmalar başlandığını belirtti.

Batı Balkanlar şuanda sadece AB'den esen soğuk rüzgarlar yüzünden ekonomik krize girmiş durumda. Bölgedeki en iyi performanslı olan ülke Hırvatistan bile küçülme yolunda. İtalya, Avusturya, Yunanistan ve Slovenya bankaları kıtayı kasıp kavuran finansal fırtına ile uğraşıyorlar. Balkanlar kredi yıkıntısı içerisinde.

2008-2009’dan beri ne göçebe dövizleri ne de direkt yabancı yatırımlar yerine konmamış durumda. AB'nin hayat standartlarını yukarı çekmesi ve yeni imkan kapıları açması gerekirken yerine getirmesi gereken sorumluluklardan aciz durumda.

Balkanlardaki ekonomik sıkıntılar asıl önemli olan konudan çok uzakta, gelecekteki avro dengede asılı kalmış durumda ve Suriye ateşler içerisinde. Bölgedeki kırılmalar çok tehlikeli. 1990larda ki kara günlerden beri kazanılmış olan her şeyi geri götürebilecek nitelikte. Avrupa yabancı politikası Balkanlarda yararlı bir şekilde başladı fakat eğer orada da bu şekilde sona erer ise bu bir utanç olur.

Asıl risk Batı Balkanların insanlar tarafından Birliğin AB topraklarıyla sarılmış, ekonomik ve politik olarak Brüksel’e bağlı olan arka bahçesi olarak görülmeye başlanmasıdır.

Bazı politikacılarda artık müttefik kuvvetlerinin AB'den uzakta olduğunu fark etmişlerdir. Tomilas Nikolic Sırbistan'ın yeni seçilen başkanı ilk yurtdışı ziyareti olarak Brüksel yerine Moskova'yı seçmiştir. Türkiye'nin şu anki ekonomik ilerlemesi de tek seçeneğin AB üyeliği olmadığını gösterir nitelikte.

AB bölgede daha etkili bir rol oynayabilmek için Batı Balkanlardaki anlatısını değiştirmesi gerek. Diğer bir taraftan her şey güvenlik ve kargaşa işletimi ile ilgiliyse o zaman bölgede ki problemler Avrupa’nın bütünü demek oluyor.

Başarıdaki en önemli unsur büyüme ve gelişmedeki ellerin rolünü iyileştirmek ve bunun dışında asıl en önemli olan ise AB’nin kendi içindeki sorunlar ile nasıl baş edeceğidir. Bunun dışındaki diğer nedenlerinde etkileri vardır; Birleşme ile beraber ekonomik krizin şekli değişmeye başlamakta ve Batı Balkanlardaki risk gelecekte oluşacak olan üçüncü bir çok katmanlı Avrupa halkaya sevk edilmiştir.

Bazı kişiler AB’ye girmenin vereceği sonuçları bir kutsanma gibi görebilir fakat durumun sonuçları aynı zamanda bir lanet niteliğinde de değerlendirilebilir. AB’ye çevresel bir biçimde bağlı durumda bulunmak bu ülkelerdeki politik. ekonomik ve kurumsal modernleşmeyi kısıtlayacaktır. Genişleme sürecinin bir yakınsama kriterine dayanarak ölçülü eklemelerle devam etmelidir.(Dimitar Bechev-AB Dış İlişkiler Analisti)



Bu haber 605 defa okundu.